Ömer Seyfettin’in okuduğum ilk eseri Yüksek Ökçeler oldu bu kadar akıcı,sürükleyici ve birbirinden derin anlamlar yüklü öykülerden oluştuğunu tahmin etseydim önceden okurdum kesinlikle verimli bir okuma oldu. Kitap yorumundan önce kısaca şundan bahsetmek istiyorum @istanbuleyüpbelediyesinin düzenlediği yarışma kitaplarını okuyorum bu aralar ve gerçekten de iyiki bu yarışmaya katılmışım dedim Eyüp Belediyesinin bizim için seçtiği kitaplar şahane dostlar️ Kısaca kitaptan bahsetmem gerekirse Kitap; Yüksek Ökçeler, Horoz, Dünyanın Nizamı, Türkçe Reçete, Nezle, Bir Vasiyetname, Yemin, Perili Köşk, Zeytin Ekmek, Havyar, Kıskançlık, Tos, Birdenbire, Çirkinliğin Esrarı, Baharın Tesiri, Antiseptik adı altında on altı bölümden oluşuyor. Hikayeler gayet yalın ve baştada bahsettiğim gibi birbirinden anlamlı on altı bölümden oluşuyorİçinden en begendiğim bölüm kitaba da isminin verildiği Yüksek Ökçeler, Horoz bölümü ise çok hoşuma gitti tebessüm ettiren bir bölümdü bende birse Zeytin Ekmek bölümü çok acıklıydı. Kitapların konusuna fazla değinmeyeceğim okuyanlar ne kadar kusursuz bir eser olduğunu anlayacaktır 36 yıllık kısacık ömrüne sığdırdığı kockoca eserleri takdire şayandır Okumayanlar varsa şiddetle değil sevgiyle tavsiyemdir