Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İşimiz Vaktimizden Çoktur

Başkalarının tembelliklerine sığınmaktan daha ağır bir tembellik olur mu ? Yapmayan varsa yapmak, çalışmayan varsa çalışmak, yürümeyen varsa yürümek, konuşmayan varsa konuşmak gerekmez mi ?
Sayfa 125Kitabı okudu
Reklam
İyiliğin yayılması ve dinin sürekliliği, Müslümanların dinlerini iç ve dış tehlikelere karşı koruma şuuruna sahip olmalarına bağlıdır. İMAN EDENLERİ TARAFINDAN KORUNMAYAN BİR DİNİN, ORDULARIN HİMAYESİNDE AYAKTA KALMASI ZORDUR.
İyi olmanın şartı kötülükle mücadele ediyor olmaktır. Mücadele edemeyen de o arzu içinde olmak zorundadır. Bunun için iyiliği teşvik, kötülüğü engelleme, yerine göre farzı ayındır, yerine göre de farzı kifayedir. Herkes gücü oranında Allah'a isyan olan işleri engellemeye gayret etmek durumundadır. Geminin tarafsız yolcusu olmak mümkün değildir. Çünkü tarafsızlık da bir taraftır, o taraf da şer tarafıdır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kötülükleri önlemenin polise havale edildiği, iyilikleri teşvik etmenin de din adamlarına yüklendiği toplumlar, önce kendileri ıslah edilmesi gereken arızalı toplumlardır.
İyi bil ki kötü ahlâklı güzel yüz bir para etmez. Çirkin yüzlü insanın eğer ahlâkı iyi ise, ayağının dibinde onun hizmetçisi ve kölesi ol. Hz. Mevlânâ
Reklam
Kim iman iddiasında bulunuyorsa onun sorumluluğu vardır. İmanın sadece nimet olan bölümü alınıp yük olan, risk gerektiren bölümü itilemez. Her mü'min, imanıyla ilgili olaylarla ilgilenmek ve takati kadar risk almak durumundadır.
Hem o günün Müslümanı, hem de bugünün Müslümanı davasına sadakatta T. Herzl'i örnek tutabilseydi, onun yaptıklarından ibret alabilseydi ne o gün Osmanlı Devleti yıkılabilirdi ne de bugün ayaklar altında çiğnenenler Müslümanlar olurdu.
"İnsanlar, tembeldir. Kolayı gördükçe gevşer, rahata alışır. Gayret sarfedilerek anlaşılacak eserlerden kaçar. Böylece bir zaman sonra, birkaç nesilde, milletin tamamı cahilliğe mahkûm olur. Artık ondan sonra, bilen, çalışan, düşünen insanlar yadırganır. Işte o zaman tam felâket demektir." (Müderris Yozgatlı İhsan Efendi)
Sayfa 382Kitabı okudu
Kullanılmayan her hayır, şerre verilmiş bir destektir. Zaman ne olursa olsun, o zamanın gerektirdiği gayreti sergilemek esas olandır. Zamandan ürkmek ve bir kenarda özel hayatıyla baş başa kalmak, sahabe mantığı değildir. Zamanın bahane olarak kullanıldığı bütün vurdumduymazlıklar, akıbetin hüsran olmasına nedendir.
Sayfa 208Kitabı okudu
Ebu İnebe el Havlanî radıyallahu anh diyor ki : Resûlullâh sallallahu aleyhi ve sellemi şöyle buyururken işittim : "Allah, bu dinde her zaman fidanlar diker. Onları dinine hizmette kullanır." (İbni Mace, Mukaddime; İbn Hibban, Birr, 19; Müsned, 17940)
Sayfa 212Kitabı okudu
Reklam
Devamlı olarak kendi kendini tenkit edecek, kontrol edeceksin. Başkalarından önce, sen kendi yaptıklarını, kendi yaşayışını tenkit edeceksin...
Sayfa 241Kitabı okudu
Evlâdım, mühim olan, okunan kitapları, yaşanan bir hayat hâline getirmektir... İnsan, âlim oluyor da, âmil olamıyor. Bildiğini hayatına tatbik edemiyor... Âmil oluyor da, ihlâs sahibi olamıyor... İhlâs sahibi oluyor da, insan-ı kâmil olamıyor...
Sayfa 242Kitabı okudu
Kulluk, makamların en şereflisi ve yüksek mertebelerin en yücesidir. "Senin, "Ey kullarım!" sözünün kapsamına girmem ve Ahmed'i bana peygamber kılman benim şerefimi ve hayranlığımı arttıran şeylerdendir. Neredeyse, ayağımla Süreyyâ'ya basıyorum." (Kadı İyâz)
Sayfa 361
İslam'ı ve İslam'ın nebisi Muhammed aleyhisselamı tanımak ve tanımanın ötesine gidip anlayabilmek için alternatifsiz yol, ashabıkiramı bilmekten geçer.
53 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.