Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Edebiyat- Anı -Günlük-Mektup

Profil
62 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 saatte okudu
Stalingrad’dan Son Mektuplar
Kıyılar oldukça, köprüler daima olacaktır; bizim bu köprüleri geçecek cesaretimiz olmalı sadece. Şimdi bir köprü sana uzanıyor, öteki sonsuzluğa; sonuçta bunların benim için bir farkı yok. Yarın son köprüyü geçiyorum; bu ölümün edebiyat­ taki tanımı, ama sen bilirsin ki sözcüklerden ve uyumdan duyu­ lan zevkle, bazı şeyleri değişik anlatmaktan hoşlanırım. Ellerini uzat ki yolum o kadar zor olmasın. Av olan avcıların Rusya steplerinde kaleme aldığı, şehirden kalkacak olan son posta uçağı ile yakınlarına yollamayı umut ettiği son mektuplar… Okunmalı. Okunmalı ki ideolojilerin, sistemlerin bireyler üzerinde yarattığı duygu, durum baskı ve yıkım görülmeli. Kurgu veya gerçek içinde olduğumuz tüm savaşları sorgulamak için…” Alıntı” Hacimi küçük, etkisi büyük olan kitaplardan. Savaş’ın kazananı olmaz! Keyifli okumalar. Kitapla kalın.
Stalingrad'dan Son Mektuplar
Stalingrad'dan Son MektuplarMuammer Sığırcı · Papirüs Yayınevi · 200520 okunma
207 syf.
·
Puan vermedi
• Ahmed Arif 'in 1954 1959 yılları arasında Leyla Erbil'e yazdığı mektuplardan oluşuyor. • Mektup içerikleri, Ahmed Arif'in sürgün günleri,siyasi görüşü , iç dünyası,Leylaya olan büyük aşkından oluşuyor. • Karşılıksız bir aşk hikayesi,Ahmed Arif'in bütün şiirlerini yazdığı kadın,ondan bir karşılık alamasa da her ne şekilde olursa olsun,sevgilisi,dostu... Leylayı yanında istemektedir. Onun mutluluğu, kendi aşkından daha önemlidir. Öyle büyük bir aşktan bahsediyor... • "Bütün şiirlerim senin için." •" pişman değilim. Onu bundan sonra da seveceğim." • Kesinlikle hızlı ilerleyen, duygu yoğunluğu yaşatan; saf aşk mektupları, çok etkileyici bir kitap.Bir daha böyle seven gelmez bu cihana... • "Kendine iyi bak. Bir daha hiçbir ana doğurmaz seni. Bir daha hiçbir cihan bulamaz seni."
Leylim Leylim
Leylim LeylimAhmed Arif · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201316,2bin okunma
Reklam
121 syf.
·
Puan vermedi
•Ece Ayhan'ın deyimiyle "Dünyayla yaralı bir kadın!" •Kitap adını; Nilgün Marmara 'nın herkesten gizli tutarak film,kitap,dergi,kişisel notlarını biriktirdiği,kırmızı ve kahverengi bir defterden alıyor.İçerisinde el yazısı ile yazılmış kısımlar var. Kitapta anlaşılması zor bir dil bazı noktalarda kendini gösteriyor. •Kitap Nilgün Marmara 'nın kendine özgü notlarından oluşuyor, kitaplaştırılması giibi bir amacı olmadan kullanılıyor. •Nilgün Marmara 'nın intiharından sonra Gürseli İnan tarafından kitaplaştırılıyor.
Kırmızı Kahverengi Defter
Kırmızı Kahverengi DefterNilgün Marmara · Telos Yayıncılık · 20001,417 okunma
192 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Mektuplar
Kitap Cahit Zarifoğlu'nun Mavera dergisi için yazdığı mektuplardan oluşuyor.Dostlarına,tanıdıklarına ve dergiye yazı gönderen okuyuculara naif,samimi ve kendine has eleştirel yönüyle cevap veriyor olması çok etkileyiciydi.Kitabın içinde Cahit Zarifoğlu'nun kendi el yazısıyla oluşan mektuplara yer verilmesini oldukça kıymetli buluyorum.Üstada bir kez daha hayran kaldım. Okumayı düşünenlere tavsiye edilir.
Mektuplar
MektuplarCahit Zarifoğlu · Beyan Yayınları · 2012983 okunma
296 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
“İyi ki, geçtin bu dünyadan, Doğan Cüceloğlu”
Ruhundaki çocuğu asla kaybetmeyen, iyiliğe inanan ve bu iyiliğin bir gün dünyayı saracağına düşünen insandı, benim gözümde Doğan Hoca. Her insanın hayatında kesinlikle bir iz bırakmıştır kendisi. Ve bu izler hep iyi.. Kitap onu yakından tanımış farklı kişilerin onun hakkındaki görüşlerini, anılarını anlatıyor. Eşi
Yıldız Hacıevliyagil
Yıldız Hacıevliyagil
aracılığıyla yazılan bir kitap bu. Doğan Cüceloğlu’na tekrardan hayran kalmamızı sağlıyor. Bu kadar kötülüğün, menfaatin ve nankörlüğün içinde bir ışıktı kendisi. Bir insan bu kadar da iyi olabiliyormuş, herkesin hayatına dokunabiliyormuş, demek ki.. Doğan Hoca’yı kaybetmekle bitmedi onun öğretisi. Bizlere bıraktığı kitapları, videoları tekrar tekrar okuyup izleyebiliriz. O özellikle çocukların eğitimi için çabalayan, mücadele veren biriydi. Çocuklara inanıyordu, ülkenin dört bir yanında yaptığı seminerler ve çalışmalar bunların bir kanıtıydı. Özellikle bazı maddi kaynaklı seminerlere katılmaması, işini ticarete dökmemesi bende hayranlık yaratmıştı.. Herkesin bu kitapta Doğan Cüceloğlu’nu tanıtırken söylediği ortak bir düşünceyi paylaşmak isterim: ‘Çocuk ruhlu, hayat dolu olması, insanlara inanması, karşısındaki insana kendisini değerli hissettirmesi, değer vermesi, kalıp yargılara sığmaması, gönlünde insanlara yer açması, ve benim için en önemlisi, -mış gibi yapmıyor olması..’ Kendisi mesleğinin ötesinde insan olmayı başarmış harika bir insandı ve bu başarısını bizlere armağan olarak bıraktı.. İYİ Kİ sizi tanıdık, İYİ Kİ vardınız ve İYİ Kİ bizlere ulaşmışsınız, güzel insan Doğan Cüceloğlu. Rahmet ve sevgiyle anıyorum…
İyi ki
İyi kiYıldız Hacıevliyagil · Kronik Kitap · 2022163 okunma
170 syf.
·
Puan vermedi
"Bir de sevgilim vardır,pek muteber; İsmini söyleyemem. Edebiyat tarihçisi bulsun."(syf.19) Burada bahsedilen muteber sevgili Nahit Hanım'dır.Orhan Veli'nin 36 yıllık ömrünün büyük aşkı.Nahit Gelenbevi için şöyle söylüyor: "Hiçbirine bağlanmadım Ona bağlandığım kadar." Nahit hanım cumhuriyet dönemi
Yalnız Seni Arıyorum
Yalnız Seni ArıyorumOrhan Veli Kanık · Yapı Kredi Yayınları · 20243,494 okunma
Reklam
240 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Ağabeyim Orhan Veli
Merhabalar, bugün Seray Şahinler'in "Ağabeyim Orhan Veli" adlı anı kitabıyla geldim. Sayfamı takip edenler bilir, şiire ve bazı şairlerimize ayrı tutkunum. Orhan Veli de o şairlerimizden biri. Orhan Veli ve arkadaşları Garip akımı ile edebiyat dünyasını adeta sallamışlar. Seveni de olmuş, nefret edeni de... Düşünsenize hiç kolay değil... Şiiri alışılageldiği gibi hece vezni ile yazmayacaksınız ve onu "Yazık oldu Süleyman Efendi'ye" diyerek bir nasırdan bahsedecek kadar halkın arasına, gündelik hayata indirgeyeceksiniz. Edebiyatımızda bir dönüm noktasıdır bu bence. ************************** Gelelim kitabımıza :) Gazeteci Seray Şahinler, 2012'den beri Orhan Veli üzerine çalışmaya başlamış. Yine aynı yıl, Orhan Veli'nin kızkardeşi Füruzan Yolyapan'ı evinde ziyaret etmiş ve onunla röportajlar yapmış. Kitap, Füruzan Hanım'ın anlattıklarını merkeze alarak, bize Orhan Veli'nin yakın çevresindeki dostlarını, ilk şiir denemelerini, Garip akımına uzanan yolculuğunu, kendisine yönelen sert eleştirileri, kitaplarını, aşklarını, o dönemin toplumsal ve kültürel ortamını anlatıyor. Bir Orhan Veli hayranı olarak bilmediğim çok şey öğrendim. Kitapta bugüne kadar görmediğim fotoğraflar da vardı. Eğer siz de Orhan Veli'nin hayatının bilinmeyen yönlerini öğrenmek istiyorsanız, bu kitabı okuyun derim. Sanatla, kitapla ve sevgiyle kalın dostlar.
Ağabeyim Orhan Veli
Ağabeyim Orhan VeliSeray Şahinler · 202119 okunma
72 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Son dönemde çok büyük zevkle okuduğum bir kitap oldu. Aşk mektuplarının oluşturduğu bu eser Abelard döneminin ‘radikal’ filozofu, Heloise de onun güzeller güzeli öğrencisi. gizli evlilikleri, heloise’in dayısının abelard’ı hadım ettirmesi, ayrılan yollar, manastırlara kapanan yaşamlar ve şiirsel mektupları… ben de hayranlık uyandırdı bir yandan da hüzne boğdu. Birbirini uzun yıllar görmeden mektuplaşan aşıklar Paris'te pere lachaise mezarlığında yan yana gömülüymüşler. Toprak bile ayıramamış. Kesinlikle okumalısınız.
Abelard ve Heloise: Mektuplar
Abelard ve Heloise: MektuplarRonald Duncan · Mitos Boyut Yayınları · 20022,401 okunma
57 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 saatte okudu
Franz Kafka, “Babaya Mektup” adlı eserinde babası ile hesaplaşır. Ancak bu hesaplaşma, suçlayıcı bir hesaplaşmadan ziyade Kafka’nın iç dökümünü bizlere sunuyor. Babasına duyduğu hisleri, hiçbir zaman açıklayamayan Kafka, son yaşadığı olaydan sonra çareyi kaleminde bulur. Aslında babasına mektup yazmasının sebebi Kafka’nın aşık olduğu kadın hakkında babasının yaptığı yorumdur. Baba konusunda daima aynı yerden yaralanan Kafka’nın, geçmiş yaraları da gündeme gelir ve Kafka çareyi, çocukluğundan itibaren yaptığı kimine ‘pasif’ gelen bir direnişle yani ‘yazmakta’ bulur.Kitabın başlığında ise ‘babama’ değil ‘babaya’ mektup olması Kafka’nın hiçbir zaman babasına ait olmadığının bir diğer göstergesidir. Bu göstergeyi ise daha kitabın başında, kapağında okuyucuya sunarak, iç dökümünü göstermektedir... Umut dolu kitaplara, keyifli okumalar...
Babaya Mektup
Babaya MektupFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202240,4bin okunma