Geçip giden milyonlarca adsız kahraman,
Ki her biri bugün bize vermededir şan,
Bu erlerin cisimleri toprakta kaldı,
Ve adları tarihte bir şanlı yer aldı...
Şehit olmadan önce annesine ev sözü vermişti.
Ama evi yandı, Anna ocağına ateş düştü.
Anna ocağına dert düştü, Anna ocağına yalnızlık ve keder düştü.
El-fatiha
“ Merhamet her zaman güzel bir his değildir. Ona acımayınız, borcunuzu ödeyiniz. İnsan alacaklısına acır mı? Hayır! İnsan alacaklısından utanır. … Kahramanlara acınmaz, minnet duyulur.”
Özgür bir insanın kahramanları olamaz, çünkü kahraman statükoyu simgeler. Taklit edilmesi gereken bir modeli simgeler. Kahraman yaratma özlemi, hepimizin içindeki totaliter eğilimi, güçlü bir kişiye gönüllü olarak boyun eğme ihtiyacını gösterir. Kahramanına duyduğumuz gereksinim, kendi içimizdeki güvensizlikten doğar.
Kahramanın yiğitliklerine nasıl uyum sağlamışsak, onun düşüşüne de aynı şekilde uyum sağlarız. Kahraman güçlüyken onu destekleriz, zayıf olduğunda da onu terk ederiz.