Avrupa: "Bugünün Yeni Köleliği"
1 Mayıs 1998, Mart'taki bölgesel seçim zaferinden tazelenmiş bir şekilde çıkmış olan ve Haziran 1999'daki Avrupa seçimlerini bekleyen Ulusal Cephe için özellikle coşkulu bir gündü. 1 Mayıs tarihi, Avrupa'nın siyasal kültüründeki kutlama günleri repertuvarının bir parçasıdır, zira bugün Sosyalist ve Komünistler'in İşçi Bayramı'dır ve çoğunlukla da gösteri ve karşı-gösterilere sahne olur.
Sayfa 117
Ağlamaz, kükrer. Sonra, fetihten fethe, daha doğrusu cinayetten
cinayete koşan bu kabiller soyu, kendi günlerinin de sayılı olduğunu anlar. Karamsarlık sarar Avrupa’yı,
şairane bir karamsarlık… bir imtiyaz, bir kibarlık alâmeti.
Avrupa Bosna'da ölmüş, Suriye'de gömülmüştür.
Sayfa 91Kitabı okudu
“İşte Avrupa! Ne var burada sanki?”
Sayfa 48Kitabı okudu
Öyle bir Avrupa ki müthiş bir çaba harcayarak insanlığın güçlü ve yeni silahlarını üretmiş ama sonunda derin, en sonunda çığlık çığlığa bir ruh yalnızlığının uçurumuna yuvarlanmıştı. Çünkü bütün dünyayı ele geçirmiş ama karşılığında ruhunu elden çıkarmıştı.
Sayfa 76 - Hayykitap, 1. Baskı, İstanbul, Şubat 2021Kitabı okudu
"...'Neden bütün Avrupa bizden nefret ediyor?' diye hayretle sorardı. 'Neden kendilerini aydın ve eğitilmiş olarak gören Hıristiyanlar, dünyanın en mütevazı ve temiz insanları olan Türkler'e böylesine taassup içerisindeydiler?' "
Sayfa 32Kitabı okudu
"...Avrupalılarla konuşan bir insan, Türkler hakkında yanlış bilgiler edinirdi."
Sayfa 23Kitabı okudu
Avrupa’nın en büyük dramı şudur: Kendini hiçbir zaman sevdirememesi.
Sayfa 9Kitabı okudu
Bir zenci kabilesine büyücü olarak giren şarlatan bir beyazın, yıllar içinde en ufak bir sevgi ve sempati görmeyince, insanlarla yavaş yavaş ilgisini kaybetmesi ve bunun sonucunda şaşkınlıkla yapacağı bir iki yanlışın onu ele vermesi ve böylece, bir kerede şarlatanlığı anlaşılınca içine düşeceği korku ve telaş gibidir bugün, Avrupa’nın dünya önünde düştüğü durum. Avrupa, bugün, Dünya tarafından linç edilme korkusunu yaşıyor.
Sayfa 9Kitabı okudu
Avrupa'yı, Moğol İşgalinden Ne Kurtardı?
1241 yılında firtina gibi esip gürleyen, yüzlerce şehir, milyonlarca insanı yok eden Moğol orduları, Macaristan'a kadar ilerlemişti. Kıpçak bozkırlarından çıkarak önce Rusları, sonra Leh ve Macarları mağlup ederek buraları işgal etmişlerdi. Ancak 1242'de, büyük bir askerî direniş olmamasına rağmen Moğollar, apar topar Macaristan'dan ayrıldı. Tarihçiler Moğolların, hükümdarları Cengiz Han'ın oğlu Ögeday Han'ın âni ölümü üzerine yaşanan siyasî gelişmeler sebebiyle geri çekildiğini düşünüyordu. Ancak bu düşünce bazılarını tatmin etmemiş olacak ki farklı bir teknikle araştırmalarına devam ettiler.
"Kimse vermez senin gibi işsiz güçsüze Avrupa vizesi."
"Vizeden evvel devlet ona pasaport vermez."
Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
