Yoldaki İşaretler
Allah(cc) "Gevşemeyin, Üzülmeyin, en üstünsünüz. Eğer inanıyorsanız." buyuruyor. Ali İmran, 3/139.
Bu uyarı karşısında aklımızda çağrışım yapan ilk düşünce bunun savaş halinde Cihat durumu ile ilgili inmiş olmasıdır. Hayır, bu uyarı inanan bir bilincin hayatın her anında sürekli takılması gereken tavrı belirlemektedir.
Bugün yeryüzünde mevcud Yahudi ve Hristiyan top lumlar da yaptığımız tanımın çerçevesine girdiklerinden dolayı cahiliye toplumu sınıfına dâhildir. Başta bu topluluklar, şundan dolayı cahiliyedendirler:
Bu toplumlar, Allah Teâlâ'yı ilâhlıkta tek kabul etmeyen, O'na farklı şekillerde ortak koşmayı içeren tahrif edilmiş bir akîde sistemine sahiptirler. Bu şirk koşma, bazen Allah'a oğul isnad etme veya onu üçleme (teslis) bazen de Allah Teâlâ'nın zatı ile ilgili olarak gerçek dışı düşünceler ya da O'nunla mahlûkatı arasında uyduruk ilişkiler kurma şeklinde ortaya çıkar.
"Yahudiler, Uzeyr Allah'ın oğludur, dediler. Hristiyanlar da, Mesîh (İsa) Allah'ın oğludur, dediler. Bu, onların ağızlarıyla geveledikleri sözlerdir. (Sözlerini) daha önce kâfir olmuş kimselerin sözlerine benzetiyorlar. Allah onları kahretsin! Nasılda (haktan bâtıla) döndürülüyorlar!" (Tevbe, 30)
"Andolsun: Allah, üçün üçüncüsüdür, diyenler de kâfir olmuşlardır. Hâlbuki bir tek Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. Eğer diyegeldiklerinden vazgeçmezlerse, içlerinden kâfir olanlara acı bir azap isabet edecektir." (Maide, 73)
"Yahudiler, Allah'ın eli bağlıdır (sıkıdır), dediler. Hay dedikleri yüzünden elleri bağlanası ve lânet olasılar! Bilâkis, Allah'ın elleri açıktır, dilediği gibi verir..." (Maide, 64)