Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Profil
Kitapları bir kadın gibi sevenler, yalnız bekar odalarının azabını daha az duyarlar.
Bu kadın ruhumu derleyip toparladı. Benliğimin ona ulaşan parçacıkları birleşip bir bütün oldu.
Sayfa 152 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Artık içimde hiçbir boşluk yoktu, onunla her şey tamamlanmıştı.
Sayfa 151 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Yalanlar işten arta kalan önemsiz varoluşuna bir boyut daha kazandırıyor, kişisel yaşantısının kırık dökük yanını dolduruyordu:
Sayfa 111 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Ne de tatlıdır felaket beklemek.Çok gülündü mü başka bir iş gelecek diye endişe etmek ne serin,ne leziz bir korkudur. Çünkü insan neşeli bir pikniğin dönüşünde mahallede yangın görmeyi sever; bir yandan evsiz kalan komşuları paylaşmaya uğraşırken içten içe başına gelmediğini sevinir öbür yandan. Kendi başına gelmeyen felaket ne güzeldir can çekişen birini izlerken insan yaşadığı korkunç üzüntüyü büyütür büyüttükçe ölen kendisi olmadığından duyduğu sevinç görünmesin diye. Başkasının helaki hayatta olmaya kıymet katar anlatılacak ömürlük bir tecrübe katar, şükür katar.
Tam da Afrika çöl tozları ülkemize gelmişken …
Rüzgâr, Afrika’dan aldığı sapsarı çöl kumunu yanına katıp körfeze doldu, ortalık sarıya kesti.Her şey ama her şey öyle bir sarardı ki, sanki dünya sarı bir camın arkasına saklandı gibi oldu.
Reklam
evimden çıkan herkesin yaptığı gibi kapıyı kapatmayı unutarak çıkıp gitti.
Sayfa 308 - Can Yayınları
Kendimi hangi azize emanet edeceğimi bilemiyordum çünkü bir beyefendi benim karşımda ilk kez bu kadar sıkıntı yaşamaktaydı ve benim böyle durumlarda bir fincan çay ikram etmek dışında ne yapılması gerektiği hakkında hiçbir fikrim yoktu.
Sayfa 305 - Can Yayınları
Benim evimde kimse kendini rahat hissetmiyor, çok yakın olmadığım insanlar ziyaret ettiğinde ben kendim bile.
Sayfa 305 - Can Yayınları
Bartleby kalabalıklarla dolup taştığına tanıklık ettiği bir manzaranın büründüğü yalnızlığın yegane bir izleyicisiydi!
Reklam
Bartleby'nin yoksulluğu büyüktü büyük olmasına, ama asıl korkunç olan yanı yalnızlğıydı!
Gustave'ın dediği gibi zaman uçuyor. İnsan pazartesinde olduğunu zannediyor, oysaki çoktan perşembe gelmiş. Sonbahar bitiyor ve insan kendini birden yazın ortasında buluyor.
Sayfa 304 - Can Yayınları
Ön Söz
"Fantazi Edebiyatı" ile "Fantastik" kavramını birbirlerinden tam olarak ayırmaya çalışmamız gerek: Fantastik, her zaman, her yerde, yazının ve konuşmanın söz konusu olduğu her durumda karşımıza çıkacaktır. Odysseus’un Sirenleri, Lukianos'un bilinmez denizlere yolculuğu, Gulliver’in akıllı atları, Cyrano de Bergerac'ın güneşe ve aya gidişi, Doktor Frankenstein'ın yaratığı, Dorian Gray'in yaşlanan portresi, Doktor Jekyll'ın Mr. Hyde'ı, Wells'in görünmeyen adamı, Gregor Samsa’nın dönüştüğü böcek, her boy ve soydan vampirler, hortlaklar, hayaletler, bunların hepsi "Fantastik" kavramının çerçevesi içinde yer alırlar. Yazarın "bugün ve burada"sında deneyimle(ye)mediği, geçmiş bilgilerinden çıkarsayamayacağı, ancak varolan bilgiyi kendi hayal gücüyle harmanlayarak türetebileceği şeylerdir muhayyilenin yaratı(k)ları.
Sayfa 7 - Metis Yayınları, 2. Basım, Haz. Yiğit Değer Bengi
Diştraş- Osman Cihangir
Çoşkunu ve heyecanını seviyorum ama duyacakların sıra dışı şeyler değil, ben de herkes gibiyim, yani her sanatçı gibi demek istiyorum. Huzursuz bir ruhla doğdum, her zaman “bir şeyler yapma isteği” olan o duyguyu hissettim. Tabî huzursuz bir ruhu diri tutan dış etkenler bende de vardı.
Sayfa 25
Hayat gürültülüdür, ölüm sessiz. En trajik ölüm bile öyledir. Ölümün hikâyesi hayata aittir kendisi bir başka dünyaya ait.
Sayfa 20
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.