Borchert kısacık yaşamında cephelerde yer almış ve savaşı tüm çıplaklığıyla yaşayarak malesef birçok acıya şahit olmuştur.
Borchert, bu savaş karşıtı manifestoyu bizlere bir vasiyet gibi bırakmış ve uyarılarda bulunmuştur. Kitabın en etkileyici kısmıysa insanların savaşa hayır demezse başlarına gelecekleri tüyler ürpertici bir şekilde anlatmasıydı. Burada Borchert: “ Sonra, deşilmiş bağırsakları ve zehirlenmiş ciğerleriyle son insan, ışıldayan güneşin ve yanıp sönen takımyıldızların altında bir başına dolanıp duracak; bir deri bir kemik kalmış, çılgına dönmüş son insan, uçsuz bucaksız mezarlar,dev beton blokların soğuk putları ve ıssız kentler arasında yalnız başına bir küfür gibi dolanırken, şu korkunç soruyu soracak: Neden? Ve bu soru bozkırlarda hiç duyulmadan yitip gidecek,yıkıntılar arasında sürüklenip kiliselerin molozları arasında yok olacak, girilmez yeraltı sığınaklarına çarpıp parçalanacak”.