Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Annem İçin
Öldükten beş gün sonra geldin rüyama. Babaeski’deki eski evin oradasın. Hayır gelin çıktığın ev değil, diğeri. Biz çocukken her yazları kardeşlerinle, kuzenlerimle bir araya geldiğimiz eski mezarlığın oradaki ev. Evin bahçesine çiçekler ekilmiş. 20 li yaşlarındasın. Sanırım hiç evlenmemişsin. Bahçedeki çiçekleri suluyorsun. Çok mutlusun. O kadar
KAZAMIZ MÜBAREK OLSUN
Aklım buz gibi durmuş, Yolum çatlaklarla dolmuş. Aceleye gelmiş gökyüzü, Yağmur yağdırmayı unutmuş. Ben hep sevdalanmışım hem unutmuşum, Bir acayip hâlde bulunmuşum. Çekilip kenara yok olmuşum,
Reklam
Ben Atatürk'ün ilkeleri için bir çok şeyi geri çevirdim de ne fırsatlardan da vazgeçtim. Bunu anlamanız için anlatayım... Cengiz Han'ın hayatını konu alan bir film vardı geçen gün izlemiştim. Cengiz öldürülmek üzere ama affedilme ihtimali de var. Tarkutay Cengiz'e "Yalvar" diyor. "Karşımda diz çök ki seni affedeyim. Cengiz "Yok" diyor "Olmaz" adam tabi şaşırıyor; - Diz çökmezsen öldürürüm seni yalvarmazsan öldürürüm -"Olmaz öldüreceksen öldür yapamam" diyor Cengiz'de. İşte bizimki de böyle bir hikaye galiba. :) Olmaz Atatürk'ten dönüş yok.
Hayatın Anlamı
2.kısım Anlam sorunu Hayatın anlamı nedir?" sorusu neredeyse her sözcüğü so- runsal olan ender sorulardan biridir. Bu, son sözcük için de ge- çerlidir, çünkü dünya genelinde dini inancı olan sayısız insan için hayatın anlamı bir "ne?" değil, "kim?" sorusudur. Kendini işine adamış bir Nazi, Adolf Hitler'in
Çeyrek Asır Sonra Halkın Dostları Bir Arada (Düşler dergisi, sayı 10)
“Çeyrek Asır Sonra Halkın Dostları” birarada... ATAOL BEHRAMOĞLU - İSMET ÖZEL Yöneten: İrfan Çiftçi İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri Daire Daşkanlığı'nca Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezinde düzenlenen “Şiir Patikası” toplantısında İrfan Çiftçi'nin yönettiği “Çeyrek Asır Sonra Halkın Dostları “ konulu bir söyleşi
15.02.2024 tarihli yazım
Uyku tutmayınca bari içimden geleni yazayım dedim. Belki de içimden geleni dökmediğim içindir uykumun gelemeyişi. Dün akşam çok sevdiğim bir abi ile sohbet ediyoruz. Konu eski yaşanmışlıklara geldi. O esnada geçmişi kendi gözümden temaşa ettim. Bir zamanlar sobalı evlerimizdeydik, sonra elektrikli sobalara geçtik daha sonra doğalgaz derken insanlık olarak hepten konforlu hayata geçtik. Bu geçiş yolunda insanlık olarak hangi manayı kaybettik diye sorgulamaya başladım hala çözümlemeye çalışıyorum. Konunun ısınma veya sobayla alakası yok. Konu bambaşka bir boyutta. Teknolojinin getirdiği nimet diye nitelendirsen bilemem, neslin değişmesi diye söylensen o kâr eder mi? Yada toplum olarak eski özlemi andıran hangi duygular ki şimdi onları yakalayamıyorlar veya hangi engel varki duyguyu yaşayamıyorlar? Şimdi galiba uyuyabilirim… 😅
Reklam
Karalama1
Son yıllarda çok kitap okuduğumdan olsa gerek, yazarlara özendiğim zamanlar oluyor. Bir şeyler anlatma, ahkam kesme, bir şeyleri tanımlama, o şey hakkında yargılarda bulunma ve o şey hakkında hüküm verme ihtiyacı mı desem bunun adına, bilemiyorum. O kadar anlatılmaya, tanımlanmaya, hakkında yargılarda bulunulup, hüküm verilmeye muhtaç konu varki,
232 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.