Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Araştırma - İnceleme - Mitolojiler

Profil
Evlerin ve ailelerin tanrıçası olan Hestia huzura olan inancı yüzünden asla evlenip yuva kurmadı
Baba Hayvanı
Freud, Hristiyanlıkta İsa’nın etinin ve kanının yenilip içildiği komünyon töreninin de eski totem yemeğini yinelediğini öne sürmüştür. Musevilik babanın diniyken, Hristiyanlık oğlun dini olmuştur. İsa totemci dönemde her oğulun yapmayı umduğu gibi onun yerini almıştır. Mesih ve kurtarıcı, totemci dönemdeki babayı yiyen oğuldu; her zaman babasına isyan eden ve onu “öldüren” kahramandı. Kahraman, babasına isyan etme cesaretine sahip ve sonunda onu mağlup eden kişidir.
Reklam
Doğu Sibiryalı bir Tunguz halkı olan Gilyaklar arasında da ayı, dinsel törenlerde baş yeri tutar. Yaşlı bir dişi ayı vurulup yavrusu büyütülür. Ayı yeteri kadar irileşince kafesinden çıkarılır ve köyün içinde dolaştırılır. Önce nehir kıyısına götürülür; bunun ailelere bol balık sağlayacağına inanılır. Daha sonra sırayla köydeki her evin içine sokulur, buralarda kendisine yiyecekler sunulur. Sonunda bir kazığa bağlanır ve oklanarak öldürülür. Başı kesilir ve süslenerek şölenin hazırlandığı masanın üzerine konur. Burada ayıdan özür dilenir ve ona tapılır. Bundan sonra eti kızartılıp yenir. Yemeğin ardından şarkılar söylenir, ayıların hareketlerini taklit ederek dans edilir.
Smyrna (İzmir)
İzmir, ünlü ozan Homeros'un doğduğu şehirdir. Helenistik dönemi İzmir şehri, M.Ö. 4. yüzyılda Büyük İskender tarafından kurulmuştur. Denize bitişik konumundan dolayı büyük bir limana sahipti ve 100.000 nüfuslu önemli bir ticaret merkeziydi. Bugün, Agora (çarşı) kalıntılarını görmek hala mümkündür. Antik dünyada İzmir doğal güzellikleriyle tanınıyordu; günümüzde bile kullanılan "Güzel İzmir" isminin buradan geldiği düşünülmektedir.
Pergamon (Bergama)
"Büyük İskender'in fethettiği topraklar, ölümünden sonra 4 komutanı arasında paylaşılmıştı. Batı Anadolu toprakları Lisimakos'a devredilmişti. O da ölümünden önce Bergama kendini 9000 talant altında birlikte sadık askeri Filetarios'a vermişti (M.Ö. 301). Filetarios, bu para ile Bergama krallığını kurmuştur. Romalılar M.Ö. 133 yılında fethedene dek Bergama, Anadolu topraklarının en görkemli şehri olmuştur. Dünyanın en büyük ikinci kütüphanesi burada yer almıştır. Parşömen burada icat edilmiştir. Helenistik dönemin en ihtişamlı tapınakları burada inşa edilmiştir."
Sart (Sardes, Manisa)
"Sart, M.Ö. 1400'de kurulmuş bir kenttir. Dünyanın en eski kentleri arasında yer alan bu kentin halkı, her zaman şanlı geçmişiyle gurur duymuştur. M.Ö. 6. yüzyılda, kral Kroisos'un egemenliğinde Sart, Lidya'nın başkenti olmuştur. Kroisos, Sart çayında altınla karışmış gümüşü (elektrum) keşfettikten sonra, Sart'ın zenginliğini ve şanını duymayan kalmamıştır."
Reklam
İki kral Yeraltı Dünyası'nın engellerini büyük zorluklarla aşıp sonunda Hades'in sarayına vardılar. Oraya varınca Hades'e Persephone'u almaya geldiklerini söylediler. Hades buna çok güldü (isteklerini yerine getirmeye hiç niyeti yoktu) ve onlara yer gösterdi. Hades onları yıllar boyunca kalkamayacakları Unutkanlık İskemlelerine oturtmuştu.
Toprak ve su karışımından, çamurdan yaratılmış kadın şeytani, hayvani özellikleriyle erkeğin karşıtı olarak çıkar karşımıza. Ne onunla ne de onsuz yapabilir erkek.
Sayfa 114
Bu tür olayların gerçekten olduğuna kolayca inanılması, ayı postuna bürünüp ayıya dönüşen veya ayı tarafından kaçırılıp hamile bırakılan ya da büyük bir savaşçıyı dünyaya getiren kadın; bir dişi ayı ile genç bir adamın beraberliğinden doğan büyük reis gibi eski mit figürlerinin etkisiyle açıklanabilir ancak. Elbette hayvanla cinsel ilişki sık görülen bir olay değildi bu toplumlarda. Burada anlatılmak istenen, ayı ile insanın olağandışı ilişkisinin meyvesinin de ancak olağandışı, yani tanrısal bir çocuk olacağıdır. Bu çocuk, fizyonomisi bakımından olmasa bile ruhen melezdir. Bu melez, tanrı tecellisidir. Bu, sonucu hayırlı olsa da tekerrürü istenen bir şey değildir. Bunu ancak tanrılar ister; insanlara da bunu kabullenmek düşer. Böylesi bir olay insanlarda korku ve kaygı yaratır.
Sayfa 150
Zeus adalete inanan, sert ama adil bir yönetici olarak tanınıyordu. Duygu ve eğilimlerinin saltanatını etkilemesine izin vermedi. Bir olayla ilgili tarafsız bir karar alamayacağını fark ederse konuyu ya diğer tanrılardan oluşan bir meclise taşır ya da sonuca ulaşmak için başka bir yol bulurdu.
Reklam
rüzgar ve ruh
Hareket, dölleyici rüzgar ve ruh arasında bir ilişki kurgulandığını görüyoruz. Ruh kelimesi; Almancada Seele, İngilizcede soul, Got dilinde saiwala, eski Almancada Saiwalo, eski Yunancada ise 'hareketli', 'alacalı', 'parıldayan' anlamına gelen aiolos idi. Eski Yunancada psykhe (nefs) kelimesi ise etimolojik olarak "nefes" veya "soluk" anlamına gelir. Bu kelimenin yakın biçimleri ise şöyledir: psykho (üflemek), psykhos (serin), psykhros (soğuk) ve physa (körük). 36 Rüzgar anlamına gelen başka bir eski Yunanca sözcük pneuma, aynı zamanda 'ruh' anlamına da gelir. Latince anima (nefs), eski Yunanca anemos (rüzgar) sözcüğüyle aynı köktendir. Kaşgarlı Mahmud'un sözlüğünde 'tın' ruh, nefs; 'tınmak' solumak, soluklanmak anlamına gelir. Got dilinde us-anan veya ausatmen 'soluk vermek' ve Latincede an-helare 'güçlükle soluk almak' anlamındadır. Eski yüksek Almancada spiritus sanctus yerini 'soluk' anlamındaki atum, Atem sözcüğüne bırakmıştır. Bütün bu kelimeler ruh kelimesinin anlamını ortaya koyar: Ruh, hareketli bir güç, hayat veren bir güçtür.
ayıyı teskin ve teselli etmek (Ayı: Hayvan Olmayan Hayvan)
Hayvanların totemler olarak işlev taşıdıkları Kuzey Avrasya ve Kuzey Amerika'da ayı, daima özel bir korku hatta saygı uyandırmıştır. Örneğin boz ayının ölüsü bir Tlingit obasına getirildiğinde, başı eve götürülür ve kartal tüyleri ve kırmızı boyayla süslenir. Onunla bir insanmış gibi konuşulur, ayının ruhunun ya da arkadaşlarının avcıdan intikam alması engellenmeye çalışılır.
Sayfa 131
Kadın, varlığımızın bütün çelişkilerini özetler: ( . . . ) evlilik insanları diğer hayvanlardan ayırır; hayvanlarsa tıpkı yeme biçimleri gibi rasgele, yerli yersiz çiftleşirler. Demek ki, kadın uygar yaşamın da işaretidir; üstelik ölümsüz tanrıçaların suretinden yaratılmıştır. Bir kadına bakıldığında Aphrodite görülür, Hera, Athena görülür. Bir anlamda güzelliği, büyüleciliğiyle, kharis'i ile yeryüzünde tanrısal bir varlıktır. Kadın insan yaşamının hayvansılığıyla tanrısal yönünü birleştirir.
Sayfa 119 - Jean-Pierre Vernant, Evren, Tannlar, İnsanlar, s. 65.
Stoacının reddettiği şey, gelecek ve geçmiş düşüncesi değil, bu düşüncenin uyandırabileceği tutkular, boş umutlar, boş pişmanlıklardır. Stoacı bir eylem insanı olmak ister, yaşamak ve eyleme geçmek için tasarılar yapması gerekir, eylemlerini öngörebilmek için de geçmişi göz önünde bulundurması gerekir. Fakat eylemin yalnızca şimdiki zamanda olması dolayısıyla, geçmişi ve geleceği yalnızca bu eylem için düşünmeliyiz, tabii bu düşüncemizin eyleme herhangi bir yararı olması ölçüsünde.
Pierre Hadot, İlkçağ Felsefesi Nedir?
kozmik rahim
Rahim, köken mitlerinin de önemli bir simgesidir. Örneğin dişi kurt bir inde doğum yapar, kadın bir ağaç kovuğunda doğurur. Çocuğun çıktığı dölyatağı hem dişi kurt, hem in, hem kadın, hem ağaç kovuğudur. Karanlık, nemli, koruyucu mağara insanın en eski doğal barınağıdır ve mistik deneyimin yaşandığı bir mekandır. Başka bir açıdan, mağara içdünyadır. Mağaradan çıkış da bu yüzden dışarıya açılma, gün ışığına çıkma, toplumsal hayata katılmadır; başka bir ifadeyle insanın doğumu kendi içinden dışarıya açılmadır. Mağaraya dönüş ise geriye çekilme, "anaya dönüş", dış dünyadan uzaklaşma, nihayetinde ölümdür. Mağara rahim, fakat aynı zamanda mezardır.
Sayfa 297
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.