k
Korku-Gerilim
15 üye · 6 yeni gönderi
127 syf.
8/10 puan verdi
Vampir anlatısının kurucularından 
Sheridan Le Fanu 
Vampir Carmilla bizi Viktorya dönemi şatolarında, tekinsiz ormanlarında bir yürüyüşe çıkararak o dönemdeki beş çaylarına ve maskeli balolara konuk ediyor.
Karakterimiz altı yaşındayken esrarengiz bir rüya görür ve kolay kolay etkisinden kurtulamaz.Şatoda babası ve dadıylarıyla beraber yaşayan karakterimiz hep
Karanlığın Esirleri (Furkan Gürsu)
Merhaba Sevgili Okurlar ;
Kitabı size kısaca özetlim,
Kitap 3 bölümden oluşuyor,
1.YANAN RUHLAR
2.KAN HASADI
3.KUTSALLARIN SAVAŞI
1. YANAN RUHLAR ; Maral ve onun arkadaşlarına bulaşan bir ruh var ve onların hazin sonu ... Arkadaşlıktan bahsedilmiş. İçeriğine çok girmim :)
2.KAN HASADI ; Çınarın bayılma sonucunda ortaya çıkan yine acı ve hüzünlü son ... Çınarın başına gelen olayı kütüphane de araştırmaya başlıyorlar ve bilinmedik bir son oluyor :)
3. KUTSALLARIN SAVAŞI; Beril adında bir karakter ölür ve ruhu dirilir.. melekler ve şeytanlar ele alınmış.. onların vermiş olduğu savaş ...
Kitap; kabir azabı,ruhani geçişler, melek ve şeytanlar, arkadaşlıklar, iyilik, kötülük, bu tarz içerisinde yazılmış bir kitap ...
Dili oldukça sade , akıcı bir solukta okuyacağınız sıkılmayacağınız kitap ..
Beni en çok sarsan sinirlendiren,yanan Ruhlar oldu :) hem sinirlendim hem üzüldüm sonunun böyle bitmesine :)
Çınar ve arkadaşlarının da yaptığı yaşadığı olağanüstü şeyler de de üzüldüm :) kitabın içeriği çok hoşuma gitti... Gerilim ve korku tarzı kitap sevenler için okunabilecek türden bir kitap... Sonunda zaten ikinci kitaba açık kapı bırakmış... Ben çok beğendim.. Okuyunca anlayacaksınız... İçeriğini çok belli etmek istemiyorum yoksa anlamı kalmaz.. kitabın okunmasını isterim... Başta kitabı pek açıkçası önemsemeyeceğimi düşündüm.. kapağından dolayı.. Ayrıca korku,gerilim çok seven biri değilim... Yazarımızın ilk kitabı kendisini tebrik ederim başarılarının devamını dilerim..En güzel yerlere gelmesini dilerim... 
Furkan Gürsu
Keyifli okumalar dilerim...
Selâm ve Dua ile !
Doğada ne kadar yer kaplıyoruz? - Kuşlar
Kanat çırpışlarını yüzünüzde hissedebileceğiniz sümsükkuşları, martılar ve kargalar… Sayfaları çevirirken o esintiyi hissettiriyorlar adeta. Alfred Hitchcock’un sinemaya uyarladığı muhteşem hikaye “Kuşlar” beni de esaret altına aldılar. İçinizden bazıları bilir benim de bir kuşum var. Ve emin olun sokakta baktığım da niceleri.
Ne kadar tehlikeli olabileceklerini biliyorum o özgür savaşçıların. Ne kadar sevgi dolu olduklarını ve vefalı olduklarını da.
Gelelim 
Daphne du Maurier bizim için başka ne öyküler yayınlamış bu kitapta. Monte Verita (Hakikat Dağı) olağanüstü hatta kitaptaki en iyi öyküydü diyebilirim. Tıpkı Anna’nın da dediği gibi “Dağlar oldukça talepkardır!”. Yükseklere tırmanmayı sevenlerin Monte Verita’yı çok seveceğinden eminim. Nefesinizi doğru ayarlayın derim.
Elma Ağacı hikayesi ise; uzun yıllık evliliklerin bazıları hep sonbaharı yaşamıştır bana bunu gösterdi. İkili ilişkilere dair tutkallaşma ve iğne batması rahatsızlığı verebilecek türden bir duygusallık içeriyor.
Basit bir fotoğrafçı, Son bir öpücük ve İhtiyar… Bunlar da kitapta siz değerli okurların büyüteçli gözlerine bıraktığım diğer hikayeler. Yazar Daphne, bizlere hep derinlikli ve sonunu açık etmeyen sözcüklerle yaklaşıyor. Kitabın kapağını kapattığımda kafamda oluşan net bir sonun olmadığını fark ediyorum. Bazılarımıza gıcık bir davranış gibi gözüken bu detayı çok iyi işlediğini söylemeden geçemeyeceğim.
Dünya üzerinde egemenliğimizin ne kadar yer kapladığı ile alay edildiğini okumak isterseniz, “Kuşlar” göğün dört bir yanından süzülüp evlerinize, arabalarınıza hatta hayatlarınıza konmaya geliyorlar.
