Aşkını sadece gözlerinin sabitlenmiş bakışlarıyla, tanrısının her hareketini durmaksızın izleyen gözlerle ifade ediyordu.
Sayfa 204Kitabı okudu
Hoşnutluğun yerine sevgi geçmişti. Ve sevgi, daha önce hiçbir duygunun erişemediği kadar derinlere inmişti. Buna cevap olarak yine en derinlerden yeni bir şey geldi: sevgi. Kendisine verilenin karşılığını veriyordu.
Sayfa 203Kitabı okudu
Peygamber Efendimiz (صلى الله عليه وسلم) bir gün ashabına şu menkıbeyi anlattı:
"Bir adam yolda yürüyüp giderken susadı ve susuzluğu arttı. Derken bir kuyuya rast geldi.İçine inip suyundzn içti. Çıkınca susuzluktan dilini çıkarıp soluyan ve yaş toprağı yslayan bir köpek gördü. Kendi kendine 'Bu köpek de benim gibi susamış' deyip (acıdı) ve tekraf kuyuya indi; ayakkabısını suyla doldurup ağzıyla tutarak dışarı çıktı ve köpeğe suyu içirdi."
Sonra da ekledi: "Allah, adamın bu davranışından memnun olup mükafat verdi ve günahlarını affetti."
Etrafındakilerden bir kısmı merakla:
- "Ey Allah'ın Resûlü! Yani bize hayvanlar (ın ihtiyaçlarını karşıladığımız) için de mi ücret var?" diye sorunca:
-"Evet! dedi her yaş ciğer sahibini (canlıyı)
sulamakta ücret vardır"
(Buharî, Edeb, 39)
100 yılda pek birşey değişmemiş ne yazık ki!
Kediyi bebekle birlikte bırakmanın tehlikeli olduğunu söyleyenler vardı. En bilgisiz ve önyargılı olanlar, kedinin bebeğin soluğunu içine çekerek onu öldüreceğini söylüyordu. Kimisi, kedinin bebeğin üstüne yatarak ağırlığıyla onu havasızlıktan boğacağını söylüyordu. Biz dışarda olduğumuzda ve femme de ménage Marie ayrılmak zorunda kaldığında F. Puss, yüksek kafes içindeki yatakta Bumby'nin yanına uzanıp kocaman sarı gözleriyle kapıyı gözler, bebeğin yanına kimseyi sokmazdı. Çocuk bakıcılara gerek yoktu. F. Puss'tu, çocuk bakıcı.
Sayfa 143 - femme de ménage (fr.): Gündelikçi kadın , F.Puss: kedinin ismi , Bumby: Çocuğun ismi - Bilgi Yayınevi 3. BaskıKitabı okudu
