Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
💜📚 “Bir insanın değeri, okuduğu kitapların değeri ile ölçülür.”
Herbert Spencer
Herbert Spencer
📸
Remziye Baytar
Remziye Baytar
Reklam
Kitab-ı Dedem Korkut Ala Lisan-ı Taife-i Oğuzan
Türk edebiyatı tarihinin büyük âlimi Prof. Dr. Fuat Köprülü'nün, derslerinde söylediği bir söz vardır: "Bütün Türk edebiyatını terazinin bir gözüne, Dede Korkut'u öbür gözüne koysanız, yine Dede Korkut ağır basar." Dede Korkut Kitabı'nın değerini ifade etmek için bundan daha güzel bir söz bulmak mümkün değildir. Gerçekten
Gözlerimi kapatıp düşündüğümde, özgürlüğün kanatları altında uçuşan kuşlar gibi hissediyordum. Ruhumun en derinliklerinde bir huzur bulmaya çalışırken, yağmur damlalarının saçımı ıslatarak güneşi selamladığı anlarda bir özgürlük parçası arıyordum. Kader denen bu gizemli yolculuk, hayatımızı adım adım belirlerken, yarının bize neler getireceğini bile önceden bilir gibi gözüküyordu. Amel defterinde yazılanlar, kaderin belirlediği yollarda bizleri ilerletiyordu. Her zorluğa rağmen, yaşama umuduyla doluydum. Ruhumun derinliklerine kadar hissettiğim duygularla, yalnızlığıma ve çaresizliğime rağmen, içimde bir umut ışığı parlıyordu. Ölümün ne kadar saçma bir şey olduğunu düşünüyordum. Öldükten sonra neler olacağını sorgulamak yerine, yaşamın anlamını keşfetmeye odaklanmalıydık. Varlık denen kavramın, ötesinde bir anlam taşıdığını düşünürken, insanın değeri ve haysiyeti üzerine kafa yormaktan kendimi alamıyordum. Hayatın ortasından bile bir papatyanın güzelliğini seyre dalıp duygulanmak, benim için her şeyin ötesinde bir anlam taşıyordu. Papatyalar gibi, kendimizi kabul etmekte zorlansak da, hayatta var olduğumuzu hissetmek ve bunu ifade etmek önemliydi. Bir insanın kişiliğini kelimeler arasında bulabileceğimizi düşünüyordum. Kitapların sayfaları arasında saklı olan ruhlar, bizlere insanın derinliklerini keşfetme fırsatı sunuyordu. Bu kelime deryasında kaybolup, kendimize ait bir parçayı bulmak, hayatımızı anlamlı kılıyordu.
10.000 Kitap Okumuş Olmak İsterdim
On bin kitap okumuş olmak isterdim, evet on bin kitap, dile kolay. Okuduğum bu kitapların çoğununun da nitelikli olmasını dilerdim. Çünkü insan okudukça sanki daha da bir insan oluyor. Tabi ki nesnel anlamda zararlı addedilebilecek düşünceler ve bunların tezahürü denilebilecek eserler ya da bomboş hiçbir edebi, psikolojik, felsefi değeri olmayan kitaplar veya okurken hiçbir haz vermeyen kitaplar da olabilir fakat ben bunları kastetmiyorum. Ben iyisinden 10.000 kitaptan bahsediyorum. Bir kere bilgi birikimin artıyor, okunan kitaba göre zeka gelişebiliyor, dolayısıyla frontal lob büyüyor yahut kıvrımlaşıyor bu bir artı olarak bizimle oluyor. Bundan başka farklı hayatlar görüyorsun, bazısı gerçekçi, bazısı hakikaten gerçek. Bazısı kurgusal olsa da keyifli. Yeni bir insan tanımak, yeni bir dünyaya erişmek kitaplar sayesinde mümkün ve kitaplar bunu aktif bir şekilde okuyarak, hayal ederek, düşünerek yapmana olanak veriyor. Bu yönleriyle harika elbette. O zaman çabalayalım, okumayı sürdürelim.
Yaşar Kemal'in Muzaffer Efendi İle Sahaflar Çarşısında Mülakatı -1954
SAHAFLAR ÇARŞISI Bugün, günlerden salı... Usuldan usuldan bir kar serpeliyor. Sulu sepken. Bir soğuk var ki, deme gitsin... iki genç kız, on yedişer yaşlarında gösteriyorlar, büzülerek, birbirlerine sokularak çarşıya girdiler. Başkaca çarşı ıpıssız, in cin top oynuyor. Başka günler yırtık pırtık kitaplar kaldırımdan taşardı. Kar altında kalacak
Reklam
Amaçlar dikkate alınmadan yapılan icraatların bir ehemmiyeti ve değeri olamaz. Şuursuzca ve taklitten ibaret eylemler; heykelden farkı olmayan cansız ve ruhsuz bir iskeletten ibaret. Anlamı bilinmeden okunan kitapların, dinlenen sözlerin ve yapılan ritüellerin insanlara ne faydası olur? Allah elçilerine vahyini neden indirmiş? Anlamadan, anlayıp düşünmeden, düşünüp ibret almadan, hayata yansıtmadan ve duyamayan ölülerine mezarlarda tecvitli okusunlar diye mi? Camide namazdan sonra imam-hatip arapça ayetler okuyor. Cemaata sorsak; bu ayetlerden ne anladınız diye? El cevap; sadece Kur'an dinledik. Amaç dinlemek mi, yoksa anlamak mı ve dahi anlayıp ders almak mı? Dinleyen de cahil kalıyor, dinleten de. Ne tuhaf ve acı bir durum!
Neden yazmayı bıraktım?
Çocukluğumdan bu yana dünya ve Türk klasiklerini okumak benim için bir ayrıcalıktı. Edebiyatın pirileri ile yoğruldum diyebilirim. Merakım ve araştırma sevdam ise hemen hemen her konuda bilgi sahibi olmamı sağladı. Fikirlerim girdiğim her çevrede takdir gördü. İlk yazdığım kitabımı toy zamanlarıma denk geldiği için çalınmasından korkarak hemen
Kitapların fiyat etiketleri olması rahatsız edici, tabi ki kitapların maddi bir değeri var ama kitapları satın aldıktan sonra yaptığımız ilk şey fiyat etiketlerini çıkarmak.
238 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.