"Bu adamın sahaflar ve eskiciye haricinde kimselerle konuşmuşluğu yoktu. Ketum olduğu kadar hayalperest, Nemrut olduğu kadar mahzun bir adamdı; tek bir düşüncesi, tek bir sevdası, tek bir tutkusu vardı: Kitaplar. Bu aşk ve bu tutku onu içten içe yakıp kavuruyor, ömrünü tüketiyor, ruhunu kemiriyordu."