1849'da üniversiteler "Felsefe" ve Avrupa devletleri anayasa hukuku öğretimine son verdiler: Hükümet bunları yıkıcı konular sayıyordu çünkü... "Mantık ve Psikoloji " bilimlerinin Ortodoks mezhebinin kuralları ile bağdaşan bir hale sokulabilmesi için bu derslerin kürsülerine "ilahiyat profesörleri" getirildi.
s. 42
Almanya’da Sosyal Demokratların (SPD) ve Komünistlerin (KPD), Nazilere (NSDAP) karşı bir araya gelemeyişi sonrasında seçimleri kazanan NSDAP.
Naziler iktidara geldikten sonra önce KPD’nin sonra da SPD’nin faaliyetlerine son verdiler.
1902 ve 1907 Osmanlı Aydınları Kongresini İttihat-ı Terakki Cemiyeti önemli ölçüde EDF (Taşnaktsutyun) ile kotarıyor. SDHP (Hınçaklar) her iki kongreye de katılmıyorlar.
Çünkü SDHP İttihatçılara güvenmiyor, onları "Türkçü" buluyor. Farklı olanların farklılığını tanımaktan uzak ve herkesi "Türk" olarak değerlendirdiklerini görüyor.
Gerçi 1908 sonrası çıkan afla birlikte İttihat-ı Terakki Cemiyeti ile birçok görüşme gerçekleştiriyorlar ve önceleri tedirginlik duysalar da Taşnakların ön almasıyla parti örgütlerinin bir kısmının da Taşnaklara geçtiğini gören SDHP önderleri, İstanbul'a dönüyorlar.
1908 devrimi sonrası ilk aylardaki politik ortam bütün Ermenilere "artık işler iyi gidecek" duygusunu veriyor açıkçası.
Ama 31 Mart gerici ayaklanmasını birlikte bastırmalarına, omuz omuza Meşrutiyeti ve Parlamentoyu savunmalarına rağmen aynı döneme denk gelen Adana katliamı, onları şaşkınlığa sürüklüyor.
İttihat-ı Terakki Cemiyeti her ne kadar bu katliama tutum alsa ve birtakım tedbirler geliştirse de katliamın uygulayıcıları içinde İttihat-ı Terakki Cemiyeti de var.
İttihat-ı Terakki Cemiyeti Ermenilerden sürekli "sabır" bekliyor.