Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
İçsel açıdan yoksullaştıkça dışsal açıdan zenginleşmek için çabalarız.
Sayfa 141Kitabı okudu
İradeli olmak
İradeli olmak ne demektir? Her şeyden öte, kişinin gerçekten ruhunun kaptanı, yaşamının efendisi olduğunu bilmesi değildir de nedir? Peki böylesi bir farkındalığa ve bunun sonucunda da kişinin davranışlarının değişmesine sebep olan şey nedir? GERÇEK OLMAK, KENDİ SORUMLULUĞUNU ALMAK.
Sayfa 114Kitabı okudu
Reklam
Yücelttiğimiz neşeleri göz onunde bulunduralım; yeni bir hakikat keşfeden bilgenin neşesi ile dünyaya görkemli ve güzel bir eser veren sanatkarın neşesini. Çoğu zaman bu neşelerin başarı ile beraber gelen özsevgiden, itibardan ve şöhretten ötürü olduklarını söyleriz. Sıklıkla, sanatkarın ve bilgenin şan şöhret peşinde olduğunu teyit ederiz. Şahsen ben, buna inanmıyorum. Tam da başarımızdan emin olmadığımız nispette şöhreti arzuluyoruz, alkışlara ve övgülere susamış hale geliyoruz. İnsan kendini teskin etmek için ötekilerin onayına ihtiyaç duyar. Ortaya çıkan eserin yadsınamaz biçimde hayata tutunan özellikleri olduğundan emin değilsek, eser erken doğmuş bir bebek misali zayıf ve prematüre ise, yaratıcısı onu ilgi ile sarıp sarmalamak, yapmacık bir kuvözde muhafaza etmek, insanların alkışları ve hayranlıkları ile kuvvetlendirmek isterdi. Ancak hayata sıkıca tutunmuş ve sağlam bir eser yarattığından kesin halde emin kişi -böylesi bir kesinliğin mümkün olduğunu varsayarsak- şöhretin ötesini tasarımlar. Bir yaratıcıdır. Bunu bilir. Bunu hisseder. Onun tecrübe ettiği neşe ilahi neşe ile benzeşiyor olsa gerek. Ancak sanatsal ve bilimsel bu yaratım ne kadar yüce olursa olsun, onun da ötesinde, deha yoksunu ama erdemli bir insanın, iradesinin kararlı gayreti ile edinmeyi seçtiği kişiliği yaratmayı becermesi yatar. Hanımefendi ve beyfendiler, bu yaratımı kendi kendini yaratmak diye adlandırıyorum. Bu, en yüce neşenin kaynağıdır. Bunu tecrübe etmek için de müstesna bir yetenek gerekmez, herhangi biri o noktaya gelebilir.
Sayfa 63 - Pinhan YayıncılıkKitabı okudu
Bozuk olunca maya, ne ar tanır nede haya.
Bir kayada olduğu gibi bir kişilikte de su damlalarının açtığı delikler olabilir. Bu delikler kaybolmaz, bu oluşumlar yok edilemez.
İnsan âdetlerinin (ülfet ettiği şeylerin çocuğu ve) ürünüdür. Tabiatının ve mizacının çocuğu ve mahsulü değildir. Bir kimse, huy, meleke ve âdet vaziyetine gelecek derecede bir takım hallerle ünsiyet ederse, artık bu haller o kimsenin tabiatı ve cibilliyeti durumuna gelir.
Sayfa 330Kitabı okudu
Reklam
Dünyadaki hiçbir çıkar, verdiğiniz sözü tutmamaya veya kendinize olan saygınızı kaybetmeye değmez.
Marcus Aurelius
Marcus Aurelius
Her akıl kıymetli değil, aklı selim kıymetli Herkesin bir zevki var ama her zevk kıymetli değil, zevki selim kıymetli. Herkesin bir hissi, bir duygusu, bir sezgisi var. Her his kıymetli değil, hissi selim kıymetli. Hepsinin selim olmadı lazım. Selim ne demek? “Hastalıktan, sakatlıktan, terslikten, acayiplikten kurtulmuş olmak” demek.
Sayfa 264Kitabı okudu
*Yeap!*
"Yok canım, hiç de erkek gibi değilsiniz ya, öyle domuzuna dişisiniz ki, zaman zaman erkek gibi güçlü oluyorsunuz!"
Reklam
*Sende bir ‘ben’ yakaladım, Bathsheba!*
“Bathsheba’nın hesaplı bir görünüş altında esintili, içinden geleni yapan bir yaradılışı vardı. ... çoğu kez son derece sakıngan bir görünüş altında, büyük yüreklilik gerektiren işlere kalkışırdı.”
Geri118
284 öğeden 271 ile 284 arasındakiler gösteriliyor.