Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
1930'lu yıllarda halk, korkusundan cuma namazlarına bile gelemiyordu... Kastamonu bir gâvur işgaline uğramış olsaydı, halk bu zulme karşı direnirdi. Ama kendi devletinin zulmü önünde kan kusuyor, kızılcık şerbeti içtim, diyordu.
Kastamonu'da yaşadığım dehşet verici ikinci hadise vakıf eseri olan camilerimizin satılması oldu. 1930'lu yıllarda şehrin içinde 42 veya 44 camimiz vardı. Devrin CHP valisi bu camilerden 33'ünü satışa çıkardı. Satışı istenen camiler arasında, bizim Yılanlı Camii'miz de vardı. Onu belki üç yüz sene önce benim dedelerim hayır
Reklam
Kastamonu'ya döndükten bir süre sonra tekkeler ve türbeler kapatıldı. Esad Efendi'nin dedikleri bir bir çıkmaya başladı. Dindarlar göz hapsine alındı. Kur'an kursları yasaklandı. 1928 yılında Harf Inkılâbı ilân edilince, biz Kastamonu'da iki dehşetli hadiseyle karşı karşıya kaldık: CHP valisi tellâl bağırttırdı: "Ey
1925'li, 1930'lu yıllar korkunç yıllardı. Allah bize bir daha öyle yıllar, öyle valiler göstermesin! Başımızdaki adamlar lâikliği "din ve dünya işlerinin birbirinden ayrılması" şeklinde anlıyor ve anlatıyorlardı. Bu, din düşmanlığının kibar bir şekilde ifadesidir. Çünkü din dünya için indirilmiştir, ahiret için değil.
KASTAMONU'LU HASİB EFENDİ
Kastamonu halkı Yılanlı Tekkesi'ni ve o tekke türbesinde yatan şeyhler silsilesini İslâmiyet'in aydınlık, merhametli ve güzel yüzleri olarak biliyordu. Hepsi de Kadiri şeyhi olan dedeleri arasında keramet sahibi veliler de vardı.
Parçalanmış Anadolum, Türkiyem Kan oturmuş hep yüreklere Alaca bezler çekilmiş direklere Bu pörsük, bu kansız bez benim değil İndirilmiş al bayraklar benim Çiğnenmiş topraklar benim!
Orhan Şaik Gökyay
Orhan Şaik Gökyay
Reklam
Bizim vatanseverlik duygumuzu, en coşkun mısralarla ortaya koyan şairlerimizin başında, Orhan Şaik Gökyay duruyor. Bu vatan, toprağın kara bağrında Sıradağlar gibi duranlarındır Bir tarih boyunca onun uğrunda Kendini tarihe verenlerindir. Tutuşup kül olan ocaklarından Şahlanıp kan akan ırmaklarından Hudutlarda gaza bayraklarından Alnına ışıklar
Sayfa 233
Mânâ âleminin altın silsilesinin en önemli halkalarından biri olan Kastamonu, Seyyid Ahmet Sünnetî, Seyyid Ahmet Siyâhi, Müfessir Alâeddin, Şeyh Şa'ban-ı Veli ve Abdülfettah-ı Veli gibi onbinlerce Allah dostu ulularıyla mübarek bir cevahir mahzeni durumundadır.
Ahmet Rıfat Güzey
Mehmet Feyzi Efendi Hazretlerinin ifadesiyle Kur'an-ı Kerim Hud sûresi 4. Ayetindeki: "Her nerede olursanız, Allah sizinle beraberdir..." mânây-ı İlahisi çerçevesinde insanımızın kalbine polis mesabesindeki halis imanı sokamadıktan sonra, bugünkü cemiyetlerin hayalini kurduğu temiz toplum hasretiyle oyalanır dururuz.
Ahmet Rıfat Güzey
1944 yılında, bazı komünistlerimizin devlet hayatında faaliyet göstermelerine itiraz eden fikir ve sanat dünyamızın seçkin kişileri, "vatan hainliği" suçlamalarıyla sıkıyönetim mahkemelerimizde bir buçuk yıl zulüm gördüler. En güzel vatan şiirlerimizden birini yazan "Bu Vatan Kimin?" şiirinin büyük vatanperver şairi Orhan Şaik Gökyay'da "vatan haini" suçlamasıyla zindanlara tıkıldı.
24 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.