Cansu

Cansu
@kitapseverhemsiire
"En büyük savaş, cehalete karşı yapılan savaştır." Mustafa Kemal Atatürk
Hemşire
Lisans
İstanbul
20 Eylül 1994
2658 okur puanı
Eylül 2018 tarihinde katıldı
125 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Sana diyorum ki: Kendi kurtarıcın, yalnızca sen kendin olabilirsin.
Kişisel gelişim, psikososyal kitaplardan nefret ederdim ta ki Dinle Küçük Adam’a kadar... Ne zamandır sürekli karşıma çıkan Dinle Küçük Adam’ı bir çırpıda okurum diye düşünmüştüm fakat iş yoğunluğundan çok masanın başına oturup tekrar tekrar aynı cümleleri irdelemek kitabın uzadıkça uzamasına sebep oldu. Sebep oldu diyorum fakat birden okunacak ve bitirilip kenara atılacak türden psikolojik kitap değil aslında bu, Wilhelm ne zaman hayatımıza yön veremez hale geldiğimizde, özeleştiriden yoksun olduğumuz her durumda,kendi geleceğimizi bilerek ve isteyerek başkalarının dudaklarının arasındaki bir çift söze teslim ettiğimizde bir çare olarak bu kitaba sarılmamız gerektiğini kafamıza vura vura söylüyor aslında. Cümlelerin akıcılığı, küçük adam vurgularının sürükleyicileri, üslubun samimiyeti ve sayfanın altındaki tatlı karikatürler ile o sayfadaki vurucu cümlelerin bütünlüğü kitabın artılarından oldu benim için. İnsanın acizliğini, korkaklığını, ne yapılırsa yapılsın hakkını savunamamasını, susmanın en basit konuşmanın ise en zor eylemlerden olduğunu işliyor kitabında. Küçük Adam diye sesleniyor okura, bu bir karakter değil. Küçük Adam, önyargılı tüm insanlar, diktatörlere sessiz kalan halk, başkasının hatasını öne serip kendi yanlışlarını saklayan, başkasına yapılan yanlışı sırf kendi menfaatine ters düşmediği için hazmeden içimizdekilerden birileri... Küçük Adam biziz... Her örneğinde iş hayatımdan, okul hayatımdan örnekler bulup gerçekleri tokat gibi çarpan bu kitabı okumayan kalmamalı. İkinci başucu kitabım olmaya aday. (:
Dinle, Küçük Adam
Dinle, Küçük AdamWilhelm Reich · Cem Yayınevi · 202113,2bin okunma
Reklam
90 syf.
8/10 puan verdi
·
6 saatte okudu
Gerçek okuyucu musunuz, koleksiyoner mi?
Bir adam düşünün kitap raflarına Shakespeare’nin eserlerinin yanına Marlow’un kitaplarını koyamıyor. Kavga edip bozuşan yazarları aynı rafa koymayı saygısızlık olarak niteliyor. 20.000 kitabı evin bir odasına sığmadığı için banyoya koyuyor ve yaz kış kitapları zarar görmemesi için soğuk suyla duş alıyor. Burdan sonrası psikoloji bozacak derecede olsada garajda yer açmak için arabasını satıyor ve garajını da kütüphane yapıyor. Kitabın başı Akademisyen bir kadının hevesle aldığı şiir kitabını okurken yolda ölmesiyle başlıyor. Öldükten sonra kadına postayla çimento bulaşmış eski bir kitap geliyor ve bunun gizemini araştırmak ölen kadının arkadaşına düşüyor. Olaylar silsilesi içinde gidip gelindikten sonra her şeyin dozunda olması gerektiğini anlıyor insan ve kendini sorguluyor aynı zamanda. Hepimiz kitaplığımızda okumadığımız kitap varken sırf indirimde diye onlarca kitabı alıp kitaplığımıza koyuyoruz, onlara sıra gelmeden yine alıyoruz, yine alıyoruz... Kitapseverlikte nerede durmamız gerektiğini sorgulatan ince ama çok dolu bir kitap benim için, başyapıt denmese de her kitapseverin başını kaldırıp kitaplığına bakacağından eminim. Kitabı Carlos’un bibliyofilliğinin kaçınılmaz sonu ile kapatacaksınız. :( Yazar’ın kitabın başındaki “Kitaplar tehlikelidir” alıntısını kitabın sonunda oturtmuş olacaksınız.
Kâğıt Ev
Kâğıt EvCarlos María Domínguez · Jaguar Kitap · 202012,3bin okunma
84 syf.
10/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Aşk ölümsüzdür...
Kitap, Şükrü Erbaş’ın eşi Hatice Erbaş’ın ölümünden bir sene sonra yayımlanmış. Heyecanla övülen kitabı açtığımızda Hatice Erbaş’ın “ Babanız içerde şiir yazıyor diye çocuklarımı sessiz ağlattım ben” cümlesiyle tokat gibi çarpıyor yüzümüze hüzün. “Ne olur ben gelene kadar çürüme” diyor arkasından canım Şükrü Erbaş. Sevdiğin bir insanın gözünün önünde tüm çabalarına rağmen ellerinden kayıp gidişini mısralara dökmenin cesareti de kolay değildir dedirtiyor empati kurduktan sonra. Sevda sözleri karalayıp arkasından aldatması, sevgilisi şusu busu çıkmayacak kadar aşık bir şair. Hem aşık olmanın hem yas tutmanın dersini vermeli. Aşkın, ölümden sonraki eşsiz acıyla karışmış yalnızlığın dizeleri ancak bu kadar yüreğe dokunabilirdi, iyi ki tanıştık bu kitabıyla.
Yaşıyoruz Sessizce
Yaşıyoruz SessizceŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201613bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
114 syf.
6/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Felsefe, tiyatro, edebiyat ile ilgileniyorsanız ilk okumanız gereken kitap Platon’un öğrencisi Aristoteles’in Poetikasıdır. Meraktan,biraz da ilgimi çektiğinden ötürü Antik Yunandan itibaren yazım dünyasıyla tanışmak istedim, fakat olağanüstü karışık ve yüzülmesi güç bir deniz olduğunu fark etmem geç olmadı. Şiir sanatı, felsefe, mantık,psikoloji, metafizik konularını tragedya üzerinde harmanlayarak anlatıyor Aristoteles. Diğer sanat dallarıyla karşılaştırma yaparak tragedyanın üstünlüğünü savunuyor aynı zamanda.. Sanatın merkezinin “taklit etmek”ten geçtiğinin altını çizerek, boyutlarıyla ele alırsa şiirde küçük bir taklit etme, tragedyada ise kapsamlı bir taklit etme eylemi barındırdığını savunmakta. Tragedyanın olmazsa olmaz öğelerine dikkat çekerken, yer yer sıkıcı diliyle karşılaşmak mümkün olsa da ne çok sevdim ne çok sevmediğim arafta kalacak bir yolculuk oldu benim için. Yine de birikimli iniyorum bu gemiden... :)
Poetika
PoetikaAristoteles · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20193,851 okunma
43 syf.
8/10 puan verdi
·
12 saatte okudu
Balzac’ın 1830 yılında yazdığı bu romanı,40 sayfa olmasına rağmen okunması zaman alan ve anlatımı yoğun bir eser. Okur tarafından hem değerli hem de ilginç bulunan roman,Balzac’ın “İnsanlık Komedyası” başlığı altında topladığı ve Paris yaşamına dikkat çektiği romanlarından biri. Babası ünlü bir avukat olan Sarrasine heykele merakından, sanata ilgisinden ötürü babasının yolundan gitmez, ısrarlara rağmen sanattan vazgeçmez. Heykele olan yeteneğini hocası farkeder ve eğitimi için elinden gelen her şeyi yapar, İtalya’da gittiği eğitiminden sonra bir hayli başarılı ve güçlü bir sanatsever olmuştur. Sarrasine artık ödüllü bir heykeltraştır. Sanatın, yaşamak ve yaşatmak için anlam ifade ettiği düşüncesini ilke edinen heykeltraş, opera dinlemek için gittiği sahnede olağanüstü güzellikte olduğunu düşündüğü Zambinella ile tanışır. Zambinella bir opera sanatçısıdır. Onu hayalinde olduğundan daha kusursuz düşler ve O’na ait olmasını istediği için heykelini yapmaya karar verir, muhteşem bir heykel çıkarır ortaya. Zambinella, Sarrasine için eksiksiz bir kadındır. Hiç görmediği bir insanı sessinden hissettirdikleriyle kalbindeki bir odacığa kilitlemiş ve kimsenin açmasına izin vermemiştir ta ki gerçeklerin o kapının kilidini zorlayıp yüzleşmesini sağlayana kadar. Balzac, hiç tahmin edilemeyecek ve hüzünlü bir şekilde sonlandırıyor Sarrasine’yi, ulaşılmaz olanın cazip geldiği, tutkuyu tetiklediği klişesi bu kitapta da kendini haklı bulduruyor.
Sarrasine
SarrasineHonore de Balzac · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20231,321 okunma
Reklam
Reklam
31 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.