Vəzifənin/məqamın da, biliyin də öz gücü var. Həqiqi güc bilikli insanda olur. Xalqın dərdlərinə şərik olmaq isə liderə yüksək bir fəzilət ərməğan edir ki, o da mənəvi gücdür.
Voltaire'nin kimi kinayelerini düşünüyorum; Rivarol'un iyi oturmuş olduğu kimi cevaplarını, Madam du Deffand'ın kamçı gibi yüz hatlarını, onca zarafetin ardında kendini gösteren kıkırdamayı, salonların saldırgan hafifliğini, eğlendiren ve öldüren nükteleri, aşırı bir medeniliğin içerdiği acılığı düşünüyorum...
Sayfa 166 - Metis & 13. Baskı & Ahlakçıların İç YüzüKitabı okudu
Etiğinde insan yaşamının nasıl doğaya salanınca yönetildiğini göstermeye çalışmıştı. Bu yüzden kendimizi duygulanmız ve izlenimlerimizden kurtarmalıyız, diyordu, çünkü ancak bu şekilde huzur bulup mutlu olabiliriz."
Etik deyince fılozofların anladığı, iyi bir hayat sürmek için nasıl yaşamamız gerektiğine ilişkin bir öğreti. Bu anlamda örneğin Sokrates ya da Aristoteles etiğinden bahsediyoruz. Ama bizim çağımızda etik bir bakıma başka insanları rahatsız etmeden yaşamamızı sağlayan birkaç kurala indirgenmiş bulunuyor."
Oysa 'iyi' çocuk, yalnızca ana babasının istençlerine boyun eğerek onları hoşnut etmeye çalışan korkmuş ve güvensiz biri olabileceği gibi 'kötü' çocuk da ana babasının hoşuna gitmese bile kendi istenci ve içten ilişkilerine görse eylemde bulunan biri olabilir.
"Bizden daha şanssız olan kişilere yardım etme insani etiğin bir parçasıdır. Bize, birinin bir derdi olduğunda ona cömertce ve sevkatle yaklaşmanın bir vazife olduğu öğretilmiştir. Yargılanmaktansa yardım etmek, ahlaki zorunluluğumuz gibi.."
[...] eski yüzyıllarda insanların mutluluklarından ve yaşamlarından fedakarlık ederek savundukları her şeyin yanılgılardan ibaret olduğunu kabul etmek istemez insan: belki de bunların hakikatin düzeyleri olduğu söylenir. Ama aslında bir kimse bir şeye içtenlikle inanmış, inancı uğruna savaşmış ve ölmüşse, onu harekete geçirenin aslında sadece bir yanılgı oluşunun, büyük bir haksızlık olduğunu düşünürler. Böyle bir süreç bengi adalete aykırı görünür; bu yüzden duyarlı insanların yüreği her zaman kafalarına karşı şu ilkeyi belirler: ahlaksal eylemlerle entelektüel görüşler arasında kesinlikle zorunlu bir bağ bulunmalıdır. Ne yazık ki durum farklıdır; çünkü bengi adalet yoktur.
Sayfa 48 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Hep bir ve aynı rolü oynayan ikiyüzlü biri sonunda ikiyüzlü olmaktan çıkar; örneğin gençliklerinde genellikle bilinçli ya da bilinçsizce ikiyüzlü olan rahipler sonunda doğallık kazanırlar ve sonra gerçekten, hiçbir yapmacığa gerek duymadan düpedüz rahip olurlar; ya da babanın başaramadığını belki oğul, babasının ön sıçramasından yararlanıp, onun alışkanlığını miras alarak başarır. Birisi uzun bir süre ve inatla bir şey gibi görünmek isterse, sonunda bundan başka bir şey olmak zor gelecektir ona.
Sayfa 47 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Dünyanın en minnettar, en mütevazı hayvanlarıdır yüzünü yaşama yeniden yarı yarıya dönenler, iyileşmekte olanlar ve kertenkeleler: - hiçbir günü arkadan sürüklenen kuyruğuna bir methiye iliştirmeden geride bırakmayanlar vardır aralarında. Ciddi konuşmak gerekirse: Her türlü kötümserliğe (bilindiği gibi eski idealistlerin ve yalancı keçilerin kanser hasarlarına) karşı esaslı bir kürdür, bir süre hasta kalmak ve sonra daha uzun, daha uzun bir süre sağlıklı, demem o ki "daha sağlıklı" olmak. Bilgelik, yaşam bilgeliği vardır sağlığı bile kendine uzun bir süre sadece küçük dozlarda uygun görmekte.
Önsöz (s. xv) - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu