Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Cansu

Cansu
@kitapseverhemsiire
"En büyük savaş, cehalete karşı yapılan savaştır." Mustafa Kemal Atatürk
Hemşire
Lisans
İstanbul
20 Eylül 1994
2649 okur puanı
Eylül 2018 tarihinde katıldı
88 syf.
10/10 puan verdi
·
28 saatte okudu
Bir alıntısını görüp ‘Beni anlatıyor’ diyerek başladığım ilk Oruç Aruoba kitabı. Kitap 3 bölümden oluşuyor ve birinci bölümü okumak yazarın kendine has yazım tarzından ötürü biraz zor. Ama pes etmeden ikinci bölüme geçin, işte her şey orada başlıyor. Hâni... Her okuduğunuzda ‘Evet bu benim hayatım, burayı ben yazmış olabilir miyim’ gibi değişik duygu seli sizi kaplayacak. Vesveselerden uzak, net, handikapsız, bir solukta ve en az iki kez okunacak kitap listemdedir kesinlikle. Şiirsi felsefik tarzıyla ilk tanışmamız ılımlı, ruhu şâd olsun...
Hani
HaniOruç Aruoba · Metis Yayınları · 20184,356 okunma
Reklam
184 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
‎''El, ayak buz kesmiş, yürek cehennem.” Karanfil Sokağı... Anadolu içtenliğini, kokusunu, kırsallığını içinize kadar hissettirecek nadir şiir kitaplarından. İnceden inceye Orhan Veli’ye yapılan atıflara bile takılmadım :) O kadar alçakgönüllü bir insan ki, şiirlerinin okurlarla buluşma mevkisine layık olmadığını -ona göre- içten bir üslupla dile getiriyor. Ego sıfır. Ahmed Arif ismini duyunca, yıllardır hayal dünyamda samimi, gerçekçi , doğal bir insan canlanır. Bunu dizelerden o kadar iyi anlıyoruz ki... Lütfen okuyun, okutun. Kitabın en sonlarında Ahmet Arif’in hayatını, nasıl hummalı duygular barındıran şiirler yazdığını özetleyen yüreklere rastlıyoruz. Tam bitti diye üzülürken özünü tanıma fırsatın ikinci bir kişiden okuyabiliyoruz.En çok da o satırlar hoşuma gitti. Bu arada bu derin şiir kitabının ismi normalde “Hasretinden Prangalar Çürüttüm" olacakmış lâkin Ahmet Arif istememiş, beğenmemiş. Bizim için çok basit bile olsa, bir kelimenin seçimi çünkü o Ahmet Arif dedirtiyor bizlere... Ruhu şad olsun...
Hasretinden Prangalar Eskittim
Hasretinden Prangalar EskittimAhmed Arif · Metis Yayınları · 201739,9bin okunma
136 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
“İnanmıştım ve bu inancımla mutluydum; sen, inancımı ve huzurumu elimden aldın. Şimdi elimde hiçbir şey kalmadı ve sersefil ölüyorum; çünkü bana anlattığın şeyler, benden alıp götürdüğün şeylerin yerini doldurmuyor.” Bu alında kendimi görüyorum şu an. Kitabın kapağını kapattıktan sonra duvara boş boş bakarak ‘Sahi insan nedir?’ dedirttin Samuel
İnsan Nedir?
İnsan Nedir?Mark Twain · Dedalus Kitap · 201815,1bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
106 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bize ‘Ölmek mi kolay, beklemek mi? ya da ‘Ölmeye hazırlıklı mıyız?’ sorularını sorduran kitaba kalbimde oda kurdum, çatı katında ve yeri hiç değişmeyecek. Okuduğum her kitaptaki kahramanla empati kurma hastalığım bu kitapta hiç içime yaramadı. Önsöz’den başlayarak yaklaşık 30.sayfada başladı kalp atışlarımın yan odadan duyulması :)) Günümüz ‘tecavüz suçlarına idam cezası gelsin’ fikrini savunan ben, mahkumun işlediği suçu, cezasını çekmesi gerektiği, fiilinin ne olduğu ya da yanlışlığını düşünmeden, başından son ana kadar duygusal parçalanmaları benliğimde hissettiğim bir okuma oldu. İdam cezasından çok bu durumu merasim haline getiren kesimi, günümüz insanına benzetmemek aptallık olur. Nerde acı çeken, derdini anlatamayan bir insan görseler ellerinden hiç bırakamadıkları telefonlara saldırıp kendilerine gıpta etmelerini istedikleri takipçileriyle paylaşır ve bundan haz alan kesim vardır ya, aha işte tam da bunu kastediyor Hugo. 26 yaşında bu kitabı yazarken böyle dâhi insan sarraflığı,yüzyıllar sonra bile insanın değişemeyeceğini benzersiz örneklerle insana düşündürmesinin başarısına şapka çıkarmamak mümkün değil. Gerçekten tüm cezalar kalkmalı mı, tüm suçlular rehabilitasyonla iyileşebilir mi? Bu soru için henüz kafamda net bir cevap oluşmasa da, kitabın ben de bıraktığı tat hep farklı kalacak. Ama umarım belirtilmeyen suç cana ya da ırza geçme değildir. O zaman idam cezasına olumlu baktığımı söylemeden edemeyeceğim. Saat 4, kalem kağıt sustu, giyotin konuştu ve Halk coştu, merasim bitti...
Bir İdam Mahkumunun Son Günü
Bir İdam Mahkumunun Son GünüVictor Hugo · MaviÇatı Yayınları · 2018120,8bin okunma
76 syf.
10/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
"Annesizlik beni şair yaptı" demiş bir röportajında Didem Madak.Anneme aşırı bağlı bir kız olarak o kadar yakın hissettim ki kendime, o kadar Ben’sin dedim ki...Annesi öldükten sonra babasının yeniden evlenmesiyle zorlu hayatı başlamış.Lakin tüm bunlar bu şahane şiirlerin doğmasını sağlamış.Hayat ona güzel yüzünü göstermemiş;annesinin kaderini yaşamış o da sonunda.Ne yazık ki tıpkı annesi gibi genç yaşta kanser nedeniyle hayatını kaybederek kızına doyamadan bu diyardan ayrılmış... Acının şiire yansımış hali bir kadın düşünün... Geçmişe duyduğu özlem, annesinin vefatından sonra yaşadığı keder, ve annesine olan bağlılığının sonucunda kendisinde oluşan ai bir ruh hali ve ortadan kaybolma isteği... Belki de bir arayış serüveni... Her bir satırı insanın içine ince ince işliyor kitabın... Kitaba başlarken 'Âh' diyor Didem Madak, acının en derin, en samimi hali belki de onun için...
Ah'lar Ağacı
Ah'lar AğacıDidem Madak · Metis Yayıncılık · 202121,1bin okunma
Reklam
110 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Albert Camus’un bir insanı yargılamanın sonuçlarını vurguladığı romanı. Yazar, toplumdaki objektif olmayan yargılara dikkati çekmek istemiş bu romanıyla. Farklı görüşler, farklı düşünceler, farklı hisler, farklı davranışlar, farklı alışkanlıklar...Önemli olan bu kadar farklılığın arasından asıl olanı kavrayıp, meselenin özünü konuşabilmektir. Taraf tutmadan, yargılamadan, kestirip atmadan düşünebilmektir. Bir türlü ele geçirilemeyen “anlam”ın sürekli aranışını, bilincin toplumdan ve dış dünyadan kopuşunu, topluma yabancı duran kahramanın çevresiyle ve toplumla arasındaki çatışmayı anlatan,etkileyici denecek gücünü arka plandaki derin ve suskun acıdan alır. Camus, genç kahramanı Meursault’nun dış dünyayla arasına koyduğu mesafeyi, kendine ve topluma yabancılaşmasını, annesinin ölümü dahil her şeye nesnel bir biçimde yaklaşmasını büyük bir ustalıkla dile getirmiş. Okurken hem garip gelen hem de gerildiğim noktalar çok oldu. Ama tabi ki 10/10 :)
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2020111,9bin okunma
104 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Mendille okunan kitaplarda ilk sıralara ekleyebilirsiniz. Kitaba başlayınca bırakmaya içiniz el vermiyor. Bir kere kapılınca kapılıveriyorsunuz ve bitiveriyor. 12 Eylül sonrasını bir çocuğun gözlerinden izlemek, dünyaya onun gözleri ile bakmak, hayatı onun soruları ile cevaplamak bambaşka...Çok sevdiği, ablası bildiği İnci’sinin ansızın tahliyesinden sonra ona ulaştıramadığı ama inatla yazmaktan vazgeçmediği mektupları ile özlemlerini, duygularını, umutlarını anlatıyor Barış... En çok da sadece iki kez gördüğü dört duvar dışındaki dünyanın nasıl bir yer olduğunu kavramaya çalışıyor. Okumanın, düşünmenin, şiir yazmanın suç olduğu bir dönemde yaşayan Barış'ın sade dili olmasına rağmen masum ama çarpıcı soruları yer yer güldürüyor insanı. Düşünmeye itiyor bizleri, içimize işletiyor. Uçurtmamızın göğümüzden hiç gitmediği/hiç vurulmadığı günler bizi bulsun..
Uçurtmayı Vurmasınlar
Uçurtmayı VurmasınlarFeride Çiçekoğlu · Can Yayınları · 202211,9bin okunma
77 syf.
10/10 puan verdi
Özünde hitlerin nazi dönemini metaforlar aracılığıyla eleştirmek için yazılan Santranç; Mirko Czentovic hiç bir dünya görüşü olmayan,konuşmayı bile beceremeyen, duygusuz, kültürsüz bir insan oluşundan dolayı duyduğu aşağılanma duygusunu insanların takdirini kazanabilecek için kapatma yoluna gitmiştir. Psikolojide bu durum ödünlemeyle açıklanır. Ayrıca gerçek bir satranç tahtasında hiç satranç oynamamış birisinin beş on hamle sonrasını hesap edebilmesi insan beyninin küçümsenemeyecek kadar donanımlı olduğunu gösteriyor. Santranç, beynin hiçsizlikte başardığı çabayı ve başarıyı ele alan mükemmel bir eser..
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020237,6bin okunma
207 syf.
·
Puan vermedi
Dellenicem Leylim. Bir dellensem gerisi önemsiz belki. Ama bunun sanısı korkunç. Böyle bir şey olabilir mi? Bir canda iki can yaşamak. Mutlak bir çözüm yolu var bunun. Anlat bana. Senden bir şeyler ummak… Umutların en olmazı da bu belki. Saçmaladım gene.
Leylim Leylim
Leylim LeylimAhmed Arif · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201316,3bin okunma
176 syf.
·
Puan vermedi
Ama kötülüğün sebebini bulmaya çalışarak tırnaklarını kemirmeleri, kahkahadan kırılmama yol açıyor kardeşlerim.İyiliğin sebebini aradıkları yok, öyleyse niye tersini merak ediyorlar ki?
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200992,1bin okunma
Reklam
·
Puan vermedi
Romeo ve Juliet'in yaptıkları gibi beraber ölmeyi tercih edenlerin sayısı çağımızda ki kadar az olmasaydı,belki inanırdım ben de sadakate. Ama bir insanı gömmek dostluğunu,aşkını da gömmek olduğundan ve aynı insanın içini doldurup bir heykel gibi evin en güzel yerine koymak da pek kullanışlı olmadığından, yapacak bir şey yok.
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 201827bin okunma
272 syf.
·
Puan vermedi
Mesleğimin verdiği merakla bir çırpıda başlayıp bitirdiğim o mükemmel akıcılık.. Yazar, vakaların mahremiyetine önem verdiği için ağzımın açık kaldığı durumlarda -gizlilik hep ilgi çeker- hem gizliliğin verdiği merak hemde tutkularla beraber hissetmeden okumak imkansız. Her sağlık çalışanının okuması gereken 10 kitap arasındadır.
İnsan Vücuduna Seyahat
İnsan Vücuduna SeyahatGavin Francis · Domingo Yayınevi · 20171,647 okunma
336 syf.
·
Puan vermedi
“Hiç değişmeyen bir başka şey de, bazılarının mutsuzluğunun başkalarının mutluluğu oluşudur, bunu dünyanın kuruluşundan bu yana art arda gelen tüm kuşaklar çok iyi bilir. “
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022104,1bin okunma
355 syf.
·
Puan vermedi
-Çünkü insanların çoğu sizin haksız, kendilerinin haklı olduğunu düşünüyor.-Herkesin, istediği gibi düşünmeye ve düşündüklerinin doğru olduğuna inanmaya hakkı var, dedi Atticus. Ama ben, başkalarından önce kendi kendimle yaşamak zorundayım.
Bülbülü Öldürmek
Bülbülü ÖldürmekHarper Lee · Sel Yayınları · 201472,2bin okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
Okuduğum her cümlesinde kafamı salladığım, her satırında keşke hepimiz Martı Jonathan gibi olabilsek dedim.Başarısızlığa alışma durumunu anlatan, sorgulatan eserlerden.. “En yüksekten uçan martı en uzağı görendir.”
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Epsilon Yayınları · 201167,3bin okunma
31 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.