"Sen de fark ettin mi? Az, dediğin, küçücük bir kelime. Sadece A ve Z. Sadece iki harf. Ama aralarında koca bir alfabe var. O alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var. Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında. Biri başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar. Yan yana gelip de birlikte okunmak için. Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler. Senin ve benim gibi....
Bu yüzden, belki de, az çoktan fazladır. Belki de az, hayat ve ölüm kadardır! Belki de, seni az tanıyorum, demek, seni kendimden çok biliyorum demektir. Bilmesem de, öğrenmek için her şeyi yaparım demektir. Belki de az, her şey demektir. Ve belki de benim sana söyleyeceğim tek şeydir...."
Her sayfası, he paragrafı ve her cümlesinde bambaşka duygular yaşadığım kitap. Aynı isme sahip iki çocuğun yaşadıklarını ve birbirlerini bulmalarının hikayesi. Biri kız biri oğlan. İkisinin de adı Derda ikisi de berbat hayatlar yaşamış iki çocuk. Yaşadıkları bitecek ve büyüyecekler ama hala çocuk kalacaklar. Ana karakter olan iki Derda' dan sadece 2 sayfada geçen Yeşim'e kadar her karakter derin izler bıraktı. Etkileyici bir roman.
Ah be İsa ben senin hikayeni dinlerdim be aslanım:((((