"Ebu Zer'den rivayet edildiğine göre Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor: Her birinizin her bir eklem kemiği için (şükür olarak) günde bir sadaka vardır. Bu sebeple her tesbih (Subhanallah demek) sadakadır. Her hamd (Elhamdulillah demek) sadakadır. Her tehlil (Lailaheillallah demek) sadakadır. Her tekbir (Allah'u Ekber demek) sadakadır. İyiliği emretmek sadakadır. Kötülükten sakındırmak sadakadır. Kuşluk vaktinde kılınan iki rekât (kuşluk namazı) bunların yerine geçer." [Müslim, kitap: salatu'l-müsafirin, bab: istihbabu salatı'd-duha... ]
Yani her bir eklem kemiğinin günlük olarak sadakası bu namaz sebebiyle yerine getirilmiş olur.
Bunun içindir ki, Allah'tan başkasını seven bir kimsenin kıldığı namaz vesvesesiz, uğraşısız geçmez. Kafa hep bir şeylerle uğraşırır durur. Bu, bir gerçektir ve buna sen de tanık olmuşsundur.
Ebû Hureyre radıyallahu anh'dan rivayet edildiğine göre, o, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'i şöyle buyururken dinlemiştir:
''Ne dersiniz, sizden birinin evinin önünde bir nehir olsa ve günde beş defa orada yıkansa bu onda her hangi bir kir bırakır mı?'' Sahâbîler ''Hayır, onda hiçbir kir bırakmaz'' dediler. Bunun üzerine Allah Resûlü şöyle buyurdu:
''Beş vakit namaz da işte böyledir. Allah onunla günahları yok eder.''
[Müslim, Mesâcid 283. ]
Kur'an-ı Kerim'de beş vakit namaza mücmel olarak işaret eden ayetlerden Tahâ Sûresinin 130 uncu âyetinde:
"... Güneşin doğmasından önce de, batmasından önce de Rabbını övgü ile tesbih et. Gecenin bazı saatlerinde ve gündüzün etrafında (iki ucunda) da tesbih et ki, rızaya ulaşasın.” buyurulmuş; güneşin doğmasından ve batmasından önce, gece saatlerinde ve gündüzün iki ucunda olmak üzere beş ayrı vakitte Cenab-ı Hakk'ı tesbih, yani namaz kılmak emredilmiştir.
Sayfa 271 - Mustafa Varlı, 4. Baskı, Ankara 1999Kitabı okudu