Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Profil
"'Görev' sözü bana ağır ve sıkıcı gelir. Ben görevlerimi teke indirdim; benim görevim, özgürlüğümü sürdürmek. Evlilik ve beraberinde gelen sahiplenme ve kıskançlık duyguları ruhu köleleştirir. Bu duygular benim üzerimde hiçbir zaman egemenlik kuramayacak. Umarım ne erkeklerin ne de kadınların, birbirlerinin zaaflarının tahakkümü altına girmeyeceği bir zaman gelir, Doktor Breuer."
Sayfa 26 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Ona şunu söylemek, ondan şunu rica etmek istiyordum: Lütfen uzaklaş benden, beni tümüyle bırak ve git! Fakat söylediğim şu oldu: Benimle kal! Benimle kal!
Reklam
Hasta değilim. Sadece öyle sanılmak istiyorum. Dışarı çıkmak, bir yere gitmek, insanları görmek şimdi katlanamayacağım şeyler…
Büyük kuramlar geliştiriyoruz, ruhen uyumlu olmak istiyoruz, her şeyi kılı kırk yararcasına sınamak istiyoruz, ama sonunda başka hiçbir işarete bakmadan anın bahşettikleriyle seçiyoruz birbirimizi.
Ama bütün bunların hepsi boş laf aslında! İki aşık için önemli olan her zaman dünyaya değil, birbirlerine nasıl baktıklarıdır. Mutluluğun ne kadar korunacağı, ne kadar sağlam olduğu veya çıkan ilk sorunda birbirlerini terk edip etmeyecekleri; bu sorular insana daha çok eziyet eder.
Benim onurum için başka insanların endişe etmeleri son derece nahoş ve ben buna alışık değilim. Ayrıca onur kırılgan bir şey olabilir, ama ben değilim!
Reklam
Lou Andreas-Salome Feniçka
"Bakış açımızı genişleten, hayatı önümüze seren ve bizi bağımsızlaştıran kitaplar niye bir cephe hizmeti olsun ki," diyerek şaşkınlıkla ona baktı kız. "Bu dünyada bizi özgürlüğe yaklaştıran tek bir şey varsa o da zihinsel çalışmalardır."
Sayfa 10 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Salomé,
Bağımsızlığını sonuna kadar korumak ve erkeklerle bir tür zihin kardeşliği yaşamak istemiştir. Otuz altı yaşındayken bir araya geldiği yirmi bir yaşındaki şair Rilke'yle yaşadığı aşka kadar da bu böyle devam edecektir.
Sayfa 16 - Rilke :")Kitabı okudu
‘Ergenler ilginçtiler kuşkusuz; insan olarak dişi olarak,ergen olarak ilginçtiler ve başlı başına bir dünyaları vardı, fakat kompozisyon ödevlerine bunlardan hiçbir şey sızmamıştı. Şaşılacak bir şey yoktu ki ! Dünyanın bütün kitaplarında durum aynı değil miydi sonuçta ? Gerçek yaşamın en küçük kesiti bile binlerce kar daha zengin, daha bilgilendirici değil miydi ? '
Nietzsche, Lou'ya olan tutkusuyla hem kötü hem de tepkisel, akılsızca davranmıştır. O da tıpkı herkes gibi "insanca, pek insanca" duygulara kapılmıştır.
Sayfa 208Kitabı okudu
Reklam
"Hayattan aldığım bu lokma çiğnediklerimin arasında en serti çıktı," diye yazacak ve ekleyecektir: "Kendini aşmanın her safhasından geçiyorum". Hayattan aldığı Lou Salome lokmasını yutabileceğinden emin değildir.
Sayfa 208Kitabı okudu
Lou'nun Nietzsche'yle ilk buluşmasından sonra yorumu, "derin bir iç dünyaya sahip" yalnız bir adam olduğu şeklindeydi. Nietzsche yine patavatsızlığıyla ona hemen evlenme teklifi etmeye karar vermişti.
Sayfa 204Kitabı okudu
Ciddi bir münasebet kurduğu her erkek onunla evlenmek isteyecek, en azından cinsel arzularını ona yöneltecekti.
Sayfa 204 - Lou SalomeKitabı okudu
1882 Nisan'ında hayatının neredeyse en yoğun duygularını yaşatacak Lou Salome isimli genç, Rus kadınla buluştu. Buluşmayı Paul Ree ayarlamıştı. Lou, Nietzsche'den 16 yaş küçüktü. Kadınların kurgulanmış toplumsal rollerinden şikayetçiydi ve bu kaderle mücadele etme kararlılığındaydı.
Sayfa 204Kitabı okudu