Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Profil
Yalnızca zekaya değil, duygulara ve imgelere hitap eden metinlerle, geleneksel felsefede rasyonel argüman olarak anlaşılandan başka bir şey ile de rasyonel olarak ikna edilebiliriz.
Edebiyatın insan durumlarının nasıl resmedileceği ve anlaşılacağı hakkında bir eğitim olduğuna inanan Murdoch, edebiyatın ahlak felsefesi ile aynı amaçları paylaşabileceğini öne sürer.
Reklam
Edebiyat, Murdoch'un benliğin alt edilmesinin engelleri arasında gördüğü teselli ve fanteziye karşı insanı güçlendirir, bize yeni bir deneyim sözlüğü ve daha sahih bir özgürlük resmi sunabilir.
Eğer insanların hayvan yemeleri gerekiyorsa, bunun insanca, dünyadaki diğer yaratıklara saygı göstererek ve alçakgönüllü davranarak yapılması gerekiyordu. Yediğin hayvanları, ister yaşamlarında ister kesildikleri sırada olsun, gereksiz acıya maruz bırakma.
Zaten ilaç endüstrisinde dönen oyunları, pis işleri tam olarak kimse su yüzüne çıkaramıyor. Amerika'da bu konuda yazan, film çeken oluyor ama dokunulmazlığı var o şirketlerin. İşin ucu siyasete çıkıyor. ABD başkanlarını finanse edenler o şirketler. Hayvan deneyleri de o sektörün varlığını sürdürmesine yarıyor.
Reklam
Eğer hayvan yemek insan sağlığına yararlı olsaydı da ben bir cesedi mideme indirmekten dolayı keyif alamazdım.
Türcülüğün hangi aşamasıdır bu bilinmez ama, kedi köpeği koruyup inek koyunu yemek nasıl bir ruh halinin yansımasıdır, anlamak güç.
Vegan/vejetaryen olmak, elbette ciddi bir başkaldırıdır. Ben içimde yaşadığım bir devrim sonucunda o başkaldırıyı gerçekleştirdim. Önce kendi kendimle hesaplaştım, sonra da tek başıma kalacak olsam da yolum bu yoldur dedim. Bu kararı vermeden önce toplum tarafından benimsenen ve herkese dayatılan kuralları, alışkanlıkları sorguluyorsun. Kapitalizmin güdümünde önceden kalıplara konulan hayatlara uyman bekleniyor, o sömürü çarkına herkesin girmesi isteniyor. Vegan yaşayan bir insan o çarkı reddediyor.
ABD'deki obezite, kapitalizmin insanları göz göre göre nasıl zehirlediğinin en açık ibaresinden biri.
Reklam
Kısır Döngü..
Hastalıklardan kurtulmak için aşı peşinde koşan insan, aslında birçok hastalığı hayvanlardan kapıyor. Dolayısıyla vegan bakış açısına göre şunu söylemek olanaklı: Bunca hayvanı katledip hastalık kapılıyor. Sonra da o hastalıklardan kurtulmak için daha çok hayvan katledilip aşı peşine düşülüyor. Bu, bana hiç mantıklı gelmiyor. En iyisi gelin siz, hayvanları rahat bırakın, hastalıkları azaltın diyorum.
Türkiye'de vegan olmak yalnızlıktır. Bu bir gerçek. Ben, bunu uzun yıllardır kendi deneyimime ve tanıdığım diğer insanların izlenimlerine dayanarak söylüyorum. Çünkü vegan olmak, dayatılan toplum kurallarına, aile geleneklerine karşı çıkmayı ve insanın kendi kontrolünü eline almasını gerektirir. Sonuçta büyük bir irade testidir. Fakat onun karşılığında hissedilecek vicdan huzuru da müthiş derecede tatmin edicidir.
Katılıyorum..
‘Radikal' nedir yeniden tanımlanmalı belki de. Bana göre de hayvanların çektiği zulme duyarsız kalmak, aşırı zor ve 'radikal' bir durum. Aynen 'normal nedir?' sorusuna verilecek farklı yanıtlar olması gibi. Bana göre normal olan başkasına göre anormal olabilir. Neyse konuyu dağıtmayayım, veganlık ne aşırı zor, ne de çok kolay. İnsan kendi içinde hesaplaşmasını tamamlayınca gerisi çözülüyor zaten.
İnsanlar gibi sinir sistemine sahip olan ve acıyı bizim gibi yaşayan bir varlığa zulmetme hakkına sahip olduğumuzu düşünüyor türcüler. 'Hayır, biz zulmedilsin istemiyoruz. Üzülüyoruz bu duruma,' gibi bir savunma da geçerli değildir. Eğer bir haksızlığa karşıysan, onu destekleyecek çarkın içinde yer almazsın.
Solcu arkadaşlarımla konuştuğumda beni en çok hayal kırıklığına uğratan konudur bu. Hep geldikleri nokta da şu oluyor: 'Yani doğanın kanunu bu, ne yapalım şimdi...' O zaman ben de onlara 'Bir zamanlar kölelik için de öyle deniyordu,' diye yanıt veriyorum.
148 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.