Utanma veya haya duygusu hem izzetinefsin, hem de şeref ve haysiyetin bizdeki bekçisidir. Onunla hem kendi izzetinefsimizi koruruz, hem de başkalarının izzetinefsine saygı duyarız. İnsanlara sevgimiz yüzünden onların şeref duygularını da incitmekten utanırız. Utanmayan, hem sevgisi, hem de insanlık değeri olmayan kişidir. İnsanın sahip olduğu değerler ruh yapısına bağlandıklarından, temelde öbür hayvanlardan farklı beden yapısı bulunmayan insan, kendi ruhunu vücuduna üstün tutar ve insan olarak ruhuna bağlandığını göstermek ister. Bunun için, ilkel toplumlardan medeni toplumlara doğru ilerledikçe insanların vücutlarını elbise ile örtmeleri adet olmuş ve bu hal mediyetler ilerledikçe daha tam şekiller almıştır. İnsanda hayvanlarla ortaklaşa olan bazı hayati görevlerin gizlenmesi ve ahlak kaidelerine bağlanması, edep veya iffet duygusunu meydana getirmiştir.
223 sayfa · İlk Yayın Tarihi: Ağustos 2005
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Bir ahlâk manifestosu!
223 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Nurettin Topçu’nun Ahlâk adlı eseri, yalnızca bir felsefi metin değil, aynı zamanda bir vicdan çağrısı, bir ahlâk manifestosudur. O, insanın bu dünyadaki varoluşunu, yalnızca biyolojik bir varlık
Ahlak
AhlakNurettin Topçu · Dergah Yayınları · 20191,161 okunma
Vicdanın Sesiyle: Ahlâkın Yeşermesi
·
Puan vermedi
Vicdanın Sesiyle: Ahlâkın Yeşermesi ❁ ❁ ❁
Ahlak
AhlakNurettin Topçu · Dergah Yayınları · 20191,161 okunma
Felsefe yapmak kaygısı gütmeyen, yalın ve öğretici'
223 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Ahlâk meselesi ilk medeniyetlerden bu yana araştırılmış, ruh dünyasının tanınmasında da önemli rol oynamıştır. Ahlâk olayının meydana gelişinde Sokrates ve Kant akla, Pascal ve Rousseau duyguya önem
Ahlak
AhlakNurettin Topçu · Dergah Yayınları · 20191,161 okunma
223 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
°°° Aklın zerafeti, ruhun ışığı, düşünce harikası, okuyanı bir üst levele atlatacak, şahane, mükemmel, adeta bütün renklerin karmaşasıyla oluşan sonsuzluğa göz kırpış, devasa bir yapıt... Dönemin milli eğitim bakanının isteği üzerine yazılan bu kitap çok kısa bir süre okullarda ahlâk dersi adı altında okutulmuştur. Kitap ahlâkı anlatırken düşünce evreninin neredeyse her noktasına temas ediyor ve insanı her anlamda geliştiriyor. Bu kadar değerli bir eseri neden okutmaktan vazgeçersiniz ki anlamıyorum bir türlü... Okullarda okutulması gereken eserlere örnek olacak nitelikte bir kitap... Ama yok yok yok... Neden bizim özgün bir eğitim sistemimiz yok... Neden... Neden ruhsuz, berbat ve sefil bir eğitim görmeye mecburuz... Bir işe ruh kattığınız zaman Matematik,Fizik,Kimya,Türkçe... yeminle bütün derslerde uçuşa geçeriz... Türkiye'de Nurettin Topçu gibi daha niceleri var ve bunlar neden bir araya gelip bu sistemi değiştiremiyor... NEDEN? Son olarak
Nurettin Topçu
Nurettin Topçu
'ya değinmek istiyorum. Ben kendisini ilk defa
Yarınki Türkiye
Yarınki Türkiye
eseriyle tanıdım ve hayran kaldım. Eserlerinin her cümlesi, her kelimesi insanı yükselten bir tarza ve tavra sahip. Kendisi en sevdiğim yazarlar arasında ve size de okumanızı saygılı bir şiddetle tavsiye ederim. kendinizi bu gelişimden mahrum bırakmayın ki muhtemelen en çok alıntı yaptığınız eserler Nurettin Topçu'nun eserleri olacak. Buraya kadar okuduysanız TEŞEKKÜR EDERİM iyi okumalar... •••
Ahlak
AhlakNurettin Topçu · Dergah Yayınları · 20191,161 okunma
205 syf.
9/10 puan verdi
Değerli 1K Okurları! Bugünlerde Ahlak serisi kapsamında okumalar yapıyorum. Ve bu bağlamda bana tavsiye edilen kitaplardan biri de Nurettin Topçu nun ahlak kitabı. Uzun yıllar öğretmenlik yapan Nurettin Topçu'ya liselerde okutulması için Ahlakla ilgili ders kitabı yazması istenmiş ve uzun yıllar lise 1 ve lise 2 lerde ders olarak okutulmuş. Üstad tarafından; Ahlakın farklı tanımları felsefi açıdan tutun,dini boyutuna kadar ,Pascal dan tutun Dostyevski,Ali Fuad Başgil,Rousseau,Kant ve Nietzsche ‘ye kadar da okuma parçalarıyla en güzel şekilde desteklenmiş. Özelikle karakter ile ilgili bölümünde kişilik tiplerini yazarımız öyle güzel bir şekilde tasniflemiş ki kendi kişilik tipinizi bulmamanız imkansız..ve hatta öğretmen arkadaşlarla da paylaştım ,beraber kişilik tiplerimizi tespit ettik:))) Sonuç; Mutluluğun özü erdemli ve ahlaklı bireyler olmaktan geçmektedir. Ahlaki bir davranışımızın temelini vicdanımız oluşturmaktadır. Ahlakın özünde de sevgi-saygı-hoşgörü gibi değerlerimiz mihenk taşıdır. Şiddetle tavsiye edilir.
Ahlak
AhlakNurettin Topçu · Dergah Yayınları · 20191,161 okunma
205 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Es-selam 1K okurları Ahlak üzere yazılmış bu kitabı sınavda sorumlu olduğum için aldım ve okumaktan da keyif duydum. Merhum Nurettin Topçu bu eserinde objektif olmuş sadece kendi görüşünü değil birçok kişinin düşüncelerine de yer vermiştir... Ahlakın vicdanlı ,merhameti, samimî , şahsiyet sahibi ,karakter sahibi insan olmaktan geçtiğini yer yer anlatıyor... Cümleler oldukça basit ,sade ve yalın. Lise 1 ve 2.sınıflar için ders kitabı olarak kullanılmış . Konu sonundaki özet çok yerinde olmuş Bu kitap biz okurlara Ahlak'ın ne kadar büyük bir çerçevede ele alınması gerektiğini layıkıyla sergiliyor.Siz değerli kardeşlerime kitaptan çok sevip altını çizdiğim bi alıntıyı paylaşıp cümlelerime son vermek isterim "Asıl gaye ölümötesi mutluluktur " Selametle...
Ahlak
AhlakNurettin Topçu · Dergah Yayınları · 20191,161 okunma
223 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 günde okudu
Bile isteye uzun uzadıya elimde tuttum ki sindireyim, gene sindiremedim bir süre daha altını çizdiğim her noktayı not edeceğim. Tabiki çoğu şeyi paylaşmadım burada, paylaşsam yaralarıma ne kalırdı ?... Muhteşem bir eser. Öğrettiği kadar sıkmadan öğreten, ders veren, örnekler veren bir eser. Zekâsına hayran kaldığım adam... Her bir kelimesini tüm ders kitaplarına yazmak isterdim. Okumalıyız. Kesinlikle ve kesinlikle...
Ahlak
AhlakNurettin Topçu · Dergah Yayınları · 20191,161 okunma
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Utanma veya haya duygusu hem izzetinefsin, hem de şeref ve haysiyetin bizdeki bekçisidir. Onunla hem kendi izzetinefsimizi koruruz, hem de başkalarının izzetinefsine saygı duyarız. İnsanlara sevgimiz yüzünden onların şeref duygularını da incitmekten utanırız. Utanmayan, hem sevgisi, hem de insanlık değeri olmayan kişidir. İnsanın sahip olduğu değerler ruh yapısına bağlandıklarından, temelde öbür hayvanlardan farklı beden yapısı bulunmayan insan, kendi ruhunu vücuduna üstün tutar ve insan olarak ruhuna bağlandığını göstermek ister. Bunun için, ilkel toplumlardan medeni toplumlara doğru ilerledikçe insanların vücutlarını elbise ile örtmeleri adet olmuş ve bu hal mediyetler ilerledikçe daha tam şekiller almıştır. İnsanda hayvanlarla ortaklaşa olan bazı hayati görevlerin gizlenmesi ve ahlak kaidelerine bağlanması, edep veya iffet duygusunu meydana getirmiştir.
Ahlak
AhlakNurettin Topçu · Dergah Yayınları · 20191,161 okunma
223 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Bu kitap aslında liselerde 'Ahlak dersi' olarak okutulacakken bazı sebeplerden olmamış. Keşke olsaymış. İçerisinde herkesin bilmesi gereken şeyler var. Ama biraz kafa yormak gereken bi kitap açıkçası. O yüzden boş bi kafayla düşünerek okunmalı. Ama mutlaka okunmalı. Gerçi ben biraz sonlarda sıkılıp atlayarak okudum ama olsun siz okuyun :)
Ahlak
AhlakNurettin Topçu · Dergah Yayınları · 20191,161 okunma
223 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Büyük yazar Nurettin Topçu önemli bir ahlak bilimci hatta Türkiye’de alanında tek. Bu kitap da aslında 1970lerde lise bir ve lise ikide ders kitabı olarak okutulmak için yazılmış. Okullarda böyle bir dersin olması ve bu büyük Felsefecinin kitabının okutulması gerçekten gençliğe büyük bir hizmet. Bu süreçte eşim de Toplum J.J. Rousseau’nun Toplum Sözleşmesi kitabını okuyordu. Farkettik ki aslında toplumun her aşamasında her yaş grubunda bu kitaplara ihtiyaç var. Ahlak nedir, saygı nedir,yaşantı olarak olması gereken ne ve biz neredeyiz? Bu soruların hepsine elbet verecek bir cevabımız vardır ancak irdelenmesi gereken konular. Ara ara bahsettiği konularla ilgili de Mevlana, Ali Fuad Başgil, Epiktetos, Pascal gibi yazarlardan okuma parçaları da eklenmiş. “Ruhu kuvvetli insan, ahlaklı insandır. Kin, zulüm, kıskançlık ve düşmanlık duyguları, ruhun kuvvetsizliğinden doğmaktadır. Ahlaklı insan, ruhundaki kuvveti arttıkça, kötülüklerden kurtulur, yalancılık, riyakarlık ve dalkavukluk gibi kirlerden temizlenir. Olgunlaşır ve yükselir.”
Ahlak
AhlakNurettin Topçu · Dergah Yayınları · 20191,161 okunma

Yazar Hakkında

Nurettin Topçu
Nurettin TopçuYazar · 27 kitap
Nurettin Topçu, 1909 yılında İstanbul’da doğdu. Asıl adı Osman Nuri Topçu’dur. Nurettin Topçu’nun babası Topçuzâde Ahmet Efendi Erzurumlu, annesi Fatma hanım ise Eğinlilidir. (Erzincan’ın Kemaliye ilçesinin eski adı) Topçu ailesi Topçuzâdeler diye tanınmaktadır. Dedesi Osman Efendi, Erzurum’un Ruslar tarafından işgali sırasında Türk ordusunda topçuluk yapmıştır, bu lâkap da oradan gelmektedir. Eğitimi Nurettin Topçu, öğrenim hayatına altı yaşında Bezmiâlem Velide Sultan Mektebi’nin ana kısmında başladı. İlkokulu Büyük Reşid Paşa Numûne Mektebi’nde okudu.İlkokuldan sonra Vefa İdadisi’nde öğrenimini sürdüren Nurettin Topçu, birinci sınıfta iken babasını kaybetmiştir. Lise tahsilini İstanbul Lisesi’nin Edebiyat Bölümü’nde pekiyi derece ile tamamlamıştır. (1927-28) Mehmet Akif’in medeniyet telakkisini kavramış ve ilmini almak için Akif’in oğlu Asım’ı niçin Batı’ya göndermiş olduğunu idrak etmiş olan Nurettin Topçu, daha iyi bir eğitim alabilmek için Avrupa’da tahsil görmek gerektiğinin farkında olarak liseyi bitirdikten sonra kendi imkanlarıyla Milli Eğitim Bakanlığı’nın açmış olduğu Avrupa imtihanlarına girmiş ve kazanmıştır. Fransa’nın Türkiye’deki liselerin denkliğini kabul etmemesinden dolayı Topçu buradaki eğitimine Paris’teki Bordeaux Lisesi’nde başlamıştır. İki sene sonra Strazbourg’a giden (1930) Topçu, burada üniversite tahsiline başlamış; psikoloji ve güzel sanatlar, genel felsefe ve mantık, çağdaş sanat tarihi, sosyoloji ve ahlak, ilk zaman sanat ve arkeolojisi dersleri almıştır. Strazbourg’da tamamladığı doktorasını 1934 yılında Sorbonne Ünivesitesi’nde vermiştir. Sorbonne Üniversitesi’nde okuyan ilk Türk öğrenci olmuştur. Çalışması Sorbone Üniversitesi Felsefe Jürisi tarafından yılın en başarılı doktora tezi seçilir. Üniversitenin geleneklerine göre birinci olan öğrenciler mutlaka ödüllendirilir. Bunun üzerine yetkili Profesör, Nurettin Topçu’nun yanına gelerek durumu anlatır ve ödül olarak neyi istediğini sorar: - Efendim, bir altın saat mi? Amerika veya Kuzey Avrupa’ya bir mavi yolculuk mu? Hangisini tercih edecekseniz onu alacaksınız veya o ülkeye ziyarete gideceksiniz! Nurettin Topçu, kararlı ve gayet kendinden emin bir şekilde bu soruya şöyle cevap verir: - Hiçbiri değil! - O zaman ne istiyorsunuz? - Sorbonne Üniversitesi’nin giriş ve çıkış kulelerinde yirmi dört saat ay-yıldızlı Türk bayrağının dalgalanmasını istiyorum! - Derhal bu isteğiniz yerine getirilecektir! Nurettin Topçu kendine yapılan teklife verdiği cevabı duyan herkes hayret ve hayranlık içinde kalmıştır. Vatan ve bayrak sevgisinin gurbet illerde okuyan bir öğrencinin yüreğinde böylesine yüceldiği az görülmüştür. Ayrıca bu olay, onun düşünce yapısını, vatan ve millet sevgisi ile hayat felsefesini yansıtan önemli bir ayrıntıdır. Öğretmenliği Avrupa’dan döndükten sonra 1935 yılında Galatasaray Lisesi’nde felsefe öğretmenliğine başladı. Topçu İzmir’de öğretmenliğinin henüz daha dördüncü yılında, Türk düşünce tarihinde önemli bir yeri olan “Fikir ve Sanatta Hareket Dergisi”ni yayınlamaya başlar. (1939) Denizli’den sonra İstanbul’a tayin edilen Topçu, Haydarpaşa Lisesi, Vefa Lisesi, Robert Koleji, İstanbul İmam Hatip Lisesi ve İstanbul Lisesi’nde öğretmen iken yaş haddinden emekli olmuştur. Nurettin Topçu, Bergson’dan hareketle hazırlamış olduğu Sezgiciliğin Değeri isimli çalışmasıyla İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde doçent ünvanı almıştır. Milletimizin son dönemde yetiştirmiş olduğu önemli fikir ve aksiyon adamlarından biri olan Nurettin Topçu’nun hayatını, sık sık idealize ettiği mesuliyet duygusunun yoğun baskısı altında Anadolu’da Türk Milletinin yeniden dirilişinin ilham kaynaklarını arayacak, münevver bir zümre meydana getirmeye çalışmıştır. Bu münevver kadroyla aklın saltanatını yönetimde, eğitimde, sanatta ve bilimde hâkim kılacak bir “Türk Rönesansı”nı gerçekleştirme çabası içerisinde olmuştur. Hayatı, bunun mücadelesi ile geçmiştir. Ahlâk alanında doktora yapmış olan Topçu, imanlı, ahlâklı debdebeden ve gösterişten uzak hayatı, doğru bildiğini söylemekten ve yaşamaktan çekinmeyen tavizsiz karakteri ile örnek bir şahsiyettir. Ömrünü her an büyük mahkemenin huzurundaymış gibi hesap vermeye hazır, hiçbir otoritenin etkisinde kalmaksızın milletinin meseleleriyle ve ahlâk dersi vermekle geçmiştir. Sınıfta, öğretmenler odasında, sokakta, camide, evde, konferans salonunda, kısacası hayatın her alanında ve her aşamasında… Kendisine maddenin ve servetin fethini değil, ruhların fethini gaye ettiği gibi, insanlara da onu hedef olarak göstermiştir. Felsefeden sanata, dinden ekonomiye ve eğitime kadar pek çok sahada kendine has tahlilleri, bakış açıları ve önerileri olan Topçu, hem Batı’yı çok iyi tahlil eden, gözlemleyen ve Batı düşüncesini bilen hem de ailesi ve muhiti dolayısıyla geleneksel yapı ve değerleri tanıyan, bilen ender düşünürlerden biridir. Birçok kaynaktan etkilenmiş olan Topçu’nun eserlerinde bu etkilerin izlerini görmek mümkündür. Başlıca Eserleri Yarınki Türkiye, İslam ve İnsan, Ahlak Nizamı, İradenin Davası, Mehmet Akif, Felsefe, Büyük Fetih, Devlet ve Demokrasi, Sosyoloji
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.