Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Yedi Asılmışların Hikayesi

Leonid Andreyev

Yedi Asılmışların Hikayesi Gönderileri

Yedi Asılmışların Hikayesi kitaplarını, Yedi Asılmışların Hikayesi sözleri ve alıntılarını, Yedi Asılmışların Hikayesi yazarlarını, Yedi Asılmışların Hikayesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şu ömrümüz… Hayat mı bu yani? Ah canımın içi, hayat mı bu?
135 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
"Üstelik de ölüm bu hayaller ve kuklalardan ibaret deli dünyada anlamını yitirmişti.” İktidara yönelik kalkışmalar ve ancak iki yıl sonra bastırılabilen kederli bir devrim sonrası salgın halini alan intiharlar ve idamlar.. 1907 -1917 yılları arasında ülkenin neredeyse her yerine kurulmuş dar ağaçları, her gün doğumunda sayısız gencin
Yedi Asılmışların Hikayesi
Yedi Asılmışların HikayesiLeonid Andreyev · Yar Yayınları · 2020204 okunma
Reklam
Üstelik de ölüm bu hayaller ve kuklalardan ibaret deli dünyada anlamını bile yitirmişti..
Bu beyefendiler ne sanıyorlar? Ölümden daha korkulu birşey yokmuş dünyada onlar için. Kendileri ölümü icadettiler, kendileri de ondan ürküyorlar, bizi de korkutmak istiyorlar.
Sabahattin ali'yi andıran sözler.
Olsun, beni idam edecekler ama ben ölmeyeceğim. Ben şimdi, bu anda bile ölümsüzken daha nasıl öleyim? Ve bilginler ve filozoflar ve cellatlar adım adım gerileyerek ve ürkerek diyeceklerdi o zaman: - Dokunmayın bu hücreye. Burası, kutsal bir yerdir.
Reklam
İnsan beyni, ölüm dirim arasındaki, anlatılmayacak bir kesinlikte olan bir sınırda olmasına dayanamıyor ve rüzgarın kuruttuğu bir kil toprağı gibi bin parça oluyordu.
Sayfa 53
- Adam öldürmeseydin seni kimse asmayacaktı, diyordu. Şu işe bak, cana kıymasına kıy, asılmaya gelince lazım değil, diyorsun.
Yason sen ne değişik bir karaktersin, tek asılacağına bile alınmadın
- Birkaç idamlığı daha toplayacaklar. Yoksa tek kişi, hele senin gibisi için yorulmaya değmez. Az iş mi sandın, adam asmak? - yok yok sen söyle, ne zaman ha?
"Asılacak olan adamın bu budalaca neşesi hapishaneye, idama bile bir hakaretti."
Reklam
Mükemmel bir tasvir.
Yüzü çok soluktu, ama bu ölü, hastalıklı bir solgunluk değildi. Özel, sıcak bir beyazlıktı bu. Hani insanın içinde kocaman ve çok güçlü bir iç ışığı yandığında, bedeninin ince cidarlı fağfurdan bir kap gibi saydamlaşıp ışıldayan bir beyazlıktı bu.
İnsan öleceği günü ve saati bilse, yaşamaya katlanabilir miydi?
Baksana, ‘o’ da dikildi köşede duruyor, bir yere gitmiyor. Gitmiyor, gidemez ki, çünkü bu benim kendi düşüncemdir.
Sayfa 17
İntihar saatini de belirlemişti. Ancak hemen sonra, fikrini değiştirivermişti. Hep böyle olur. Hemen öncesinde bir şeyler değişir, sonra beklenmedik bir kaza olur... Kimse ne zaman öleceğini hiç bilemez..
Sayfa 6
365 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.