ufak tebessümler ile taş, duvar ve sanki hiç doğmamış kadar geçimsiz bir sonbahar kadını biz kırk metrekareye dört kişi sığdık zahmetine katlanılmış şu soğuk şu hain şu hüsrana mahkûm yontmaları duvarlara dizdik çeşitli el işleri çekiyor canım işte kocakarı çeyizlerinden kımıldaması zor geliyor hangi kolum ulaşmak istese yahut hangi ruhun
1088 syf.
·
Puan vermedi
·
23 günde okudu
Safahat: Mehmet Akif'in Yüreğinden Yaşamın Yüzleri
Safahat, kelime olarak “hayatın değişik yüzleri, görünümleri” ile “aşamalar, evreler” anlamlarına gelir ve safahat 7 ayrı kitabın ortak adıdır. İlk kitabı -kitaba adını da veren- Safahat, ikinci kitabı Süleymaniye kürsüsünde, üçüncü kitabı Hakkın sesleri, dördüncü kitabı Fatih kürsüsünde, beşinci kitabı Hatıralar, altıncı kitabı Asım,yedinci
Safahat
SafahatMehmet Akif Ersoy · Beyan Yayıncılık · 20076,3bin okunma
Reklam
Mehmet Akif, Kocakarı ile Ömer şiirinde tebaanın Halife'ye emanet oluşunu çok güzel anlatır: Hz. Ömer, bir gece mahalleyi dolaşmaya çıkar, dinlenmek için bir evin önünde oturur, içeriden çocukların, "Açız, açız." diyerek ağladıklarına şahit olur. İçeri girer, çocukların neden ağladığını sorar. Kadın da çocukların aç olduğunu, kazanda çocuklar sussun diye taş kaynattığını söyler. Hz. Ömer, "İslam Halifesine içinde bulunduğun durumunu neden anlatmadın?" diye sorar, kadın da der ki: Ya ben yetim avuturken, Emir uyur mu gerek? Raiyyetiz, ona bizler vediatullâhız; Gelip de bir aramak yok mu? Şiirin devamı şöyledir: Şu nevhalar ki çıkar tâ bulutların içine; Ömer! Savâik-ı tel'în olur, iner tepene! Yetimin âhını yağmur duası zannetme! O sayha ra'd-ı kazâdır ki gönderir ademe! "Açız! Açız! Bize bir lokma olsun ekmek ver..." "Susundu yavrularım, işte oldu, şimdi pişer!" Gidip de söyleyeyim hâ? Dilencilik yapamam! Ömer de kim! Benim ondan kerîm adamdı babam. Biz böyle bir gelenekten geliyoruz. Kenâr-ı Dicle'de bir kurt aşırsa bir koyunu, Gelir de adl-i ilâhî sorar Ömer'den onu! İşte bu anlayış aşağıya doğru geliyor ve bugün de devam ediyor, bitmiyor.
Kocakarı ile Ömer
Üstad-ı necibim Ali Ekrem Bey'e Yok ya Abbas'ı bilmeyen, kimdi?.. O sahabiyi dinleyin, şimdi: "Bir karanlık geceydi pek de ayaz..
Gulyabaninin dişil olma ve hem çocukların koruyucusu hem de tehlikeli bir varlık olması özellikle onun iki yönünü ortaya koymaktadır. “Anne arketipi”nde görülebilen kadının birbiriyle bütünleşen iki yönü vardır: Bakıp büyüten, koruyan, şevkat gösteren, ilham veren Umay, Ak Ene, Ak kızlar, yer-sub , Od Ene ve Ana Maygıl ile korkutan, yutan, yakan bir öldüren Al karısı , Yalmavuz, kara kızlar, kocakarı ve cadı; anne arketipinin iki parçasını oluşturur ve hayatla ölüm, geceyle gündüz aydınlıkla karanlık, iyilikle kötülük ve varlıkla yokluk gibi bir ve bütündür (Fedakâr,, 2014: 18).
1088 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
291 günde okudu
Öncelikle Beyan Yayınlarının baskısından bahsetmek istiyorum. Kitap ciltli ve Safahat'ın orijinal metni ile günümüz Türkçesi hali karşılıklı sayfalarda hazırlanmış. Günümüz Türkçesi Vahap Akbaş tarafından hazırlanmış olup gayet güzel bir dili var. Orijinal metinde anlaşılamayan kelimeleri veya ifadeleri hemen karşı sayfasında
Safahat
SafahatMehmet Akif Ersoy · Beyan Yayıncılık · 20076,3bin okunma
Reklam
29 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.