Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Her büyük servetin arkasında bir suç gizlidir. -Balzac
İnsan bir başkasının standardını incelerken daima tepeden bakar;yukarı bakarak incelemek zorunda olduğu birini asla bulamaz.
Reklam
Tanrı doğayı kontrol etmiyor diye beyan eder Spinoza, çünkü Tanrı doğadır.
Sayfa 186Kitabı okudu
Sartre bizi yanılttı, cehennem başkaları değil insanın kendi bencil egosunun içine kapanmasıdır. Cennet doğrunun apaçık olduğu bencilligimizi terk edebildiğimiz haldir. Araf kendimizden, cehennemimizden kendimizi terk edebildigimiz cennete ulaşma çabamızdır.
“Yoksullar hep aranızda olacaktır” sözü doğru olabilir fakat bu söz, bu kadar çok sayıda yoksul insanın olması gerektiği veya bu kadar çok acı çekmeleri gerektiği anlamına gelmez.
Çoğunluğun iyiliği
Kendisini kontrol edebilen, empati duygusunun ve kendisini anlamanın ne olduğunu bilen çocuklar, güçlü ve etkin bir ahlak duygusu geliştirirler ve sadece neyin doğru neyin yanlış olduğunu değil, kendi kişisel ihtiyaçlarının ötesinde nelerin çoğunluğun iyiliği için olduğunu kavrayabilirler.
Reklam
Kendini beğenmişlik, kendini gösterme peşinde olmak eziklik göstergesidir. Çalışarak başarmanın verdiği onurun yanına yaklaşamaz.
Etik ve Hukuk
örneğin zalimce yöntemlerle üretilmiş etleri yemek ahlaken doğru değildir,ama bugünlü durumda et yemek istiyorsanız bu etleri yemek yasal hakkınızdır.ahlaken doğru olandan,yasal hakkınızın ne olduğuna yapılan böyle bir geçiş çokanlamlılıktan yararlanmaktadır.
İşte, çocuğun elindeki son ekmek parçasını çalan bir adam. Onun iğrenç bir bencil olduğundan, yalnız­ca kendi çıkarını rehber aldığından herkes emindir. Ama işte, herkesin erdemli olarak tanımlayabile­ceği bir diğer adam. Elindeki son ekmek parçasını aç birisiyle paylaşıyor. Üşüyen birine vermek için ceke­tini çıkarıyor. Dini jargonu ağızlarından eksik etme­yen ahlakçılar, bu adamın komşusuna olan sevgisi­nin kendinden vazgeçme düzeyine vardığını, onun bencillikten tamamen farklı bir tutkuya boyun eğdi­ğini söylemekte birbirleriyle yarışırlar. Oysa, bu iki eylemin sonuçlan insanlık için ne kadar farklı olursa olsun, dürtünün her zaman aynı olduğu biraz düşünüldüğünde hemencecik anlaşılır. Bu, zevk arayışıdır. Son gömleğini başkasına veren insan, zevk alma­sa bunu yapmaz. Çocuğun elindeki ekmeği almak­tan zevk duyarsa, bunu yapar; ama bu davranış onu iğrendirir, ekmeğini vermekten zevk alır; ve verir. Yerleşik anlamları olan sözcükleri yeni bir an­lamda kullanıp kafa karışıklığı yaratmakta sakınca yoksa, her ikisinin de kendi bencilliklerinin etkisiy­le hareket ettiğini söyleyebiliriz.
Akıl tarihte hiçbir şeyin reçetesi olmamıştır aslında. Bir toplumun yaşam tarzı veya bir kişinin yaşam öyküsünün başarılı sayılıp sayilmayacagi ahlaki olarak yanıtlanamaz. Toplum ve bireyler artık gündelik yaşamda kendilerini o halde, tam olarak yerinde, kendileri olmayı gerçek kılar halde bulmuyorlarsa orada bir patoloji vardır, ahlaki bütünlük parçalanmıştır. İşte tam da bu yüzden evrensel ahlaki normlar bu durumlara dayatilamaz. İşleyişin patolojisi ve bütünlüğünü nerede yitirdiği bu ilkeler üzerinden açıklanmaya ve bu ilkelerin gözden yitirilmemesine calisilabilir.
Reklam
Etik bilinç ve Nietzsche'nin yaşamı evetlemesi.
Goethe hakkında sarf ettiği şu sözlerle Nietzsche aslında yaratıcı bilince sahip kişiyi tanımlamıştır: "Kendini bir tür bütünlüğe ulaşma yolunda disipline etti, kendi kendini yarattı... Özgürleşebilen böylesi bir ruh kâinatın ortasında neşeli ve inançlı bir tevekkülle ayakta durmaktadır... Bütüne bakıldığında her şeyin bedeli ödenebilir ve her şey onaylanabilir... Artık hiçbir şeyi olumsuzlamıyordur."
Sayfa 136 - #Goethe #Nietzsche #kendiniyaratmak #etikbilinçKitabı okudu
"Hayat aynı anda hem kendini yinelemekle hem de aşmaya çalışmakla meşguldür." diye ifade eder Simone de Beauvoir etik üzerine kaleme aldığı kitabında; "tek yaptığı kendini idame ettirmekse eğer, yaşamak ölmenin bir çeşididir ve insanın varlığı tuhaf bir bitki örtüsünden farksızlaşır..."
Sayfa 135Kitabı okudu
113 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.