Eğer ne olursa olsun anamalcı toplumda sanat için bir kitle tabanından söz etmek anlamlıysa, bu yalnızca pop sanata ve best seller listelerine göndermede bulunacaktır.
dogadaki bir seye bakip aynisini cizmek sanat midir? renkler, golgeler, boyut her sey ayni. herhangi bir yorum yok. gordugunu aynen tuvale aktarmak sanat midir? yoksa urun mudur?
Tragedyalar ilkin bize hayatta neler olduğunu, bu tür şeylerin olmasının doğal olduğunu ve sahnede seni büyüleyen bir şeyin, daha büyük olan yaşam sahnesinde üzmemesi gerektiğini hatırlatmak için sahneye konmuştur.
Ahlakta olduğu gibi sanatta da, büyük şeyler yanımızdan geçerken çabucak yitip gidebilir, çünkü o anda gözümüzü kırparız. Nedir o kritik an? Büyüklüğü tanımak, onu yakalamak ve uzatabilmek gerekir. Fakat çoğumuz için, "gelmekte olan şeyler üzerine düş kurmak" ile "artık çok geç, geçti gitti" arasındaki boşluk girilemeyecek kadar küçüktür. Bu yüzden bunların birer birer yanımızdan geçip gitmesine izin verir ve pek net olmasa da, tekrar deneme şansının verileceğini geçiririz aklımızdan. Bu yüzden sanat eserleri ve yine bu yüzden insanların yaşamlarının tümü, göz kırpmalar ve çabucak ileriye doğru devam etme gibi eylemlerle lekeleniyor.
Yalnızca tüm sanatların en mükemmel bileşiminin, şiirin müzikle şarkıda, şiirin resimle dansta bir bütün haline gelişi ve bu ikisinin birlikte yeniden sentezlenmesiyle ortaya çıkan en komplike tiyatro gösterisi olduğunu belirtmek isterim. Antik dönem draması böylesi bir tiyatro gösterisiydi ve bundan geriye yalnızca bir karikatür kaldı bize: opera. Opera, yüksek ve soylu bir stilde hem şiir sanatı açısından hem de rekabet halindeki diğer sanatlar açısından bizi yeniden müzik ve şarkıyla birleştirilmiş antik drama performanslarına geri götürebilir.
Müzik, şarkı, dans, diğer tüm drama türleri gibi yalnızca kamusal yaşamda varolabilir ve ancak böyle bir yaşamda birleşebilir. Kamusal yaşam yok olduğunda ise, tüm halkın politik ya da törel bir bütünsellik olarak tüm formlarına iştirak ettiği reel dışsal drama yerine, yalnızca içsel, ideal bir drama halkı birleştirebilir. Bu ideal drama dinî âyin ya da ibadettir; çağdaş dünyaya kalan tek hakiki kamusal eylem türü budur ve böyle olmasına rağmen sonraları değerden düşmüş ve alanı daralmıştır.