Uygarlığın Ayak İzleri 1: Rönesans'tan Barok Dönem'e Sanat DehalarıCelil Sadık · Epsilon Yayınları · 2019881 okunma
“Kalan, sonsuza dek kalır.”
Sayfa 56 - MetisKitabı okudu
Chu Ta’ya göre hiçbir ufuk yoktur, yalnızca sayfalar ve sözcükler arasındaki boşluklar vardır, hikmet bu boşluklardadır. Poussin’e göre dualar ve meleklerle doldurulması gereken kuşatıcı bir boşluk vardır.
Sayfa 22 - MetisKitabı okudu
Düş ile sanat arasındaki fark, düşte bilinç hali devre dışındayken, sanatta açık bilinçle yapılan bir eylem söz konusudur.
Sayfa 156 - Hayalperest Yayınevi İkinci Baskı: Kasım 2020Kitabı okudu
Selçukluların Osmanlılardan farkı, Osmanlılar gibi insan tasvirlerini çirkin görmemeleridir. Buna dayanak eski kabartmalardan ellerine ne geçtiyse özenle duvarlar ve surlar üzerinde çevreleyerek muhafaza etmişlerdir.
Sayfa 47 - C. TexierKitabı okuyor
"Başkalarından çok kendimi sevmek zorundayım ama en zorlu ihtiyaçlarımı bile karşılayamıyorum."
Sanatçı eseri yapar ve bırakır, sonrası obje-süje ilişkisi içerisinde sanat eseri ile ona bakan ve inceleyen kişi arasındadır. Resme bakan her kişinin o eserle kurduğu ilişki farklıdır. O eser her bellekte, farklı anlamlanır.
Sayfa 315 - destek yayınlarıKitabı okudu
Narkissos kendi suretine âşık oldu
başkası zannederek onu.
