Çocuk kitabı olarak nitelendirilen bu kitap bence çocuklar için değil, veliler ve eğitimciler için yazılmıştır. Kitapta 10-14 yaş arası çocukların ağzından kitap okumaya dair anıları, düşünceleri yer alır. Çoğunlukla ebeveynlerin "kitap oku" demelerinden yakınan bu çocuklar aslında kitap okumayı severler ancak macera, fantastik, çizgi roman türlerinde kitaplar ilgilerini çektiği için ebeveynleri ve öğretmenleri tarafından azarlanırlar. Bu kitabı öz eleştiri bağlamında velilere, sınıf ve Türkçe öğretmenlerine öneririm.
Bizim toplumumuzda dün ve bugün okumak olayına ve okuyana karşı her yerde görülmeyen teatral bir saygı gösterilir. Ancak okumanın verimli sonuçları olan farklı düşünce ve eleştiriye karşı ya ilgisizlik ya da giderek artan dozda bir düşmanlık vardır. Toplumumuz okumak fiilinin sınırlarını dar faydacı bir görüşle belirleme eğilimindedir. Biz az okuyoruz. Oysa kütüphanelerin yaygınlığı, zenginliği ve düzenli çalışması her şeyden önce talep işidir. Kitabı; ekmek, su, gömlek ve taşıt aracı derecesinde gerekli görmeyen, gazete bilgisiyle yetinen bir toplumda kütüphaneciliğin ve kütüphanelerin gelişmesi konusunda pek ümitli olamayız.