Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
"Ne de olsa öyküler birbirine değdikçe çoğalıp hayata karışır."
"Öykülerden başka bir şeyimiz yoktu."
Reklam
"Sadece sizin anlatabileceğiniz öyküler anlatın."
"Bu âna kadar bir kozanın ince ağlar içinde hapsetmişim kendimi," diye başını salladi. Fakat bir İpekböceği kadar bile faydam olamamıştı. Artık hiç olmazsa bir kelebek olmak, bir kelebek kadar kısa fakat uçarı bir hayat sürmek istiyordu.
Sayfa 127Kitabı okudu
#Amasra
1320 Hicret yılında, AMASRA, terk edilmiş bir genç kadın gibi endişeli ve mütecessis gözlerini, dalgalarin yuvarlandığı ufuklara dikerek, posta vapurlarını beklemezdi ve geçip giden vapurlara güzelliğini teşhir etmek ve yaltaklanmaktan, yorgun ve bezgin değildi. Genç ve mutlu bir yosma gibi başını geri atarak kestane ve fındık ağaçları ile gölgelenen ebedi yeşil fundalıklara sırtını dayar, yeşil gözlerini süzerek, Karadeniz'in hırçın yalvarışlarını dinlerdi. Karmızı kiremitli damlar, denize uzanmış ayaklarını, akşam serinliğinden korumak için, yeşil kadife robu üzerine atılmış bir ipek şal gibi parlaktı.
Zaman, doğruların en büyük destekçisi.. İşte bunun için yaşamak güzel!
Reklam
Sartre bir yazısında söyle diyordu: "Bir insanın yaşamını (Chatres Katedrali’nden üstün tutarım. Katedral için canımızı versek, o bizim yerimizi alacak insanlar yapamaz. Ama insanlar her zaman yeni bir katedral yapabilirler." Sartre’ın bu savı ileri sürmesinden en azından yirmi yil önce bizim Sait Faik de "Kriz" adlı öyküsünde şöyle diyordu: « 'Sence bir insan mı kıymetlidir bir Süleymaniye Cami mi?' 'Bence bir insan.' " Sartre bir insanın yaşamını ünlü Chartres Katedrali' nden, Sait Faik de Süleymaniye Cami' nden üstün, değerli buluyorlar. Nötron bombasını yapan "Uygarlık" ise insanlar yok edip yapıları, nesneleri korumayı yeğliyor. Hangisi insanca, hangisi uygarca, hangisi doğru? Seçmesi o kadar zor değildir, elbette "insan"ı "nesne" den üstün tutanı...
Sayfa 112
Uygarlık, insanın yüreğinde olmalı her şeyden önce, orda yoksa hiçbir yerde yok demektir.
İnsan sayılar toplamıdır
İnsan, yaka numarası, ayakkabısının numarası, şapka numarası, telefon numarası, sigorta numarası, evinin numarası, havagazı, elektrik ve su saatinin numarası, kimlik ve pasaportunun numarası, bindiği otobüs, troleybüs ve tramvayın numarası ve daha pekçok numaralardan oluşan bir sayılar toplamıdır.
Ne akılcı bir önlem ama !
Bilindiği gibi, dünya pazarında fiyat düşürmemek için gereksinilenden çok üretilen tahıl, patates, kahve gibi tarımsal ürünler denize dökülerek yada yakılarak yok edilmektedir. Buyüzdendir ki, tarımsal planlamada kimi çiftçilere o yıl, örneğin tarlalarına buğday ekmemeleri karşılığında, sanki buğday ekip ürün almışlar gibi, ekilmemiş buğdayların parası ödenmektedir. Dünya pazarında fiyat kırmamak için yok edilen patates, tahıl, kahve vb. tarımsal ürünlerin yakılarak yok edilmesi gibi, dünya gereksiniminden fazla bulunan insanları yok etmek, çok aleyhimizde propagandalara neden olacağından doğru değildir. Buyüzden insanların sayıları savaşlarda doğal biçimde azaltılarak dünya nüfusunu dengede tutmak en akılcı ve yerinde bir önlemdir.
Reklam
İnsan uykuda da yaşar ama neye yarar böyle yaşamak... Yaşamak, yaşadığını bilmektir, yaşamanın bilincine varmaktır.
87 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 saatte okudu
Leyla Erbil'in zekasını her hikayesinde görmemek mümkün değil. Türk edebiyatının en önemli kadınlarından. Tezer Özlü'nün dediği gibi bir Leyla Erbil kolay yetişmiyor. Her hikayede sizi çeken bir bölüm mutlaka olacaktır; o bölüm tüneldeki ışık gibi, bırakamayacaksınız. Ben en çok "Tanrı" adlı hikayeyi sevdim. Zarife o kadar doğal o kadar doğal ki kocası olacak karaktersiz beni sinir etti. Zarife ve üç çocuğunun çaresizliğini okurken kalbim acıdı. "Gecede" kalbimde farklı bir yere oturdu. İyiki bu topraklardan bir Leyla Erbil geçmiş. Mutlaka okuyun, kalemi heybetli kadın kelimelerle adeta dans etmiş.
Gecede
GecedeLeyla Erbil · Adam Yayınları · 1983833 okunma
64 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.