Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Haziran sonuna kadar hayal ürünü bir hikaye yazmakla uğraştım. Anlatıcı, insan toplumundan kaçıp vahşi doğanın ortasında yaşamaya çekilen bir derviştir.
Sayfa 96 - ZAHİR
Kent düşecek, dedi kadın. Kent düşmek üzere, dedi erkek. Kent düşüyor, dedi, -bir başka- kadın. Ağzından yel alsın, dedi, -bir başka- erkek. Ağzımdan yel alamadı, dedi -aynı- kadın. Kent çoktan düştü bile. Nerden çıkarıyorsun, şom ağızlı, dedi -aynı- erkek. Senin burda olmandan. Bir de kulağıma gelen uğultulardan, dedi kadın.
Sayfa 27 - DO SESİ • DÜŞÜŞ
Reklam
Her yürüyen bir yere mi gider ki! Her burnunun doğrultusunda ilerleyen sencileyin bir duvara mı toslar?
Sayfa 26 - DO SESİ • YÜRÜYEN
Böyle hızlı hızlı yürüme. Çabuk ölürsün.
Sayfa 25 - DO SESİ • DURAK
Saatine bakmayı unutma, dedim. Ama bunun ne gibi bir yararı olabilir ki, dedi son soluğunu verirken.
Sayfa 24 - DO SESİ • SONUMSU
“Cehaletimizi kırabiliriz, becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekamızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. Bu en önemlisi, özgür olabiliriz!”
Sayfa 31 - Epsilon - 11. BaskıKitabı okudu
Reklam
Karon'a verilen gümüş sikkeyi düşündüm; Belizarius'un dilendiği gümüş sikkeyi; Yahuda'ya verilen otuz parça gümüşü; ünlü fahişe Lais'in drahmilerini; Yedi Uyuyanlar'dan birinin uzattığı antik sikkeyi; Bin Bir Gece Masallarındaki büyücünün sonradan kağıt parçaları olduğu anlaşılan pırıl pırıl paralarını; lsaac Laquedem'in harcamakla bitmeyen penny'sini; bir destanın her bir dizesi için ödenen ve Firdevsi'nin altın olmadıkları için padişaha geri yolladığı atmış bin parça gümüşü; Ahab'ın gemi direğine çivilediği altın İspanyol parasını; Leopold Bloom'un bozdurulamayan florinini; üstündeki resim, kaçmakta olan XVL Louis'yi Varennes yakınlarında eleveren Iui'yi. Sanki bir rüyadaydım, her bir madeni paranın böylesine gösterişli çağrışımlarla yüklü olması bana büyük, ama açıklanması imkansız bir önem taşıyormuş gibi geldi.
Sayfa 94 - ZAHİR
Örnek bir yaşam sürdürüyordu, ama içini sonu gelmez bir umarsızlık duygusu kemirip durmaktaydı. Kendi kendinden kaçmak istercesine sürekli olarak yeni değişimler denerdi;
Sayfa 92 - ZAHİR
İnsanın sabahları uyanınca kafasını bıraktığı yerde bulması büyük nimet.
Nasıl bu kadar acımasız olabiliyorsunuz? dedi. Belleğin öcü bu, dedim. Sana hiç söylemediler mi, kitaplarda olsun okumadın mı, belleğin öcü bu.
Sayfa 19 - DO SESİ • ACIMASIZ
Reklam
Sonunda, ben de babamın yaşına vardım. Şimdi. onun, niçin insanlardan çok kuşlarla ilgilendiğini anlar gibiyim. ... Bana babamdan miras yalnızca adlar kaldı. Ne kanat, ne tüy, ne de kuş sesi. İnsan olana bu kadarı da yeter, diyeceksin. Doğru. Eğer geçim derdi olmasaydı.
Sayfa 17 - DO SESİ • ADLAR
"Ölüm. hiçbir şey; ama ölümden sonrası da hiçbir şey."
Sayfa 15 - DO SESİ • BEKLENTİ
DO SESİ • I ÖLÜM ÖYKÜLERİ
"Ne zerre kalsın, ne gölge." "Biçimlerim ve ölümlerim sayılamayacak kadardı."
Attar,J.L. Borges
"Tutalım ki biri, bir öykü anlatacağına o öyküyü canlandırmaya kalkışsın . Bu öykü de Efes'li yedi uyurlar olsun sözgelimi. Onların mağaraya çekilişlerini görüyoruz, gözleri açık uykuya dalışlarını görüyoruz, uyurken yaşlanışlarını görüyoruz, üç yüz dokuz yıl sonra uyanışlarını görüyoruz, tacire eski bir demir para verişlerini, Cennet'te uyanışlarını, o köpekle uyanışlarını görüyoruz. O gün taraçadakiler bize buna benzer şeyler gözlettiler. "
Sayfa 86 - AVERROES'İN ARAYIŞI
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.