En Eski Yunus, Ne Hoş Demişsin Sözleri ve Alıntıları
En Eski Yunus, Ne Hoş Demişsin sözleri ve alıntılarını, en eski Yunus, Ne Hoş Demişsin kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mana erleri ipekböceğine benzerler: hepsinin hayatında bir tırtıl, bir koza, bir de kelebek safhası görülür. Geleneğe göre koza çağını Yunus Peygamber, balığın karnında geçirmişse Yunus Emre, Taptuk'un kapısında ve yollarda geçirmiştir. "Yunus miskin, çiğ idik piştik elhamdülillâh!" şiirinin mânâsı bu olsa gerektir. "Erik dalına çıkıp orda üzüm yemek", bu olgunlaşma sayesinde tahakkuk etmiştir.
Yunus'un, maddesini meçhuller perdesi arkasına saklaması da bir hikmete dayanır. Bu, dikkatimizi mânâ üzerine toplamak içindir. Fâni cephesini tam bir Hak ve tasavvuf adamına yakışır şekilde -âdeta- silmiş, yok etmiştir, mânâ olarak yaşamak için. Gözünü yumdukça Cennet'i görebilen, Cennet'i evinin bahçesi gibi tasvir eden Yunus'taki harikuladeliği izah ederken bin dereden su getirmeye lüzum yok, halk teşhisiyle "ermişlik" kelimesi maksadı ifadeye kâfi.
O'nun sanatı, ancak, şiirin ermişliğiyle izah edilebilir ve halk tarafından konan bu teşhis, şairliğiyle birlikte şahsiyetinin öteki cephelerini de kavrar, içine alır. Şiirimizi, düşüncemizi, ilmimizi, musikimizi ve ülkümüzü beslemektesin, Yunus!
Karacaoğlan dünyanın sathında gezip dolaşmakta, dış güzelliklerde oyalanmaktadır. Yunus ise "her yerde, her şeyde, dertlerde bile" güzellik bulan, "kahrın da hoş, lütfun da hoş" diyenlerdendir.
Bu nasıl bir şairdi ki, herkes onda kendine göre bir şeyler bulabiliyordu? Alevi'si de sahip çıkıyordu, Sünni'si de; solcusu da sahip çıkıyordu, sağcısı da; batıcısı da sahip çıkıyordu, doğucusu da...
Ahmet Hamdi Tanpınar'a göre, "hüviyeti kolayca nüfus kağıdına sığmayanlardan" olan Yunus, kendisi hakkında toplanmış ve toplanacak bütün bilgileri adeta inkâr eden bir şairdi.
Rıza Tevfik, başka bir yazısında da şunları söylüyor: “... Yunus'un bazan gayet saf ve hatta pek ibtidai bir lisan ile söylemiş olduğu ilâhiler var ki, ben onlar gibi bir şey ne yazabildim ne de yazmaya teşebbüs edebildim. Şunu da itiraf edeyim ki yazabilseydim pek memnun olurdum. Ben o sade şeyleri çok büyük şairlerin mustalahat ile mali tehlillerine ve naatlerine tercih ederim."
Bizde olmadığını düşündüğümüz ne varsa, kim varsa, onda arayıp buluyorduk; o bizim Sokrates'imiz, Dante'miz, Petrarca'mız, Erasmus' umuz, Villon'umuz, Blaise Pascal'ımız, Nietzsche'miz, hatta Freud'umuzdu.
Kim demiş "Çile çeken beş on derviştir", Yunus?
Bu millet baştanbaşa çekmiş, ermiştir, Yunus!
Ruhun, teninden taşmış, bu yurda dolmuş, senin;
Bu millet, baştanbaşa müridin olmuş senin!
Sayfa 93 - Kapı Yayınları - Behçet Kemal ÇağlarKitabı okudu
Kapında kul olmak ar değil bana
Toprağına yüzüm sürmek dilerim
Senden gayrı kimse yar değil bana
Bir görün Yunus'um, görmek dilerim
.....
Bu aşkın uğruna aşklar kül oldu
Bu aşkın uğruna dil bülbül oldu
Göğsümde yüreğim kızıl gül oldu
Koparıp da sana vermek dilerim