*George Orwell (1949) ‘1984’,
Zalim, beyin yıkayan, totaliter bir devlet tasavvuru;
büyük birader, düşünce suçu, bellek deliği, sevgi bakanlığı
ve insanlığın yüzüne basan çizme...
*şişelerde büyütülen bebekler,
hipnoz ile ikna,
üretim çarkının tekerlerini sürekli döndüren sınırsız tüketim,
Zeki idare (basit işlerini sevecek yarımakıllı işçilerin oluşan alt grup önceden belirlenmiş kast sistemi)
*Soma: anında mutluluk veren ilaç.
Cinsel hüsranları, ortadan kaldıran rastgele birliktelikler...
*Biri katı diğeri yumuşak olan bu iki geleceğin aynı anda, aynı yerde var olması mümkün mü? Ve bu nasıl bir şey olurdu?
*Eğer kötü bir davranışta bulunduysanız, pişmanlık duyun, elinizden geldiği kadar durumu düzeltin ve bir daha ki sefere daha iyi davranmaya bakın. Ne sebeple olursa olsun hatanızın üzerinde düşünmeyin. Temizlenmenin yolu çamurda yuvarlanmak değildir.
*Yeni Dünya’yı yöneten insanların aklı yerinde olmayabilir;
ancak deli değiller ve amaçları anarşi değil, toplumsal istikrardır.
*“Otuz Yıl Savaşlarının ardından Avrupa politikacıları derslerimi almış ve artık askeri kaynakları yıkıcı boyutlarda kullanmaktan ya da düşman tamamen yok edilene dek savaşmaktan kaçınmışlardır.”
*”Günümüzün totaliter devletlerinde köleliği sevdirmek, propaganda bakanlıkları, gazete yayıncıları ve okul öğretmenlerine verilmiş bir görevdir.”
*”Propagandanın en büyük zaferleri, bir şeyi yapmakla değil OMÜ yapmaktan kaçınmakla kazanılmıştır. Gerçek yücedir, ancak pratik bir bakış açısından bakılacak olursa daha yücesi, gerçek konusunda sessiz kalmaktır.”