Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Evlilik ve Boşanma

Profil
Yani "Fıtrattan kopuş"
ÖYLE... Evliliklerinde problem yaşayan çiftlere dikkat ettim, huzursuz olmalarının sebebi, İslamiyet'ten uzaklaşmalarıdır..!
Dimyata pirince giderken...
“Otuz beş senelik evlilikten sonra şeytan dürttü galiba. Bunca yıllık evlilikten bir çocuğumuz bile yoktu ama kusurlu olan karım değil bendim. Karım bunu bildiği halde bir gün bile yüzüme vurmamış, ‘Üzülme hayatım kısmetimizde yokmuş. Sanki çocuğu olmayan tek çift biz miyiz...’ deyip beni teselli etmişti. Dedim ya şeytan dürttü diye. Bir gün
Reklam
Gerçi bazı zorunlu hallerde "boşama" insaniyet için elzem bir heraketse de boşamanın boşanan kadınlar hakkındaki acı ve dehşet verici etkilerine de her bir yürek tahammül edemez.
Sayfa 56 - Can Yayınları (miras), 3. BaskıKitabı okudu
Marrying the wrong person is a very common mistake. Fifty percent of the people who get married pick the wrong person. Why should they be forced to sacrifice their lives because of that one mistake? If the marriage doesn’t work, all right, face it. Get out of it and get on with your life. If we go backwards and force people to stay together, who really gets hurt? That’s right, the kids. ——— Yanlış kişiyle evlenmek çok yaygın bir hatadır. Evlenenlerin yüzde ellisi yanlış kişiyi seçiyor. Neden tek bir hata yüzünden hayatlarını feda etmek zorunda kalsınlar ki? Eğer evlilik yürümüyorsa, tamam, bununla yüzleşin. Bundan kurtulun ve hayatınıza devam edin. Eğer geriye gidersek ve insanları bir arada kalmaya zorlarsak gerçekte kim zarar görür? Evet doğru, Tabii ki çocuklar.
Believe it or not, your lawyer will often be your worst moral critic – after you pay him, of course. At first you’ll hear, “Oh, I understand.” Then fork over the fee and it’ll be, “Whaddya mean, you don’t have enough money? You gonna let your poor wife starve?” Never mind that you’re already paying her more than you’ve ever made in your life. Your own lawyer will beat you up more than anyone.. ----- İster inanın ister inanmayın, avukatınız çoğu zaman en kötü ahlaki eleştirmeniniz olacaktır; elbette ona para ödedikten sonra. İlk başta "Ah, anlıyorum" ifadesini duyacaksınız. Sonra ücreti ödeyin ve şöyle olacaktır: "Ne demek yeterli paran yok? Zavallı karınızın açlıktan ölmesine izin mi vereceksiniz? Ona zaten hayatında ödediğinden daha fazlasını ödediğini boşver. Kendi avukatın seni herkesten daha çok döver...
Perhaps this is so because women have decided to award themselves the grand prize of Officially Oppressed Minority. They can do no wrong. How convenient. But even if we accept this baloney, the facts don’t add up. Women are not in the minority and some bad women do exist. Even so, let’s put reality aside for a moment and consider the trend. No one cares about your side. The rule is this: You’re the bad guy because you’re the man. ---- Belki de bunun nedeni, kadınların Resmen Ezilen Azınlık büyük ödülünü kendilerine vermeye karar vermeleridir. Yanlış yapamazlar. Ne kadar uygun. Ancak bu saçmalığı kabul etsek bile gerçekler bir anlam ifade etmiyor. Kadınlar azınlıkta değildir ve bazı kötü kadınlar da mevcuttur. Yine de bir an için gerçekliği bir kenara bırakıp trendi değerlendirelim. Kimse senin tarafını umursamıyor. Kural şudur: Sen kötü adamsın çünkü sen erkeksin.
Reklam
When a woman gets out of a bad marriage, what does she get? Applause! Cheers, flowers, congratulations. Everyone is so proud of her for taking charge of her life and getting away from that awful beast. Friends throw parties, support groups gush all over her, self-esteem oozes from her pores. But what happens when a man decides to leave his wife? Just the opposite! Everyone rushes to the wife’s side. Overnight, a nice guy becomes a creep, a cheat, a crook. Judges punish you, friends desert you, the world condemns you. It doesn’t matter if your wife was the world’s worst woman – unbearable and loathsome. It simply doesn’t matter. It’s like this: When a woman wants out, she’s good; when a man wants out, he’s bad. ----- Bir kadın kötü bir evlilikten çıktığında eline ne geçer? Alkış! Şerefe, çiçekler, tebrikler. Hayatının sorumluluğunu üstlendiği ve o korkunç canavardan uzaklaştığı için herkes onunla gurur duyuyor. Arkadaşları partiler veriyor, destek grupları onun her yanından fışkırıyor, özgüveni gözeneklerinden sızıyor. Peki bir adam karısını terk etmeye karar verirse ne olur? Tam tersi! Herkes karısının yanına koşuyor. İyi bir adam bir gecede bir sürüngene, sahtekara, dolandırıcıya dönüşür. Yargıçlar seni cezalandırır, arkadaşların seni terk eder, dünya seni kınar. Karınızın dünyanın en kötü kadını, dayanılmaz ve iğrenç olması önemli değil. Bunun hiçbir önemi yok. Şöyle: Bir kadın çıkmak istediğinde iyidir; bir adam dışarı çıkmak istediğinde kötüdür.
Stendhal
Bir kocanın tiranlığını cezalandırmak üzere gerçekleşen bir boşanma binlerce mutsuz evliliğin önlenmesi için atılan bir adımdır.
Sayfa 76 - Olimpos YayınlarıKitabı okudu
Boşanma ile kaybedilenler
Boşanma ile birlikte somut ve görülebilir kayıplarımız vardır. Örneğin yaşadığımız ev, her gün oturmayı sevdiğimiz koltuğun köşesi, komşularımız, çevremiz, arabamız.. Bu kayıplar basit gibi gözükse de duygusal bir etkiye sahiptir. Boşanma ile ilişkilerinizi, eşlik rolünüzü, evli oluş statünüzü, kimliğinizi, birinin eşi olduğunuz gerçeğini kaybedersiniz. Basit gibi gözükse de yıllarca evli kalmış birinin evliliğinin önemli sayıldığı bir toplumda artık ev olmadığını, özellikle bir kadın için birinin eşi olmadığını kabullenmesi büyük bir farkındalık ve çaba gerektirir.
Sayfa 136 - Destek YayıneviKitabı okudu
Boşanma ve çocukluk yaraları
Boşanma ve çocukluk yaraları dediğimiz aslında kendi biyolojik ailemizde aldığımız sağlıksız roller yaralar bize bugünkü ilişkilerimizde ketler. Ve farkında olmadan mutsuz ilişkiler içine girmemize neden olur. Çocukluk yaraları içsel acıları ve bize eziyet ettiren içsel boşluklar bugünkü ilişkilerimizden değil içinde büyüdüğümüz aileden kaynaklanır.
Sayfa 128 - Destek YayıneviKitabı okudu
Reklam
Boşanma sonrası çocuklar için en zor olan şey bir ebeveyni kaybetmeleridir. 10 boşanmanın 9'unda çocukların anneye verildiği düşünülürse, genellikle özlenen, ilişkisi eskisi gibi sürdürülemeyen ebeveyn baba oluyor. Aslında boşanma sonrası ilk yıllarda anne fiziksel olarak orda olsa da, yükünün fazlalığı nedeniyle duygusal olarak çocuklar için destekleyici olamıyor. (Yani çocuk hem yanında olduğu ebeveynden hem de uzaktaki ebeveynden yeterli ilgiyi, sevgiyi, otoriteyi, disiplini, bakımı, zamanı alamıyor.)
Sayfa 79 - Destek YayıneviKitabı okudu
Boşanma sonrası en sık yaşanan duygu: Öfke
Bir zamanlar hayatınızı birleştirdiğiniz, gelecek planları kurduğunuz biriyle ilişkiyi bitiren siz de olsanız, karşı taraf da olsa öfke duymanız çok normaldir. Eğer ilişkiyi karşı taraf bitirdiyse, neden bitirdiğini anlamıyor olabilirsiniz. Neyi eksik yaptınız da o gitti? Ya da ne istiyordu? Çok iyi bir evliliğiniz vardı. Sizin için yeterli olan ona niye yeterli gelmedi? İlişkiyi bitiren sizseniz eğer, o zaman da karşı tarafın yeterince sorumluluk almamasının, sizi anlamamış olmasının, sizin değerinizi anlamayıp, ona göre davranmamasının nedenlerini ararsınız. Yani her iki konumda da kızgınlık ve öfke vardır. Öfke ilk zamanlar için doğal olsa da, bu duygunun zamanla kendine acımaya başlamak ya da herkese karşı gelişmesi tehlike işaretidir. .. öfkemizin farkında olmak, onu yönetebilmek zorundayız.
Sayfa 56 - Destek YayıneviKitabı okudu
Boşanma sonrası tıpkı ölümlerde olduğu gibi bir yas süreci başlar ve her "ölen"in ardından yaşandığı gibi "evliliğin" de ölümüyle birçok duygu yüzeye çıkar ve daha sonra hafifler. Boşanma belki de ölen evlilik fikrinden ziyade beraber kurulmuş, bir zamanlar düşünülmüş, tartılmış, hayal edilmiş bir geleceğin kaybıdır.
Sayfa 54 - Destek YayıneviKitabı okudu
Boşanma kararı
Uyumlu bir evlilik, uyumsuz bir evlilikten nasıl daha iyiyse; Uyumlu bir boşanma da uyumsuz bir evlilikten iyidir. Uyumsuz evlilik kötüdür ama uyumsuz bir boşanma ondan daha kötüdür. Ve boşanmanın en büyük zararını uyumsuz boşanan çiftlerin çocukları görür.
Sayfa 34 - Destek YayıneviKitabı okudu
52 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.