Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Evlilik ve Boşanma

Profil
DOĞRUMU SİZCE?
“Evlilik bağını koparmanız, onun sizi koparmasından daha iyidir!”
Boşanarak evlilik kurtarılabilirmi?
"Evlilik bir hapishane değil, içinde daha yüce bir şeylerin yetiştirildiği bir bahçe olmalıdır. Belki de evliliğinizi kurtarmanın tek yolu onu bitirmektir.”
Reklam
Çocuğa güven duygusu verilmeli
Evlilik Psikolojisi
Evlilik Psikolojisi
Boşanma sonrasında çocuğa kendisine değer verildiğini, güvenildiğini, en önemlisi de sevildiğini hissettirmek gerekir. Çocuğa bu duygular ve bazı sorumluluklar verilerek ona sağlıklı bir kişilik geliştirilmesi sağlanılabilir. "Annen ve baban ayrıldı, bu istenmeyen bir şey ama bir arada yaşasalardı sürekli tartışacaklar, birbirlerini inciteceklerdi. Böyle Bir beraberliğin sürmesi daha kötü olacaktı. Bu nedenle ayrılmaya karar verdiler. Ancak biz senin yanındayız, sana güveniyoruz ve senin sorumluluk sahibi bir yetişkin olacağına inanıyoruz" şeklinde bir yaklaşım onun duygusal açıdan çökmesini engelleyeceği gibi, boşanmayı mantıklı bir biçimde değerlendirmesi ve hayata gerçekçi bakmasını sağlayacaktır.
Dimyata pirince giderken...
“Otuz beş senelik evlilikten sonra şeytan dürttü galiba. Bunca yıllık evlilikten bir çocuğumuz bile yoktu ama kusurlu olan karım değil bendim. Karım bunu bildiği halde bir gün bile yüzüme vurmamış, ‘Üzülme hayatım kısmetimizde yokmuş. Sanki çocuğu olmayan tek çift biz miyiz...’ deyip beni teselli etmişti. Dedim ya şeytan dürttü diye. Bir gün
Yani "Fıtrattan kopuş"
ÖYLE... Evliliklerinde problem yaşayan çiftlere dikkat ettim, huzursuz olmalarının sebebi, İslamiyet'ten uzaklaşmalarıdır..!
Gerçi bazı zorunlu hallerde "boşama" insaniyet için elzem bir heraketse de boşamanın boşanan kadınlar hakkındaki acı ve dehşet verici etkilerine de her bir yürek tahammül edemez.
Sayfa 56 - Can Yayınları (miras), 3. BaskıKitabı okudu
Reklam
Marrying the wrong person is a very common mistake. Fifty percent of the people who get married pick the wrong person. Why should they be forced to sacrifice their lives because of that one mistake? If the marriage doesn’t work, all right, face it. Get out of it and get on with your life. If we go backwards and force people to stay together, who really gets hurt? That’s right, the kids. ——— Yanlış kişiyle evlenmek çok yaygın bir hatadır. Evlenenlerin yüzde ellisi yanlış kişiyi seçiyor. Neden tek bir hata yüzünden hayatlarını feda etmek zorunda kalsınlar ki? Eğer evlilik yürümüyorsa, tamam, bununla yüzleşin. Bundan kurtulun ve hayatınıza devam edin. Eğer geriye gidersek ve insanları bir arada kalmaya zorlarsak gerçekte kim zarar görür? Evet doğru, Tabii ki çocuklar.
When a woman gets out of a bad marriage, what does she get? Applause! Cheers, flowers, congratulations. Everyone is so proud of her for taking charge of her life and getting away from that awful beast. Friends throw parties, support groups gush all over her, self-esteem oozes from her pores. But what happens when a man decides to leave his wife? Just the opposite! Everyone rushes to the wife’s side. Overnight, a nice guy becomes a creep, a cheat, a crook. Judges punish you, friends desert you, the world condemns you. It doesn’t matter if your wife was the world’s worst woman – unbearable and loathsome. It simply doesn’t matter. It’s like this: When a woman wants out, she’s good; when a man wants out, he’s bad. ----- Bir kadın kötü bir evlilikten çıktığında eline ne geçer? Alkış! Şerefe, çiçekler, tebrikler. Hayatının sorumluluğunu üstlendiği ve o korkunç canavardan uzaklaştığı için herkes onunla gurur duyuyor. Arkadaşları partiler veriyor, destek grupları onun her yanından fışkırıyor, özgüveni gözeneklerinden sızıyor. Peki bir adam karısını terk etmeye karar verirse ne olur? Tam tersi! Herkes karısının yanına koşuyor. İyi bir adam bir gecede bir sürüngene, sahtekara, dolandırıcıya dönüşür. Yargıçlar seni cezalandırır, arkadaşların seni terk eder, dünya seni kınar. Karınızın dünyanın en kötü kadını, dayanılmaz ve iğrenç olması önemli değil. Bunun hiçbir önemi yok. Şöyle: Bir kadın çıkmak istediğinde iyidir; bir adam dışarı çıkmak istediğinde kötüdür.
Perhaps this is so because women have decided to award themselves the grand prize of Officially Oppressed Minority. They can do no wrong. How convenient. But even if we accept this baloney, the facts don’t add up. Women are not in the minority and some bad women do exist. Even so, let’s put reality aside for a moment and consider the trend. No one cares about your side. The rule is this: You’re the bad guy because you’re the man. ---- Belki de bunun nedeni, kadınların Resmen Ezilen Azınlık büyük ödülünü kendilerine vermeye karar vermeleridir. Yanlış yapamazlar. Ne kadar uygun. Ancak bu saçmalığı kabul etsek bile gerçekler bir anlam ifade etmiyor. Kadınlar azınlıkta değildir ve bazı kötü kadınlar da mevcuttur. Yine de bir an için gerçekliği bir kenara bırakıp trendi değerlendirelim. Kimse senin tarafını umursamıyor. Kural şudur: Sen kötü adamsın çünkü sen erkeksin.
Believe it or not, your lawyer will often be your worst moral critic – after you pay him, of course. At first you’ll hear, “Oh, I understand.” Then fork over the fee and it’ll be, “Whaddya mean, you don’t have enough money? You gonna let your poor wife starve?” Never mind that you’re already paying her more than you’ve ever made in your life. Your own lawyer will beat you up more than anyone.. ----- İster inanın ister inanmayın, avukatınız çoğu zaman en kötü ahlaki eleştirmeniniz olacaktır; elbette ona para ödedikten sonra. İlk başta "Ah, anlıyorum" ifadesini duyacaksınız. Sonra ücreti ödeyin ve şöyle olacaktır: "Ne demek yeterli paran yok? Zavallı karınızın açlıktan ölmesine izin mi vereceksiniz? Ona zaten hayatında ödediğinden daha fazlasını ödediğini boşver. Kendi avukatın seni herkesten daha çok döver...
Reklam
Stendhal
Bir kocanın tiranlığını cezalandırmak üzere gerçekleşen bir boşanma binlerce mutsuz evliliğin önlenmesi için atılan bir adımdır.
Sayfa 76 - Olimpos YayınlarıKitabı okudu
Boşanma kararı
Uyumlu bir evlilik, uyumsuz bir evlilikten nasıl daha iyiyse; Uyumlu bir boşanma da uyumsuz bir evlilikten iyidir. Uyumsuz evlilik kötüdür ama uyumsuz bir boşanma ondan daha kötüdür. Ve boşanmanın en büyük zararını uyumsuz boşanan çiftlerin çocukları görür.
Sayfa 34 - Destek YayıneviKitabı okudu
Boşanmanın çocuklar üzerindeki etkileri
Ebeveynlerin en sık sorduğu soruların başında boşanmada çocuk için en uygun yaşın kaç olduğu geliyor. Boşanmanızı eğer çocuğun büyümesine kadar erteleyebiliyorsanız ya siz bu evlilikten çıkmamak için bahane arıyorsunuz ya da sizin evliliğiniz zaten sürdürülebilir bir evlilik. Bir evliliğin bitiyor olması çocukta hangi yaşta olursa olsun kızgınlık, korku, depresyon, suçluluk duygusu yaratır. Boşanmış ebeveynlerin çocukları yetişkin olduklarında, bu deneyimi çoğu zaman yaşamlarının en dramatik, en kötü olayı olarak anımsadıklarını söylerler.
Sayfa 25 - Destek YayıneviKitabı okudu
Boşanma öncesi karar verme ve boşanma evresi
Evet, boşanma ister toplumsal algı olarak görülsün ister kişisel hangi yönden değerlendirilirse değerlendirilsin bir başarısızlıktır. Sonuçta evlenmeye bir yuva kurmaya karar verdiniz, çocuklarınız oldu ve bir gün kendi isteğiniz ya da karşı tarafın isteğiyle veya farklı zorunluluklardan, ihtiyaçların değişmesinden kaynaklanan nedenlerle bu evliliği sürdüremeyeceğinize karar verdiniz. Öncelikle kendimiz bu süreci anlamlandırmadan, başımıza gelen ya da yapmak zorunda kaldığımız bu değişime bir anlam bulmadan bu hasarı atlatmamız çok zor. Üzülmemenin ağlamamanın pek mümkün olmadığını bilmek önemlidir. Bu süreç acılı sancılı bir yas sürecidir.
Sayfa 22 - Destek yayıneviKitabı okudu
Boşanma sonrası en sık yaşanan duygu: Öfke
Bir zamanlar hayatınızı birleştirdiğiniz, gelecek planları kurduğunuz biriyle ilişkiyi bitiren siz de olsanız, karşı taraf da olsa öfke duymanız çok normaldir. Eğer ilişkiyi karşı taraf bitirdiyse, neden bitirdiğini anlamıyor olabilirsiniz. Neyi eksik yaptınız da o gitti? Ya da ne istiyordu? Çok iyi bir evliliğiniz vardı. Sizin için yeterli olan ona niye yeterli gelmedi? İlişkiyi bitiren sizseniz eğer, o zaman da karşı tarafın yeterince sorumluluk almamasının, sizi anlamamış olmasının, sizin değerinizi anlamayıp, ona göre davranmamasının nedenlerini ararsınız. Yani her iki konumda da kızgınlık ve öfke vardır. Öfke ilk zamanlar için doğal olsa da, bu duygunun zamanla kendine acımaya başlamak ya da herkese karşı gelişmesi tehlike işaretidir. .. öfkemizin farkında olmak, onu yönetebilmek zorundayız.
Sayfa 56 - Destek YayıneviKitabı okudu
55 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.