Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Profil
entelektüel
i. (Fr. intellectuel < Lat.) Tahsil, bilgi, görgü sâhibi olan, fikrî meselelerle uğraşan kültürlü kimse, aydın, münevver: Çünkü ne kadar entelektüel olursa olsun bir kadınla bir erkek arasındaki farkı hesâba katıyordum. (Peyâmi Safâ) Kubbealtı Lügatı
Reklam
Tevfik-i İlâhî:
Allah'ın yardım ederek başarılı kılması.
Fücûr: Dilimizde genellikle "fitne" ile beraber "fücûr" kelimesini de kullanırız. Gerçekten fitne ve fücûr iki şer kardeştir. Aslında "fücûr" kelimesinin kökü olan "fecr" kelimesi, "bir şeyi geniş bir şekilde yarmak" demektir. Sabaha bu yüzden "fecr" denir; çünkü güneş karanlığı sıyırır, parçalar. Nasıl güneş karanlığı yırtıyorsa, "fücûr" da aslında kişinin iman, hayâ, edep perdesini yırtar. Haya perdesi, iman perdesi yırtılınca artık insanın yapmayacağı şey yoktur. Fitne ateşine düşmeden, fücûr zilletine kapılmadan müstakim olmalıyız. Fikrimizi, zikrimizi, işimizi imanımıza yaslamalıyız.
Sayfa 332Kitabı okudu
Reklam
Fitne; altının gerçek mi, sahte mi olduğunu anlamak için ateşe konmasıdır
Fitne: "Fitne" kelimesinin asıl anlamı, altının gerçek mi, sahte mi olduğunu anlamak için ateşe konmasıdır. Bu kelime, insanın ateşe sokulması anlamında da kullanılır. İnsanlar da fitne ateşi içinde adam olanlar ve olmayanlar, davası olanlar ve olmayanlar, ahlâklı olanlar ve olmayanlar olarak ayrışır
Sayfa 331Kitabı okudu
Kullanıcı adı stoğu +1
Müteferriç; derdini sıkıntısını gezerek atan kimse, yürüyerek rahatlayan dolaşarak sıkıntısından kurtulan kişidir. Teferrüç, “ferahlama, gezinti” kelimesiyle aynı kökten gelen sözcük dilimize Arapçadan girmiştir.
Sayfa 22
Fedâ (ﻓﺪﺍﺀ)
Bir şey uğrunda değerli bir şeyden vazgeçme, uğruna verme.
Reklam
Harâb-Harap (ﺧﺮﺍﺏ)
1. Yıkık dökük, yıkılmaya yüz tutmuş, vîran. 2.Kötü durumda, bitik, perîşan.
Yoldan Çıkmak
1. belli bir yol izleyen taşıtlar herhangi bir sebeple yolundan ayrılmak, gitmez olmak. 2. mecaz doğru yoldan ayrılmak.
Mel'un (ﻣﻠﻌﻮﻥ)
1. Allah’ın lânetine uğramış, rahmetinden mahrum kalmış, lânetlenmiş, lânetli. 2. Lânetlenecek kadar kötü olan, nefret duyulan, nefretle karşılanan.
147 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.