Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gamze

Gamze
@kitapsizhayatcokbayat
Sabitlenmiş gönderi
1K yı değersizleştirenler :((
Bir alıntı paylaşıyorum, hemen üzerine 1 dk da nerdeyse 100 alıntı daha paylaşılmış. Üzerine yapılan alıntılara bakıyorum, edebi değeri olan, okuyunca düşündürücü veya bilgi verici cümleler değil, sadece milletin boşboğazlık ettiği, sanki film repliği gibi, sanki gündelik konuşma havasındaki tribini, atarını, giderini kustuğu mide bulandırıcı sözlerden oluşuyor çoğu. Vallahi facebook, twitter, instagramdaki özlü söz paylaşıp duran kendine ahlak abidesi havası vermeye çalışan insanlardan bile daha iticisiniz. Lütfen bu ergen havanızı başka sayfalarda harcayın!!! Hele bir de günde bin kere aynı yazarın aynı cümlesini görüp durmak yok mu 😬😬😬 Birinci sınıf öğrencilerin "Ali ata bak" cümlesiyle okumaya başlatılması gibi bu sayfaya üye olanların %90 ı da Sebahattin Ali'yle giriş yapıyor sanki mübarek. Milyon kere paylaşılmış alıntıyı bakın ben de kitap okumaya başladım, okuyorum der gibi göstermelik, beğeni kasma hevesinizle gözümüze sokmayın be kardeşim. Tamam çok kıymetli yazarlarımız, her satırı çok özel, güzel. Ama sizin yüzünüzden Sebahattin Ali'den, Necip Fazıl'dan, Dostoyevski'den soğudum nerdeyse. Ahh 1K... Faydalı, okumaya değer bir dolu şeyi kaçırıyorum bu gereksizler yüzünden. Yazık oluyr değerli, kıymetli okuyucularımıza, üzülüyorum. Bi bitin artık.
Reklam
Ahlaksal ölçütlerin geçerliliği Tanrı'nın emirlerine dayanıyorsa gelecekte ahlak Tanrı'ya duyulan inanca bağlı olarak ayakta kalır ya da çöker. Freud dinsel inancın zayıflamakta olduğunu varsaydığı için, din ile ahlakbilim arasında sürüp giden ilişkinin ahlaksal değerlerimizin yıkımına yol açacağını da varsaymak zorundadır.
Gamze
@kitapsizhayatcokbayat·Bir kitabı okumayı düşünüyor
Şeytan'ın Fısıldadıkları
Şeytan'ın FısıldadıklarıEmre Yılmaz
7.8/10 · 373 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Gamze
@kitapsizhayatcokbayat·Bir kitabı okumayı düşünüyor
Tanrı'nın Tarihi
Tanrı'nın TarihiKaren Armstrong
7.9/10 · 1.638 okunma
360 syf.
9/10 puan verdi
Esir Şehrin Mahpusu
Esir Şehrin MahpusuKemal Tahir
8.4/10 · 3.680 okunma
Reklam
Dünya seyyahı olan kimselerin her dilden bir parça bilmesi lazımdır. Ta ki kendine gelebilecek zarar ve faydaları bilerek seyahatinde rahat ede. Çünkü "herkes aklı kadar konuşur" buyrulmuştur. Dünya geçimi için bazı dilleri öğrenmek doğrudur. Gurbet elinde insan ancak bu sayede selamete çıkabilir.
Sayfa 713 - 2. CiltKitabı okuyor
Bazısı bilmezliğinden "Öte dünyayı kazanacağım" diyerek bu dünyadan elini eteğini büsbütün çeker. Bu da bir başka çeşit günah... Tanrı ne buyurmuş bakalım? "Nefsin bineğindir. Ona acıyacaksın. Yeygisini, içkisini, giyimini kuşamını sakın eksik etmeyeceksin," buyurmuş. Peygamberimiz, Amir bin As'a neden çıkıştı? "Gece namaz kılarmışsın da hiç uyumazmışsın. Gündüzleri oruçlu gezer, akşam da yemek yemezmişsin. Avradına yaklaştığın da hiç yokmuş. Böyle etme! Uyku, gözünün hakkı, yemek gövdenin hakkı olduğu gibi, avradının hakkını da unutma! Hangi yüzden olursa olsun, birinin hakkını yemek Müslümana yasak... " diye çıkıştı.
Sayfa 81
168 syf.
4/10 puan verdi
Bilinmeyen Ülkede Yolculuk
Bilinmeyen Ülkede YolculukDavid Park
7.5/10 · 192 okunma
Açlık kaşıntı gibidir ve sizi cevap vermeye mecbur kalıncaya kadar rahatsız eder.
Fotoğrafçılık neydi?
Fotoğraf makinem yanımda olsa da fotoğrafını çekecek bir öğe yok; yine de birçok insan 'selfie' çekiyor, ya tek başlarına ya da çiftler halinde. Kameralı telefon, teknolojinin durmak bilmez ilerleyişi ve ardından gelecek her şey benim gibi insanların mesleklerini öldürecek şeyler olacak. Çok yakında tüm sosyal fotoğrafçılık bu şekilde kendi kendine yapılacak. Bu bazen bana kendimi nesli tükenmekte olan bir türün son üyesi gibi hissettiriyor. Gerçek bir fotoğraf makinesi ile resim çeken Son Mohikan; üstelik kullanılan teknoloji ne kadar iyi olursa olsun kendi kendine çekilen bu fotoğrafların çoğu, doğru dürüst bir fotoğrafı yani üzerine düşünülmüş yaratıcı kararlar ve belli bir görme biçimiyle ortaya çıkmış bir fotoğrafı yaratan her neyse, ondan yoksun olduğundan bana göre hiçbir değeri yok. Dolayısıyla benim gözümde, doğru fotoğrafın verebileceği asaletten yoksun, insan kibrinin bir ifadesinden ve şımarıklıktan başkası değiller. Fakat eğer Lilly haklıysa, belki de onun dediği gibi gerçek bir "oyunbozan" ım ve azıcık zararsız bir zevkten ibaret olan bir şeye veryansın ediyorum.
Reklam
Bir mimarın dilinden
Başa gelen her iktidar, kendi ait olduğu demografik kesiti kayırmayı amaç edindi ve hiçbir iktidar, asgari müşterekler için gerekli çabayı göstermedi. Her gelen, bir öncekinin inşa ettiği duvarı yıktı ve kendi duvarını inşa etmeye başladı. Yapılması gereken, inşa edilmiş duvarları yıkmadan onların üstüne eklemek idi, bu sayede büyük ve sağlam bir duvarımız olacaktı. Birçok açıdan ileri gitmiş ülkelere baktığımızda solcusu, sağcısı, liberali, muhafazakarı, mutaassıbı, demokratı, yeşilcisi, aktivisti vb. kim iktidara gelirse gelsin, genel gidişatın aksamadığını görüyoruz. Bunun nedeni, asgari müşterekler konusunda uzlaşılmış ve Türkçe'de karşılığı olmayan bir kavram olan "legacy"nin yıkılmayacak bir şekilde inşa edilmiş olması. "legacy" nesiller boyu süren ve değişmeyen uzun vadeli ortak miras anlamına geliyor; halbuki bizdeki miras kavramı tek nesil, dönem, devir süren ve kamusal olmak yerine bireysel ve kadük bir mefhumdur. Mesele iyice kişiselleştirildiği için, miras bizde ittifaka zemün sağlamaz, aksine ciddi kavgalara yol açar; çünkü paydaş olan herkes, üstüne alın terini dökmediği, bir başkasının çabası ile oluşmuş birikimden en büyük payı kapmak yarışındadır. ***Müthiş bir röportaj Gezginfoto dergisi/Murat Germen ile Doğa, Şehir ve Fotoğraf üzerine
Bir mimarın dilinden
Mimar, fotoğrafçı, sanatçı olan Murat Germen'in bir dergideki röportajından; Soru: Türkiye'nin bu zengin mimari mirası sizce hak ettiği ilgi ve özeni görüyor mu? Cevap: Hayır, görmüyor. Öncelikle rant odaklı inşai etkinliğin hegemonyası bitirilmeli. Çünkü muhafazakâr diye geçinenlerin 'muhafaza'dan çok kelimenin 'kâr' bölümü ile ilgilendiklerini gözlüyoruz.
1/10 puan verdi
Gereksiz abartılan yazarlardan bence
Yazarın ilkin Kuşlar Yasına Gider kitabını alıp okumuştum. Malum son zamanlarda yazarın adı iyice övülür olmuştu. Ancak kitabında müthiş bir hayal kırıklığı yaşadım. İncelem için #42177672 Sonrasında yazara ikinci bir şans verip yine çok övülen Gölgesizler kitabını okumaya başladım. Ne yazıkki bunda da aynı durum oldu. Yazar gizemli olaylar yaratmaya çalışmış güya ama olay örgüsü öylesine sıkıcı, darmadağınık, saçma geldi ki yazar da romanındaki karakterler kadar kafası karışık, belirsizliklerde boğmuş durmuş. Yani polisiye, macera kitaplarında gizemli olaylar olması tabiki aranan, istenen birşeydir. Ama bunda çok farklı, sıkıcı, hep durağan, berbat bir kurgu vardı gerçekten. Çok ifade edemesem de öyle işte.. Kısacası bir daha Hasan Ali Topbaş almam da okumam da. Ben keşfedemedim övülmesindeki başarısını, sırrını, güzelliğini..
Gölgesizler
GölgesizlerHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 202012,7bin okunma
Gamze
@kitapsizhayatcokbayat·Bir kitabı yarım bıraktı
Gölgesizler
GölgesizlerHasan Ali Toptaş
7.6/10 · 12,7bin okunma
293 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.