Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Politik Antropoloji

Profil
İlkel insanı insan eden birlikte yaşamaları, birlikte avlanmaları ve alet yapmalarıydı. İnsanlar mamuta sürü halinde çullanırlardı. Mamutun kıllı gövdesine bir değil, onlarca kargı saplarlardı. Mamutu kovalayan insan sürüsü, çok ayaklı ve çok elli bir varlığa benzerdi. Hatta yalnız onlarca el, onlarca ayak değil, bir o kadar da insan kafası işlerdi mamut avında. Mamut insandan kat kat büyük ve güçlüydü ama, ondan akıllıydılar. Mamut o kadar ağırdı ki, insanı ezmesi işten bile değildi. Ne var ki, insanlar da, bu devi yenmek için asıl onun bu ağırlığından faydalanıyordu. İnsanlar mamutu kuşatıp stepi tutuşturuyorlardı. Ateşin parıltısından çılgına dönen ve dağlanan mamut, ateşin kovduğu tarafa doğru kaçıyordu. Ateşse, insanın sinsice tertibine göre, mamutu bataklığa doğru kovuyordu. Bataklığa varınca mamut, bataklık yerde kurulmuş kagir bir bina gibi çöküveriyordu. Etrafı gök gürlemesini andıran böğürmeleriyle sarsarak, kah bir ayağını, kah öbürünü bataklıktan kurtarmaya çabalıyor, çabaladıkça da daha derine batıyordu. Artık insana sadece mamutu öldürmek kalıyordu.
Tavşanlar da çoğalıp sayıları insanlarınki kadar artabilir mi? Olamaz, çünkü tavşanlar çoğalınca, bunları yiyen yırtıcı hayvanlar daha da çoğalır ki bu tavşanların yeniden azalmasına sebep olur. Demek oluyor ki, yabani hayvanları da çevreleyen doğal sınırları çoktan aşmıştı: Alet yapmayı öğrenerek önceleri yemediği şeylerle beslenmeye başlamış, doğayı kendisine karşı daha cömert olmaya zorlamıştı.
Reklam
528 syf.
7/10 puan verdi
Kitabın başlığına baktığınızda modern toplumların liderlerin ve ideolojilerin çılgınca koşmasının psikolojik nedenleri üzerinde duracağını zannediyorsunuz ama kitabı okuduğunuzda meselenin kitlelerin iktidarla ilişkisinin tarihsel ve antropolojik temellerinin irdelendiğini, iktidar kavramının yapisokumune uğratıldığını anlıyorsunuz. Yer yer ağır, yer yer yalın geniş bir şaheser.
Kitle ve İktidar
Kitle ve İktidarElias Canetti · Ayrıntı Yayınları · 2017556 okunma
Bu büyük çaplı sistemler hem polis'ten birkaç bin yıl önce ortaya çıkmıştır hem de Yunan ve Roma dünyalarının Helenistik dönemde kısa süreli bir deneyin ardından geri döndükleri egemen biçimlerdir. Polis'in antik dünyaya ilişkin anlayışımıza bu denli hükmetmeye devam etmiş olmasının arkasında, Doğulu ama Yunan meftunu olan uzun bir düşünce geleneği tarafından tesadüf eseri korunan harikulade yazın vardır. Fakat biz bu yazının yanı sıra, Doğu sistemlerine ilişkin Atinalı harciâlem görüşleri de koruduğumuz için cumhuriyetçilik ve despotizm mefhumları paradigmatiktir. Bugün arkeolojik ve epigrafik araştırmaların ortaya çıkardığı antikçağın krallık deneyimine, hatta antikçağ yazarları içinde pek tutulmayanların Doğu sistemlerine ilişkin sunabilecekleri analize haksızlık eden kavramlardır bunlar. Gerçekten de yeniden inşa bir kez tamamlandığında Platon'un ve keza Polybios'un Mısır üzerine ve Yunanistan'ın sınırlarının ötesindeki büyük medeni dünya üzerine içgörüleri bu kategorileri işlevsizleştirmektedir. Şark despotizmi mitinin inşası klasik cumhuriyetçiliğe foya işlevi görmüştür ve bunun parçalanma süreci de aynı yolu izlemek zorundadır.
zaman değişiyor ama insan değişmiyor
1492'den bu yana bir tek medeniyet (Avrupa medeniyeti) diğer bütün medeniyetleri ortadan kaldırıp yerinden etmiş, bu süreçte şişkinleşmiş ve kendisini endüstriyel bir güç haline getirmiştir (bir sonraki bölümde bu konuya döneceğim). Üst Paleolitik Çağ'da bir tek insan türü (Cro Magnon, yani Homo sapiens) çoğalmış ve tüm dünyaya yayılmış, başka bütün insan çeşitlerini öldürmüş, yerinden etmiş ya da kendi içine katmış, o zamanlar insan eli değmemiş yeni dünyalara girmiştir.
"En tehlikeli dünya görüşü, dünyayı hiç görmemiş olan insanların dünya görüşüdür..." Aleksander von Humboldt
Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Modern insanın böbürlendiği tarih yapma özgürlüğü, neredeyse insan soyunun tümü için bir yanılsamadır." Mircea Eliade
Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Günümüz öğrencileri kilisenin dininden vazgeçmiş olsalar bile, milliyetçilik ve devletçilik dinlerinden vazgeçmediler.
Sayfa 10 - Sümer YayıncılıkKitabı okudu
Çoğu otorite gangsterlerin kaba gücü olarak başlar ve zımni rıza ile "meşru" otoriteye dönüşür.
Sayfa 22 - Sümer YayıncılıkKitabı okudu
36 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.