Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.31
Kitapyorumu.n
Kitapyorumu.n
@kitapyorumu_n
Türkolog/Öğretmen
Ege Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü
İzmir, 17 Ağustos 1983
107 okur puanı
Ekim 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
İnsanın dünyayı keşfedip ilgisini uzaya yöneltmesi, evrim, mutasyon ve doğal ayıklama, Kambriyen patlaması, Tycho, Kepler ve Kopernik'in çalışmaları, Mars, Jüpiter ve Satürn ile ilgili bazı araştırmalar, Eski Yunan filozoflarının maddeye ve uzaya ilişkin düşünceleri, atomun yapısı, kuark, izafiyet teorisi, güneşin yapısı, evrenin başlangıcıyla ilgili eski kültürlerdeki inanışlar, balinaların haberleşme sistemi, beynin yapısı, dünya dışında yaşam ve akıllı canlılar olma ihtimali, nükleer silahlar ve savaşlar gibi daha birçok konuda bilgiler içeren bir kitap. Kitap satış sitelerindeki okuyucu yorumlarında çok methedilen bir kitap. Ben de beğendim ama konu çeşitliliğinin bu kadar çok olmamasını tercih ederdim. Zincirleme bir şekilde ondan ona ondan ona geçilince bir yerden sonra yorucu oluyor. Çok fazla şeyden biraz biraz yerine daha az konuyu daha derinlemesine ele alsaydı kendi adıma daha memnun olurdum. Bir de yazılma tarihi eski olduğu için insanlık bu bilgilerin üstüne yıllar içinde mutlaka daha çok şey eklemiştir ama yine de okunmaya değer. Kötü ve boş bir kitap değil.
Dikkat! Romanla ilgili ipucu(spoiler) içerir.
Ataol Behramoğlu'nun çevirisi ve önsözüyle, Rus edebiyatının önemli yazarlarından güzel bir roman. Pyotr Andreyiç, ailesi tarafından çok küçükken askere yazdırılmıştır. Büyüyüp genç bir delikanlı olduğunda Orenburg'a askere gider. Yanında lalası Savelyiç de vardır. Giderken tipiye yakalanıp kaybolurlar. Yolda bir adam onlara yolu
Dikkat! Romanla ilgili ipucu(spoiler) içerir.
13-14 yaş ve üzerine hitap edebilecek bir kitap. Gençlik kitabı ödülleri almış ama yetişkin okuyucu da sevebilir. Hatta bazı ince anlamları yetişkin okuyucu daha iyi anlar. Olaylar şöyle: İnsanların hayatlarındaki olumsuzluklardan kaçmaları için Zaman Kutusu diye bir şey satılmaya başlanır. İçine giren insan için zaman donmaktadır. Ülkedeki
Okur Takip Önerileri
Çok güzel bir kitap. Edebiyatla ilgilenenlere kesinlikle tavsiye ederim. 1936-1950 arasında Orhan Veli ile yapılan mülakatlar, söyleşiler var kitapta. Kitabın sonunda da O.Veli'nin ölümünden sonra 1951'de Varlık'ta yayımlanmış bir konferans metni var. Konferans tabii ki şiirle ilgili. Diğer metinler, yani çeşitli dergilerde yayımlanmış mülakatlar da yine Orhan Veli'nin edebiyatımız, şiirimiz ve kendi şiiri üzerine görüşlerini içeriyor. Şairlerimizle ilgili değerlendirmeleri, vezin ve kafiyeye bakışı, şiir ve nazım üzerine düşünceleri...Hepsini bu mülakatlardaki sorulara verdiği cevaplarda görüyoruz. Kitaptaki en sevdiğim yazı 15 Şubat 1949'da Yaprak'ta yayımlanmış olan "Aramızda Bir Konuşma: Şiirde Aydınlık" adlı yazı. Sabahattin Eyüboğlu ve Garipçiler şiir üzerine aralarında konuşuyorlar. Ben kitabı sevdim ama şunu da belirtmem gerekir ki edebiyatın teknik yönüyle, nazariyeyle(yani edebiyat teorisiyle) ilgili değilseniz belki siz benim kadar beğenmeyebilirsiniz.
Birleşik alan teorisiyle ilgili bir kitap. Einstein'ın izafiyet teorisinden sonra fizikteki gelişmeleri ve fizikçilerin birleşik kuram üzerindeki çalışmalarını anlatıyor. Kitapta bir sürü kuramdan bahsediliyor. W parçacığı kuramı, kuark kuramı, mezon kuramı, QCD(kuantum kromodinamiği), yang-mills kuramı, QED(kuantum elektrodinamiği), kuantum alan kuramı, anti madde kuramı, S matrisi kuramı ile süper sicim kuramının karşılaştırılması, Büyük Patlama ve onun günümüze yansıyan izleri, nötron yıldızları ve karadelikler, Kerr karadelikleri gibi gibi gibi birçok konu ve kuram ele alınmış. Tabii ki süper sicim teorisi daha ağırlıklı. Bunlara paralel olarak Newton, Max Planck, Einstein, Feynmann, Sheldon Glashow, Steven Weinberg, Yoichiro Nambu, John Schwarz, Vera Rubin, Paul Dirac gibi birçok fizikçiden de kısaca hayatları, karakterleri ve daha çok çalışmalarıyla birlikte bahsedilmekte. Güzel bir kitap. Kitabın ortalarına kadar çok beğenerek ve hızlı bir şekilde okudum. Üst Kuark bölümünde ve sonraki bölümde yer yer anlamakta zorlandığım şeyler olduğu için hızım biraz kesildi. Ondan sonraki bölümleri de yine öncekilere yakın bir keyifle okudum.
Birbirlerini hiç tanımayan Psikoloji son sınıf öğrencisi Timur ile Psikoloji doktorası olan yaşlı ve tecrübeli Yakup bey bir gün tesadüfen yolda karşılaşırlar. Aralarında bir konuşma geçer. Yakup bey Timur'a kendi kitapçı dükkânının adresini verir. Timur bir gün oraya gider ve Yakup beyle aralarında psikoloji üzerine bir sohbet başlar. Bu sohbet uzun bir sürece yayılır, haftada 1-2 kere buluşup konuşurlar. Bu konuşmalarda Yakup bey kalıplayıcı ve geliştirici yetişme ortamı, kalıplanmış ve gelişmiş insan paradigmaları, geleneksel otoriter kültür ve özgürlükçü çağdaş anlayış, insanın algılama sistemi ve algılama süreçleri, kalıplanmış ve gelişmiş insanın kendisine, çevresine ve sorunlara yaklaşım tarzı, günlük hayatta karşılaşılan bazı sorunların çözümünde izlenebilecek yollar ve aşamalar, etkili yaşam için zaman kullanımı gibi konuları ele alıp konuşur. Anlatınca roman gibi görünüyor ama roman demek doğru olmaz. Amaç psikoloji üzerine bir şeyler anlatmak. Zaten hepinizin bildiği gibi yazar da bir romancı değil, bir psikolog. Sadece psikolojiyle ilgili konuları okuyucuya daha kolay aktarabilmek için böyle bir kurgu tasarlamış. Biraz acemice ve bazı mantık hataları barındıran bir kurgu olduğunu söylesem faydası yok, söylemesem gönlüm razı değil. Genel olarak güzel bir kitap ama ben biraz ağır okudum. Bu konularla daha çok ilgilenen okuyucular daha az sıkılarak okuyabilirler.
Yıllardır adını çok duyduğum, aklımın bir köşesinde olan, okumak lazım dediğim önemli bir kitaptı. Bizim edebiyatçılarımızı da etkilemiş bir sanatçı ve eserdir. Yazarın hayata dair düşünceleri, anılarından yola çıkarak ulaştığı düşünceler anlatılıyor. Kitap net olarak şunu anlatıyor demek çok kolay değil. İnce ama biraz sakin kafayla, hatta belki bir süre sonra ikinci kere okunması gereken bir eser. Albert Camus'nün Düşüş de böyle mesela. Geçenlerde okudum ama müsait bir zamanda tekrar okumak istediğim için burada paylaşmadım. Bu kitapta André Gide sık sık Nathanael adlı arkadaşına hitap eder. Düşüncelerini ona hitaben anlatır ama tabii ki biz, hitap ettiği kişi okuyucudur hissine kapılırız. Eserin bazı bölümleri nesir, bazı bölümleri nazım. Bu nedenle orijinal dilinde okumak mutlaka daha güzeldir diye düşünüyorum. Eserin çevirisinin ünlü ve önemli yazarımız Tahsin Yücel'e ait olduğunu belirtmeden de geçmek istemem.
Kitabın başlarında tıp ve maddeci görüş reddetse de "psike"nin var olduğu, psikolojik çatışmaların anlatılmasının bazı hastalıkları iyileştirdiği, nevroz, bilinçdışı akıldan doğan kompleksler gibi konular ele alınmış. Sonra Jung'un bir hastasının rüyasındaki dinî motifler anlatılmış. Her okuyucuya hitap edecek bir kitap değil. Açıkçası ben de aradığımı pek bulamadım. Aradığım tam olarak neydi bunu anlatmam biraz zor ama psikoloji ve din ilişkisiyle ilgili daha genel şeyler okuma beklentisiyle kitaba başlamıştım. Kitapta anlatılanların gittikçe gittikçe bir hastanın rüyası özeline indirgenmesi kitaba olan ilgimin azalmasına yol açtı. Başlarken beklentimin yüksek olmasında yazarın kendi alanında çok önemli, çok yetkin ve çok tanınmış bir insan olmasının da etkisi büyük. Yine de kısa bir kitap olduğu için bitirmekte zorlanmadım.
İklim değişikliğinin gelecekte nelere yol açacağı anlatılmış. Sanayi Devrimi'nden sonra başlayan karbondioksit artışı ve küresel ısınmanın son yıllarda daha da hızlandığı ve bu durumun da dünyadaki yaşamın sonunu getireceği söyleniyor. Aslında normalde dünya, soğuması gereken bir periyodda olmasına rağmen ısınmaktadır ve bu hiç normal değildir. 2-3 derecelik bir sıcaklık artışının bile çok ciddi sonuçları olacaktır. Kitap boyunca bunlar anlatılmakta ve ne gibi tedbirlerin alınması gerektiği belirtilmekte. Kitapta birçok fotoğraf ve grafik de var. Yer yer biraz teknik havaya bürünüp anlaşılması zorlaşsa da güzel bir kitap. İmla hatalarının ve bozuk cümle yapılarının olması da bazı yerleri anlamayı zorlaştırıyor.
Ferhan Şensoy'un kendi hayatını anlattığı bir kitap fakat tüm hayatını içermiyor. Yurt dışında tiyatro eğitimi aldığı dönemden sonrasını yazmamış. Hayatını kronolojik olarak anlatmıyor. Çarşamba'da geçen çocukluğu ile Galatasaray Lisesi'ndeki ve Fransa'daki gençlik günlerini birbirine paralel şekilde anlatıyor. Yani bir süre çocukluğunu anlatıp, sonra gençliğine, sonra tekrar çocukluğuna, sonra tekrar gençliğine geçiyor ama takip etmek zor değil, insanın kafası karışmıyor. Kalın bir kitap ama kolay okunuyor, güzel. Eğlenceli öğrencilik anıları var. Hem Türkiye'de hem de yurt dışında sağlam bir eğitim almış. Ayrıca köklü ve saygın bir aileden geliyormuş. Kendisini severdim ama hakkında bilmediğim çok şey varmış. Okumanızı tavsiye ederim.
Jean-Paul Sartre ile lise yıllarımda tanışmıştım. O dönemde çok felsefî kitap okurdum. Sonra nedense felsefeden biraz uzaklaştım. O yıllarda Sartre'ın Özgürlüğün Yolları üçlemesini okuyup sevmiş, sonra zaman içinde Sartre'ın başka bazı kitaplarını(Sözcükler, Bulantı gibi) da okumuştum. Hepsi güzel kitaplardır, tavsiye ederim. Bu kitabı tesadüfen internette görünce Sartre'ı ve Varoluşçuluk'u sevdiğim için alıp okumak istedim. Fenomenoloji, Varoluşçuluk ve bu felsefeleri kuran ve onlardan etkilenen filozoflar üzerine bir kitap. Okumak o kadar da kolay değil. Belli bir felsefî temel gerektiriyor. Kierkegaard, Hegel, Husserl, Heidegger, Jaspers, Levinas, Sartre, Beauvoir, Merleau-Ponty gibi filozofların yanısıra Albert Camus, Iris Murdoch, Boris Vian, Richard Wright gibi yazarları da ele alıyor. Bu kişilerin hayatlarını, siyasî ve felsefî görüşlerini, birbirleriyle olan olumlu-olumsuz ilişkilerini anlatıyor. Tüm bunlara paralel olarak da o dönemin dünya siyasetini okuyoruz. İkinci Dünya Savaşı yılları ve sonrası, Almanya-Fransa, Sovyetler Birliği-ABD ilişkileri, bu filozofların savaş zamanında yaşadıkları zorluklar, siyasî duruşları ve kavgaları gibi gibi gibi çok fazla şey anlatan çok dolu dolu bir kitap. Arka planda muazzam bir araştırma ve bilgi birikimi var. Yazarına bayağı saygı duydum. Türünün roman olmadığını söylememe gerek var mı bilmiyorum. Sakin kafayla okunması gerekir. Felsefeyle ilgili değilseniz ya da "Uzun zamandır kitap okumadım, bir şeyler okusam ama ne okusam?" diyorsanız bu kitap yanlış bir tercih olur. Felsefeciyseniz ya da felsefeyle ilgiliyseniz mutlaka okuyun.
Herkes İçin Evrim
Kitabı okumaya başladığımda hayal kırıklığı yaşadım çünkü aynı yazarın "Çocuklar İçin Evrim" kitabını bu kitaba başlamadan bir gün önce bitirmiştim ve bu kitabın çok az farklılıklarla o kitabın aynısı olduğunu görmek konuyla ilgili farklı şeyler okuma hevesimi biraz kırdı. Evet, iki kitap aslında birbirinin aynısı. Sadece bunun sondaki bazı bölümleri farklı ama onlar da zaten biraz daha teknik bilgi içeriyor. Konuyla ilgili alanında uzman bir isimden genel şeyler okumak isteyen Çocuklar İçin Evrim kitabını da okuyabilir. Zaten o kitabın üslûbu ve seviyesi tam olarak çocuklara göre değil. Kitabın ne anlattığına gelince, günümüzden 542 milyon yıl öncesinden başlayarak dünyanın o dönemdeki hali, tarih öncesi zamanlar, canlıların oluşumu ve geçirdikleri değişimleri anlaşılır bir şekilde anlatmış. Birçok terimin anlamı parantez içinde verilmiş. Biyoloji bilgisi olmayan okuyucular da kitabı anlayabilir. Ayrıca kitapta çizim ve fotoğraflar da var. Faydalı bir kitap. Konuyla ilgilenenler yine Ali Demirsoy'un "Bu Ülkenin İnsanları Evrim Kavramından Ne Anlıyor?" başlıklı sempozyum bildirisini de okuyabilir, hatta bence mutlaka okumalıdır. İnternette Pdf şekli mevcut.
