Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Yok oluyorum yavaş yavaş, varlığımı hissettirmeden, göz göze gelmeden yok oluyorum. Bir demet güle muhtaç kalmadan gidiyorum. Ne zormuş geride yaşanmamış anılar bırakmak, ne zormuş yaşamış gibi hatırlamak ve ne kadar zormuş kalbinde yaşamak. Sevgilim.. Gülüşü, dünyamı saran sevdiğim. Bu mektup sana, bu mektup bize. Bir bir yazdım her şey olmayan hiçlerimizi. Güzeldi köşe başlarında seni izlemek, saçına taktığın her bir çiçek.. Güzeldi ,sensizde olsa kırlarda yeşermek. Sensiz de güzeldi sevmek. Sensiz ve sensizlik. En sadık yoldaşlarım. Yoldayım, her an ne getireceğini bilmediğim bir patikadayım. Bu ne karışık yolculuk böyle. Kalbine tarif gerekiyor sevdiğim. Her köşeden yolcu çıkıyor. Kaç yol var kaç yolcu ağarladın ne yapsam sayamadım. Kübra Nur Gümüş
Gökhan Özcan'nın pazartesi perşembe köşe yazılarını bu gönderinin altında paylaşmayı düşünüyorum inşallah, bugünden başlayalım. Nefs sözünü sinsice söyler! Hayata, başka insanlara karşı bir şeyler söylerken, freni boşa almak adetimiz oldu. Buna karşılık, kendimize bakışımızda ayağımız hep fren pedalında. Kendimize kıyamıyoruz hiç,
Reklam
Sevgi Kalbin Aldığı Nefestir İnsan sevgiyle bütün ömrünü geçirebilir ama nefretle uzun boylu yaşayamaz. Nefret insanı yavaş yavaş çürütür, parçalar çünkü. Herkesin birbirini ittiği, birbirinden kuşkulandığı, birbirinden bazen küçük sebeplerle, bazen sebepsizce nefret ettiği bir hayat yaşıyoruz. Herhangi bir işte başarılı olmuş, başarılı olmaya
Biz eskiden filmlerde aile olmayı öğretirdik, Şimdikiler aile nasıl parçalanır onu öğretiyor. Biz onurlu ve erdemli bir insan olmayı öğretirdik, Şimdikliler kötü ve acımasız olmayı öğretiyor. Oysa sinemalar toplumun aynasıdır. İnsanaları düşündürürken, iyiye ve güzele teşvik etmelidir. -Ayşen Gruda-
(Bazı kabileler) "Romantik" bir aşkı, evliliğin temeli olarak gören Batı türü toplumlara hayretle bakıyor. Evlilik gibi önemli bir kurumun, ihtiras ve heyecanın ağır bastığı mantık dışı bir konuma konmasını garipsiyor.
Sayfa 153Kitabı okudu
"Birine güzel bir şey söylediğiniz zaman ölmüyorsunuz ama o yeniden doğmuş olabiliyor, Kötü bir şey söylediğinizde göğe ermiyorsunuz, ama o yerin dibine geçebiliyor, kısaca özetlemek gerekirse, nezaket kimseden bişey eksiltmiyor."
Reklam
200 syf.
7/10 puan verdi
Aptalı Tanımak
Celal Şengör'ün Cumhuriyet Bilim Teknoloji”deki köşe yazılarının derlendiği, bazı yayınlanmasını istenmeyen köşe yazılarını da eklediği kitap. Önsözünde bahsettiği gibi "Aptal" kelimesi sadece “bilgisiz veya az bilgili” anlamlarına gelen cahil kelimesiyle eşdeğer olarak kullandığını yazar.
Aptalı Tanımak
Aptalı TanımakCelal Şengör · Ka Kitap · 20151,859 okunma
Dünyada başka kimse yokmuş gibi, "biz şöyleyiz, biz böyleyiz" dememiz, kendimizi dev aynasında görmemizin, ufkumuzu kümesimizin sınırlarıyla daraltmamızın ifadesi.
Kendi yaşam biçimi özgürlüğün doruk noktasıymış gibi bir aldatmaca yaratan Batı'nın farklı evlilik adetlerine karşı totaliter bir tavrı var. Tek bir karı ve kocadan oluşan aileyi "doğal" saymakla kalmayıp hukuken bu tür evliliği zorunlu kılıyorlar.
Sayfa 154Kitabı okudu
Bugün birçok ülke savaşlarını paralı askerleriyle, yoksulluğa mahkum ettikleriyle, asker olmaktan başka çaresi olmayanlarla yürütülüyor. Gün gelecek "bayrak için savaşıyorsun" diye parayla köleleştirilenler de savaşmayacak.
Reklam
Bayrak çöp olabilir mi ?
Oysa biziz kendi bayrağımızı yakan. Devletler vatandaşlarından, vatandaşlar devletlerinden gizleyerek. Eskidi diye çöpe atılırken, imha edilirken tek bir bayrağın fotoğrafını gören var mı? Oysa gündelik bir olay. Kutsallaştırmalar bizi yalancı, çifte standartlı, ikiyüzlü olmaya zorluyor.
“Türkiye'de "Onlar yiyeceğine ben yiyeyim" diye hareket eden insanların hepsi asaletini kaybetmiştir. Çünkü aslolan yememektir.” İsmet Özel
İlk insanın Afrikalı olduğu söylendiğinde aklımıza gelen atalarımızdan çok Afrikalıların maymunlara benzedikleri.
Birleştirici sandığımız aitlikler bölücülüğe neden oluyor. Toplumu bölmenin,birbirine düşürmenin, zayıflatmanın en kolay yolu, ona aitlikler affetmek, ona aitliklerine göre davranıp, dünyaya bakması gerektiğini belletmek. Din ya da bayrak için toplumun çimentosu diyenlere, sert şeylerin kırılgan olduğunu hatırlatmakta yarar var.
Hayatın dokusu,dokunuşu 20/07/2023
Hayatı nice dersler ve sonsuz inceliklerle dolu bir sanat, yaşamayı da günden güne güzelleşmeyi icap ettiren bir sanatkârlık olarak görebilecek miyiz günün birinde? Birbirimizle günün birinde bir yerde sebepsizce karşılaş-madığımızı, birbirimizden alacağımız vereceğimiz şeyler olduğunu, içinden geçtiğimiz hikayelerin bunu gerektirdiğini
48 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.