Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Sovyet sistemi ayaktayken dünya iki kutup duydu ve iki kutup arasındaki soğuk savaşın etkisi altındaydı bu durum tuhaf bir denge yaratiyo ve gelişmiş ülkeleri sıkı sıkıya demokrasiye sarılıyordu ve onu zedelememeye çalışıyorlardı çünkü Sovyet sistemine karşı batılı ülkelerin üstün gösterecek önemli şey demokrasiydi. Sovyet sisteminde demokrasinin olmaması Batıda ülke siyasetçilerin halklarına sosyalizmi kötülerken gösterdikleri en önemli kanıttı. Sovyet sistemi çöküp de kapitalizm küresel sistemin ekonomik sistem haline gelince batılı ülkeler demokrasi eskisi kadar bağlı kalma ihtiyacını duymadılar
Sayfa 151Kitabı okudu
Reklam
Yeşil Devrim'e giden yol
" Politika geliştirenlerin kırsaldakinden ziyade kentteki açlığı bir dert olarak görmesinin hayati bir önemi vardır. Dünyadaki açlık sorununun yoğunlaştığı kırsal kesimlerdeki insanlar için gıda ve istihdam çok küçük bir endişe kaynağıdır. Açlık ancak yoksullar kentlere gelip de açlığı kızgınlığa ve buna bağlı olarak başkaldırı ihtimaline ve 'ucuz doğa' düzenine meydan okumaya çevirdiğinde siyaseten önem kazandı. Yeşil Devrim olarak bilinen şeyin kökenini burada -burjuvazinin ucuz doğa düzeniyle ilişkilenmesinde ve bu düzenin işçilerin uyumuna ihtiyaç duymasında- buluruz."
Paranın tüm kötülüklerin kökeni olduğunu düşünüyorsun. Peki, paranın kökeninin ne olduğunu hiç düşündün mü? Ayn Rand
Emekli Yaşar. abi; "10 bin lira maaş bile fazla, bakın parklarda sefa sürüyoruz" dedi..
Ticaret kapitalizminden Sanayi kapitalizmine geçiş kuralları ve denetim ile birlikte uygulanması gereken büyük bir dönüşümdur ne var ki uygulama böyle olmamış kurallar ve denetim hep gecikmeli olarak gelmiş bu süreli de kriz yaratan ortam gelişmiştir .
Sayfa 178Kitabı okudu
Reklam
1. sanayi devrimi üretimin makineleşmesini, 2. sanayi devrimi serileşmesini, 3. sanayi devrimi ise üretimin otomasyonunu sağladı
Sayfa 143Kitabı okudu
Para kötü bir sahip, harika bir köledir. - P. T. Barnum
Ucuz Bakım
"Toplum- Doğa,erkek-kadın ve ücretli çalışma- ücretsiz çalışma biçimindeki birbirine dolanmış ikilikler, kapitalizmin dünya ekolojisindeki insanların bazı şeyleri çarpıcı biçimde gözden kaçırmasını sağlayan bir düşünme şekliyle baş başa bırakmıştır bizi: Sadece ücretli çalışmayı "gerçek çalışma" olarak düşünmeye devam ediyor ve tüm bunları olanaklı kılan bakım işini unutuyoruz."
11. yüzyıl ile 16. yüzyıl arasındaki altı asırlık uzun dönemde dünya nüfusu %64 artmış buna karşılık dünyanın toplam milli geliri %105 oranında artış göstermiştir. bu uzun dönemde kişi başına gelir artışı %25 gibi düşük bir oranda kalmıştır. bu hesaplamadan gidersek feodalitenin geçerli olduğu altı asırda dünyanın refah artışı konusunda bir arpa boyu yol gidememiş olduğunu söyleyebiliriz.
Reklam
Sanayinin Çarkları
Modern Ekonomi, geleceğe olan güven ve kapitalistlerin karlarını tekrar üretime yatırmak istemesi sayesinde büyür, ama bu yeterli değildir. Ekonomik büyüme, enerji ve hammadde ihtiyacını da beraberinde getirir ve bu kaynaklar sınırlıdır; dolayısıyla bu kaynaklar tükendiğinde tüm sistem çökecektir.
Sayfa 329 - Kolektif KitapKitabı okudu
"İslâm ruhunda ise, iş sahibi de işçisi gibi bir işçidir."
Verim, sadece maddî değil, ondan kopmaz bir şekilde mânevîdir de. Fabrika, işyeri, dükkân, mescidin bir uzantısıdır müslüman için. Kapitalizmin patronluk ruhu, onun için Tanrıya ortak koşmanın bir marjıdır. İslâm ruhunda ise, iş sahibi de işçisi gibi bir işçidir. Kârı sınırlı olacaktır. Kazancını israf edemez, istediği gibi tüketemez. Kazancı, mülkü, sermayesi, ona Allah'ın bir emanetidir. O, emanete ihanet etmez. Devletin veya Toplumun yetkili kurumlarının çizdiği genel ve dinamik ekonomi tablo ve perspektifinde, yararlı yerini alacaktır. Toplumun bütün kişileri gibi, ekonominin genel ilerleyiş rotasını izleyecek, temposuna uyacak, gidişine ayak uyduracaktır. Kendi çıkarını, Toplumun ve öbür kişilerin çıkarında görecektir. Toplumun genel çıkarını baltalayıcı davranışlardan kaçınacaktır. "Her şey Allah içindir." fikrinden bir an için ayrılmamaya çalışacaktır. Böylece, ekonomik yapı, dev bir ağ haline gelecektir. Bu ağ da kültür ağıyla bütünleşecektir. Kültürsüz ekonomi, ekonomisiz kültür düşünülemez. İnançsız, ahlâksız kültür ve ekonomi düşünülemediği gibi.
Sayfa 55 - Diriliş yayınları, 47. BaskıKitabı okudu
Tavsiye bedava verilen bir şey olsa da kimden ne konuda tavsiye aldığına dikkat et.
Ah keşke.
Kişinin, kuruluşların, devletin ve toplumun bir günü öbür gününe denk olmayacak, dünyanın âhiretin tarlası olduğu asla unutulmayacaktır. Yarın ölünecekmiş gibi âhirete, hiç ölünmeyecekmiş gibi dünyaya çalışılması prensip olarak benimsenecektir.
Sayfa 56 - Diriliş yayınları, 47. BaskıKitabı okudu
Ucuz Bakım 2
"Bakım işi olmaksızın çalışmanın tarihini yazmak, sudan söz etmeden balık ekolojisini yazmak gibidir; sınırlı bir biçimde mümkün olabilirdi bu tabii, ama atlanmış noktayı bir kez fark ettiğinizde devam etmek zordur. En başından beri kapitalizmin ekolojisi cinsiyete, iktidara ve yeniden üretime yoğun bir ilgi duyuyordu. Bu meselenin ve bu meseleyle ilgili tarihin böyle tamamen bastırılmış ve çok kolayca unutulmuş olması bu en başta gelişen ilginin önemine işaret eder."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.