Meğer ki hiç bir koku annemin kokusuna benzemiyormuş... Hiç bir gönül anneminki gibi sevgi ve şefkat saçmıyormuş... Hiç bir insan annem kadar dost olamıyormuş...
Kimi gün öylesine yalnızdım
Derdimi annemin fotoğrafına anlattım.
Annem
Ki beyaz bir kadındır
Ölüsünü şiirle yıkadım.
Bir gölgeyi sevmek ne demektir bilmezsiniz siz bayım
Öldüğü gece terliklerindeki izleri okşadım.
Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
Acının ortasında acısız olmayı,
Kalbim ucu kararmış bir tahta kaşık gibiydi bayım.
- Anne tırnak makasını gördün mü?
- Bilmiyorum…
- Anne bilmiyorumla cevap verilecek bir soru sormadım…
- Görmedim…
- Ama buradaydı?...
- Nereye koyduysan ordadır…
- Ya anne yaaa?
- Banyodaki çekmecenin içindeki kutuya bak, ordaysa ordadır…
Zil çalacak beni senden…
Geç kalıyorum anne!...
Bırakma beni korkuyorum sensizlikten…
Yine sıkıca sar atkıyı camların buz tuttuğu bir kış günü…
Her nefesimde boğulayım düşlerimle okul yolunda…
Söz veriyorum tüyleri ağzıma girse de çözmeyeceğim atkıyı…
Zaten ne zaman çözsem, hiçbir zaman bağlayamadım senin gibi…
Anne…
Dur ne olur…
Gideceğim birazdan…
Merhaba 1k okurları!
Aylar önce alıntılardan beğenip okuyacaklarıma eklediğim ve dün okumaya karar verdiğim bir kitapla akışınızdayım bu gün.
Okuyor olduğum bütün kitapları dondurdum ve nefes alacak bir kitap okumaya karar verdim. İyi ki de karar vermişim.
Anneler...
Canını evladı için hiçe sayan, sabahı sabah eden, ayağına taş, gözüne yaş
Çocuk "annem misafirin yanında beni azarlayamaz, utanır…" gerçeğini bildiğinden, dokunmasının, karıştırmasının yasak olduğu ne varsa dokunur, karıştırır, yapmaması gerekenleri yapmak için önüne gelen fırsatı değerlendirir.