Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Türkiye'de vegan olmak yalnızlıktır. Bu bir gerçek. Ben, bunu uzun yıllardır kendi deneyimime ve tanıdığım diğer insanların izlenimlerine dayanarak söylüyorum. Çünkü vegan olmak, dayatılan toplum kurallarına, aile geleneklerine karşı çıkmayı ve insanın kendi kontrolünü eline almasını gerektirir. Sonuçta büyük bir irade testidir. Fakat onun karşılığında hissedilecek vicdan huzuru da müthiş derecede tatmin edicidir.
Kısır Döngü..
Hastalıklardan kurtulmak için aşı peşinde koşan insan, aslında birçok hastalığı hayvanlardan kapıyor. Dolayısıyla vegan bakış açısına göre şunu söylemek olanaklı: Bunca hayvanı katledip hastalık kapılıyor. Sonra da o hastalıklardan kurtulmak için daha çok hayvan katledilip aşı peşine düşülüyor. Bu, bana hiç mantıklı gelmiyor. En iyisi gelin siz, hayvanları rahat bırakın, hastalıkları azaltın diyorum.
Reklam
ABD'deki obezite, kapitalizmin insanları göz göre göre nasıl zehirlediğinin en açık ibaresinden biri.
Vegan/vejetaryen olmak, elbette ciddi bir başkaldırıdır. Ben içimde yaşadığım bir devrim sonucunda o başkaldırıyı gerçekleştirdim. Önce kendi kendimle hesaplaştım, sonra da tek başıma kalacak olsam da yolum bu yoldur dedim. Bu kararı vermeden önce toplum tarafından benimsenen ve herkese dayatılan kuralları, alışkanlıkları sorguluyorsun. Kapitalizmin güdümünde önceden kalıplara konulan hayatlara uyman bekleniyor, o sömürü çarkına herkesin girmesi isteniyor. Vegan yaşayan bir insan o çarkı reddediyor.
Türcülüğün hangi aşamasıdır bu bilinmez ama, kedi köpeği koruyup inek koyunu yemek nasıl bir ruh halinin yansımasıdır, anlamak güç.
Eğer hayvan yemek insan sağlığına yararlı olsaydı da ben bir cesedi mideme indirmekten dolayı keyif alamazdım.
Reklam
Zaten ilaç endüstrisinde dönen oyunları, pis işleri tam olarak kimse su yüzüne çıkaramıyor. Amerika'da bu konuda yazan, film çeken oluyor ama dokunulmazlığı var o şirketlerin. İşin ucu siyasete çıkıyor. ABD başkanlarını finanse edenler o şirketler. Hayvan deneyleri de o sektörün varlığını sürdürmesine yarıyor.
Eğer insanların hayvan yemeleri gerekiyorsa, bunun insanca, dünyadaki diğer yaratıklara saygı göstererek ve alçakgönüllü davranarak yapılması gerekiyordu. Yediğin hayvanları, ister yaşamlarında ister kesildikleri sırada olsun, gereksiz acıya maruz bırakma.
Edebiyat, Murdoch'un benliğin alt edilmesinin engelleri arasında gördüğü teselli ve fanteziye karşı insanı güçlendirir, bize yeni bir deneyim sözlüğü ve daha sahih bir özgürlük resmi sunabilir.
Reklam
Edebiyatın insan durumlarının nasıl resmedileceği ve anlaşılacağı hakkında bir eğitim olduğuna inanan Murdoch, edebiyatın ahlak felsefesi ile aynı amaçları paylaşabileceğini öne sürer.
Yalnızca zekaya değil, duygulara ve imgelere hitap eden metinlerle, geleneksel felsefede rasyonel argüman olarak anlaşılandan başka bir şey ile de rasyonel olarak ikna edilebiliriz.
Geri19
148 öğeden 136 ile 148 arasındakiler gösteriliyor.