Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.27
Kitap Yorumu
Kitabı 2 gün müsait oldukça okuyup bitirdim. Bitirdiğim an sonunu cidden böyle beklemediğimi farkettim
Çiçek ana kız karakterimiz. Çiçek karakteri güzel, inatçı, sevimli, içi dışı aynı olan ve çok konuşan bir kız. Çiçeğin içinden ne geçiyorsa direk karşındakine söyleme huyunu çok sevdim ️
Domenico ana erkek karakterimiz. Herkes isminin kısaltması
Seriyi çok beğendim ve en beğendiğim seri oldu.
İkinci kitap ilk kitaba göre daha duygusal ve sevgi dolu sahneler vardı. İlk kitapta daha çok üniversite ve arkadaş sahneleri varken ikinci kitapta Nihan ile Teoman sahneleri daha fazlaydı ve ikisinin olduğu sahneler çok güzeldi
Nihan karakteri ilk kitaba göre daha sakin ve kendi hayatı hakkında çok güzel kararlar aldı. Nihan karakterinin haraketleri ve konuşmaları çok hoşuma gitti
Teoman karakteri ilk kitaba göre daha da romantikti ve geleceği hakkında kararlar alırken Nihan'ı hiç ikinci plana atmadı. Teoman karakterinin en sevdiğim huyu Nihan'ın hep desteklemesi ve onun yanında olmasıydı ️
En sevmediğim karakter Yiğit karakteriydi. Nihan'a yaptıkları sebebiyle ondan nefret ettim
En sevdiğim yan karakterler Timuçin ve Nazlı karakteriydi. Onları daha detaylı okumak isterdim
Kitap Teoman ve Nihan'ın İstanbul'a gitmek için yola çıkmasıyla başlıyor. Teoman şirkette işe başlarken Nihan'da ona yardımcı oluyor. Tabi ki de her şey normal ve olaysız olmuyor İstanbul'da yaşadığı tatsızlıklar yetmiyormuş gibi birde geri döndüğünde rahat nefes alamıyor. Tam her şey güzel ilerlerken kötü bir haberle üzülüyor. O anları okurken bende çok üzüldüm. En sevdiğim sahneler hep birbirinin arkasında olmasıydı. İkisi de gelecekteki hayatları için çok önemli kararlar verdiler ve sonu beklediğim gibi olmadı. Ben sonunu hiç böyle tahmin etmiyordum okurken gözlerim doldu ve okurken çok keyif aldım
Yazarın kalemi gerçekten çok güzeldi. Serinin benim için her zaman yeri ayrı olucak.
Çağ karakteri narin, duygusal ve kırılgan biri ama bu halini dışarıya yansıtmıyor. Dışardan bakıldığında otariter, iş kolik ve buz preses gibi ama içi tam tersi. Çağ'ın yaşadığı şeyleri okudukça o kadar üzüldüm ki anlatamam
Ares'i anlatacak o kadar çok kelime varki yazsam buraya sığmaz Ares karalterini okurken çok garip ruh hallerine girdim. Bazı halleri beni sinir ederken bazı halleri beni çok mutlu etti. Adada ki hayatı tam benim istediğim hayat
Yan karakterlerin hepsi çok iyiydi sadece Altan ve Leyla hariç. Altan ve Leyla karakterlerinden nefret ettim ve çok sinir oldum. Leyla ilk başlarda iyi birine benzerken sonradan kötü olması beni çok şaşırttı. Diğer karakteri çok sevdim.
Okurken en keyif aldığım deli dolu olan Asya karakteriydi. Çağ'ın her zaman yanında olması çok güzeldi
En sevdiğim bölüm ise kesinlikle sonuydu. Okurken 32 diş gülümseyerek okudum
Her şey Çağ'ın bir gün arkadaşına tatile ihtiyacı olduğunu anlatması ve Asya'ın Çağ'a bir tatil ayarlamasıyla başlıyor. Asya Çağ'a bir kaç eksik bilgi aktararak onu adaya tatile yolluyor. Adaya adım atarmaz da hikayemiz başlıyor. Çağ'ın Ares'le 2 hafta her şeyden habersiz geçirdiği tatilden zar zor dönmesiyle olay peş peşe Çağ'ın başına geliyor. Daha bir olay tam bitmeden başka bir olay başlıyor ve Çağ bir türlü mutlu olamıyor. Son 6 bölüm kalmışken ağlamaya başladım ve nerdeyse son 50 sayfaya kadar ağladım Ama sonu o kadar güzeldi ki ağlamama değdi diye bilirim
Yazarın kalemi gerçekten çok güzeldi okurken kendimi kitabın içinde hissettim ve olayları sanki yaşıyor gibiydim. Kitabın konusu ve karakterler çok uyumluydu.
Nihan karakteri meraklı, üşengeç, sözünü sakınmayan; her yerde istediği gibi konuşan, hareket eden bir kız. Nihan'ı okurken yok bu hareketi yapmasaydın dediğim bir kaç yer oldu mu ama onun dışında karakteri sevdim. En beğendiğim Nihan sahnesi ise Teoman'ın doğum gününde yaptığı sürprizdi
Teoman karakterine ilk başlarda sinirlenmiş ve kızmıştım ama ilerleyen bölümlerde favori karakterim oldu. Teoman yakışıklı, tatlı ve inatçı bir karakter. Teoman'dan olan sahneleri okurken çok keyif aldım ve çok beğendim. Erkek karakter tarafından olayların anlatılması hoşuma gitti En beğendiğim Teoman sahnesi telefonda Nihan'ın kardeşi ile konuşması
En üzüldüğüm karakter Acar karakteri, en sevdiğim yan karakter Nazlı ve Timuçin
Kitap Nihan'ın kalıcak bir yer araması ve Teoman'ın ilanını görüp evine gitmesiyle başlıyor. Tabi o eve gidene kadarda bir kaç olay daha oluyor ve o olayda gülmekten gözümden yaş geldi Kitabın içinde bol bol Teoman ve Nihan atışmaları vardı ve o atışmaları beni çok güldürdü. Kitabın çoğu bölümünde güldüm bir kaç bölümünde ise biraz üzüldüm ama kitap başlı başına çok güzeldi Kitabın en sevdiğim yanı üniversitede geçmesiydi. Üniversite içinde ki konuşmalar, arkadaş ortamları ve ders hakkında konuşmaları kitaba daha çok bağlanmamı sağladı Nihan karakteri çok meraklı olduğu için kitapta bir çok bilgi vardı ve Nihan sayesinde öğrendim Kitabın içeriğine fazla girmiyorum size spoi vermemek için
Kitap karakterlerinin: konuşmaları, haret ve tavırları hepsini çok güzel yansıtmıştı. Karakterlerin hepsi çok güzel anlatılmıştı
Yazarın anlatımı ve kalemide çok güzeldi
~Özgürlüğün Fecri - Abdullah Galip Bergusi~
"Allah'ın rahmetinden ümit kesme dememiş miydim sana? Karanlıklarını da alıp nurun bize aydınlatacağını söylemiş miydim? Her gecenin bir sabahı her sabahında bir sevinci vardır."
********
Merhaba dostlarım size bugün Abdullah Galip Bergusi'nin kaleminden, okurken tabiri caizse kendi yaşantımdan utandığım bir kitapla geldim. Kitap hiç
Merhaba dostlar
Sizlere geçenlerde bitirdiğim Emre Gülün kaleminden bir kitapla geldim. Yazarın okuduğum ilk kitabı oldu. Bu serinin ilk kitabıydı ve kitap tam öyle bir yerde bitti ki aklımda acabalarla dolu bir sürü soru kaldı. İkinci kitabını merakla bekliyorum. Kitapla ilgili düşüncelerimi söylemek gerekirse ilk başta kitaba çok ısınamadım sonrasında olaylar heyecanlı ve merak uyandıracak şekilde devam edince fikirlerim değişti. Kitapta sevmediğim tek şey çok fazla genç kurgu klişesi vardı ama onun dışında ben kitabı sevdim hemen bitti zaten kitap. Umarım ikinci kitapda aklımda olan acaba sorularının cevabı "evet" olmaz. Yoksa gerçekten üzülürüm.. Eğer genç kurgu kitaplarını seviyorsanız okumanızı tavsiye ederim kitaba puanım 7/10. Okuyacak olanlara şimdiden iyi okumalar dilerim
-Konusu-
Baş karakterimiz Peri ailesiyle mutlu bir hayat yaşamasının aksine arkadaş konusunda çok şanssızdır. Ne okulda ne de okul dışında hiç arkadaşı yoktur. Güneş Kolejinde hem okul birincisi hem de son sınıf öğrencisi olan Peri okulda gördüğü zorbalıkladan dolayı mezun olmayı dört gözle bekliyordur. Ama Periyi okula bağlayan tek bir neden vardır. Yıllardır yanından ayırmadığı tek dostu olan o ajandaya 1308 gündür yazdığı o çocuk...
·
Puan vermedi
Ölüler Konuşamaz Kitap Yorumu :)
“Kendini korumayı öğrenmen lazım,” dedi Gökçe. “ Avazın çıktığı kadar bağıramazsan zamanla susmaya mahkûm hale gelirsin.”
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Hepinize yeniden merhaba arkadaşlar. Bugün sizlerle çok yakın
5/5 ⭐⭐⭐⭐⭐
Akşam Sherlock Holmes Baskerville Köpeği hikayesini bitirdim. Benim okuduğum bu kitap değildi gerçi ren yayınlarının çıkardığı tek ciltten okudum.
Sherlock Holmes'un 4 uzun hikayesi (roman diye de geçiyor.) ve sayısını bilmediğim kadar kısa hikayeleri var. Baskerville köpeği bu 4 hikayeden en iyisiydi bence.
Kısaca konusundan bahsedeyim:
336 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
"Gece her şeyi karartsa bile ayı karartamazdı."
Ve Karantina serisinin üçüncü perdesinin de sonuna geldik. Bence bu hikaye üçüncü kitapta final olmalıydı ve tadında bırakılmalıydı, dördüncü ve beşinci kitapların fazla olduğunu düşünüyorum. O bir puanı kırmamın sebebi hem sonda yaşanan olay hem de serinin final olmamasıydı.
Duyduğunuz, gördüğünüz her şey yalan ve biz sonlara doğru bütün gerçekleri öğreniyoruz. Keşke bütün gerçekleri yalan çıkarmasaydı, ben ne olduğumu şaşırdım yani onu sindiremeden bir başka şey çıkıyordu. Çok karmaşıktı. Ama yine de okurken eğlendim. İnsanın içinde bir merak oluşturuyor ve sizi sürekli okumaya itiyor. Aynı zamanda öğrendiğiniz her bilgiyi de sorgulamaya başlıyorsunuz, "Acaba bu da mı gerçek değil?" diye.
Karantina: Mahşerin Dört Atlısının Hikayesi — Üçüncü PerdeBeyza Alkoç · İndigo Kitap · 201813,9bin okunma
224 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
YERE YAKIN YILDIZLARA UZAK KİTAP YORUMU'
MUHTEŞEM (5/5)⭐⭐⭐⭐⭐
Göz yaşları içinde bitirdiğim bir kitap... İlk defa böylesine güzel bir kitabın kısa olmasına sevindim çünkü büyük ihtimalle daha uzun olsaydı ağlamaktan helak olurdu.
Kitabın konusu şu ki; Bestegül okula gitmek için evden ayrılıyor ve on üç kişi ile metroya biniyor. O on üç kişiyle neler yaşayacağından habersiz... O gün metronun son durağından çıkamıyorlar. Bestegül ve diğer on üç kişi istasyonda mahsur kalıyor. Açlık, susuzluk ve ölüm ile mücadele ediyorlar. Etmeye çalışıyorlar daha doğru olur, aslında.
Her bölümde mutlaka üzüleceğiniz hatta ağlayacağınız, ağlamasanız bile içinizin burkulduğu yerler var maalesef. 218 sayfalık kitaba nasıl bu kadar hüzün yerleştirebilmiş anlam veremiyorum. Ne kadar duygusal bir kitap olsa da gerçekten okunması gereken bir kitap. Kitapta geçen şeyler başımıza gelebilecek şeyler ve bunların farkında olarak yaşamamız lazım. Kitabın kapağı, ayracı ve posterine zaten yorum yapmama bile gerek yok, çok güzeller.
YERE YAKIN YILDIZLARA UZAK SÖZ'
"Şimdi birimiz sağ kalacak ama solu ölmüş olacak. Birimiz, birimizin duvarına asılmış bir çerçevenin içinde yaşlanacağız. Birimiz için şarkı bitecek, fakat her ikimiz de dans etmeyi bırakacağız...
"Şimdi birimiz buradan çıkıcak. Kurtulacak. Çekildiğimiz fotoğrafları alıp bir çerçeveye koyacak, çerçeveyi duvara asacak, geçip karşısına bizi izleyecek. Zaman o anda donacak...
Kitap, yalın, anlaşılır bir dil ile kaleme alınmış.
Giriş kısmından bir kaç bölüme kadar heyecan ile okudum. Ancak ilerleyen bazı bölümlerinde sürekli aynı olaylar tekrar edilip durmuş, bu sebeple kitabı okurken, sıkılmam kaçınılmaz oldu. AnnE'in talihsiz yetim bir kız olması, daha sonra iki iyi insanın hayatına dahil olması ile yaşamının şekillenmesi kitabın hikayesi ve ilgisiz bırakılmış kısmı diyebilirim.
Kitapta, AnnE'in duygularındaki farklılıklar, aynı zamanda kararlılığı da işlenmiş fakat karakteri geri planda bırakılmış, böylesine ilgi çekici bir karakterin düşünceleri, hayalleri daha fazla betimlenebilirdi...
AnnE'in karakterini hem kendime çok yakın, hem de çok uzak buldum diyebilirim.
Soyut ile somut alemi çok küçük yaşında zihninde ayırt etmiş, dünyanın acımasız çehresinden, daima kendi mahsum hayallerine dönmeyi öğrenmiş umutlu bir çocuğun, ilerleyen yaşlarında da iki alem arasında dengeli bir yaşam sürdüğüne şahit oluyoruz... AnnE'den her şartta mutlu olmayı, hatta huzurlu olmayı, en önemlisi de HAYAL kurmayı öğreniyoruz, hiç değilse deniyoruz:)... Karakter, insanlara verdiği pozitif enerjisi sayesin de hayatında daima iyiliklerle karşılacağını ümit etmeme neden oldu...
Zira insan, başka insanlara hissetirdiği duyguların, yaptığı iyiliklerin yankısını illaki ruhunda hissedecektir...
Selam yıldızlarım! Bugün, ilk kitabını büyük bir aşkla okuduğum serinin ikinci kitabı ‘Deniz Kızı Ağladığında’ kitabı ile geldim. Her bir detayı beni bitirse de en çok düştüğüm kısmı, hesabımın ismini esinlendiğim Nyx kısmı oldu. Ben Nyks tabirini kullansam da her ikisi de ‘Gece Tanrıçası’ anlamına geliyor sonuçta. Ve aşık olduğum Tanrıça’yı burada hissetmek beni ne kadar mutlu etti bilemezsiniz.
Kitapla alakalı demek istediğim ilk şey ‘Şok olmam’ olacak sanırım. Çünkü resmen ağzımı sonuna kadar açarak uzay ötesi şaşkınlıkla okudum her bir sayfayı. Son bölüme değinmek bile istemiyorum, resmen şaşkınlıkla dövüldüm. Ekin, resmen ağzımız açık okuyacağımız bir kitap çıkartmış. Ve tabii her şeyiyle mükemmel bir kitap.
Erin ve İan… Benim bir tanelerimle alakalı olan her bir yer beni ayrı ayrı bitirdi. Hele Erin’in şoke edici kısımları. Hekate ve Tethys’in gerçekleri… Her bir olayı nasıl kendi içimde atlatıp kitabı bitirebildim bilmiyorum. Normalde her kitapta bir teorim olur ama bu seride asla tahmin yürütemiyorum. Çünkü her bir bilgiyle aklım şaşkınlıkla karmakarışık oluyor ve düşünemiyorum bile. Sadece okumaya devam edip daha da çok şoke oluyorum.
Diyebileceğim onca şey var ama hepsi spoi resmen O yüzden sadece, okuduğunuzda her bir şaşkınlığı ve tabii ki hikayenin fantastikliğinin güzelliğini dibine kadar hissedebileceğinizi söyleyebiliyorum. Ayrıca aralarda geçen mektup tarzı yazımların mükemmeliyetine değinmeden edemeyeceğim. Resmen bayılmışım kitabın güzelliğine
Yasak Aşkın Kanıtı Yorumu
Merhabalar! Yasak Aşkın Kanıtı yorumu ile geldim.
Kitap güzeldi sizi hiç sıkmıyor, kısa ve mektup tarzında olduğu için yarım saat içinde bitebilecek bir kitap.
Ben okurken Ken ve Janet'a çok sinir oldum. Bir insan bu kadar kırıcı olmamalı. İkilinin mektuplarını okurken hem sinir oldum hem de Carrie ve David'e çok üzüldüm. Oysaki ikisinin de hayatında altın gibi insanlar vardı.
Carrie ve David bu mektuplaşmalarda hem arkadaş hem de dert ortağı oldular. Onları düşündükçe hâlâ üzülüyorum bu yaşadıkları için.
Kısacası ben sevdim. Bu tür sevenlere tavsiye ederim.
