Yaşam ona göre değildi. Vahşi bir varoluş, mutlak bir yalnızlık için yaratılmıştı; zamanın dışındaydı, alacakaranlık bir cennetin içine hapsolmuştu.
Sayfa 64 - Ketebe YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Benliğinizin ta derinlerinde, Tanrı kadar yüzüstü bırakılmış, onun kadar acınası olmak!
Sayfa 13 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Tanrı'yı ondan nefret etmeden sevmek mümkün değildir.
İktidarı arzulamak insanlığın uğradığı en büyük lanettir.
Sayfa 22 - Metis YayınlarıKitabı okudu
"Ve gece yarısından sonra başlar,
Tehlikeli hakikatlerin baş döndürücü sarhoşluğu!"
Ona göre yeryüzü, tanrının bir günahıdır ve tanrı, elindeki tüm olanaklara karşın bizi böylesine yetersiz, eksik ve anlamsız yaratmasından ötürü kötüdür ve kötülüğü onaylanmıştır.
Sayfa 58Kitabı okudu
Bollon'a göre, kendisini Fransız dilinin disiplinine ve insafsızlığına teslim eden Cioran, yavaş yavaş hatasını anlamış, gençliğindeki antisemitik duruşunu terk etmiş, o görüşlerinden pişmanlık duymuş ve kısmen de sözlerini geri almıştır.
Sayfa 46 - Ketebe YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Çektiği acıya uyan bir lafı gediğine koymamışsa, bir şehit hakkında nasıl bilgi toplanabilir? Uzak ya da yakın geçmişteki kurbanların hatırasını, ancak bulandıkları kanı kelâmlarıyla ölümsüzleştirdilerse muhafaza ederiz..
Sayfa 88
Bağımsızlığını seven, onu korumak için her türlü rezilliğe hazır olmalı, gerekirse alçaklığı bile göze almalıdır.
Sayfa 75 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Varlığımızın kırılganlığından çok ismimizin sarsılmaz görünümüne dikkat ederek, anlamlara ve telaffuzlara boğulduğumuz bu dünyada, Cioran'a göre aslolan, dilsiz ve çıplak insana doğru evrilmektir.
Sayfa 49Kitabı okudu
Hıristiyanlığın başlangıç döneminde yaşasaydım, korkarım ki onun çekiciliğine kapılırdım. Bu farazi sempatizandan, fanatikten nefret ediyor, bu iki bin yıl öncesinden bağlanmayı gururuma yediremiyorum...
Sayfa 130 - 5. Basım: Haziran 2022, İstanbulKitabı okudu
Cioran'ın epilepsi olduğunu bilmiyordum
Ailesiyle birlikte yaşamaya başladıktan kısa bir süre sonra Emil, bilinç kaybı dışında her yönden epilepsiyi andıran periyodik kasılma nöbetleri yaşamaya başladı. Bu "kendi kendini tetikleyen epileptik nöbetler" özellikle pazar öğleden sonraları evde yalnız olduğunda sıklıkla görülür oldu. Pazar öğleden sonraları şehre miskin bir hava çökerdi ve herkes için oldukça sıkıcı ve kasvetli bir hâl alırdı şehir, ama genç Emil'de ortaya çıkan bu tepkiler epey aşırıydı. Genç adam kendisini yerlere atıyor "ezici bir boşluğun ağırlığı" altında "inleyerek ve ahlayarak" tekmeler savurup titriyordu.
Sayfa 114 - Ketebe YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Genelevleri bildim bileli midemi bulandırır...
Sabahın beşinde bir genelevin halini görmeyen kimse, gezegenimizin hangi bezginliklere doğru yol aldığını düşünemez.
Sayfa 93 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Ümit etmek geleceği yalanlamak'tır.
Sayfa 61 - Metis YayınlarıKitabı okudu