İyi bir simyacı kendini dönüştürdüğünde evreni de dönüştürür. Sen değişmeden hiçbir şey değişmez ama sen değiştiğinde her şey değişir. Bütünün bir parçası bütünü değiştirebilecek güce sahiptir.
SİNOPLU TIP DOKTORU ÖMER ŞİFA-İ DEDE
“Ömer Şifaî’nin simyacılar tarafından ölümsüz yaşam kaynağı olarak kabul edilen el iksir ve kendisi aracılığıyla bütün değersiz madenlerin değerli maden haline
Hermetik felsefenin bir uygulaması olan simya, mistik yanıyla kirli olanın saflaştırılması yani insanın ruhunun arındırılarak Tanrısal töze ulaştırılmasını hedefler. Öyleyse içindeki Tanrısal özü bulmak isteyen kişi tıpkı maddelerin saflaştırılması gibi kendi içine dönerek kendini saflaştırmalı ve içindeki gizli felsefe taşına ulaşmalıdır
Simyanın temel sembollerinden biri olan kuyruğunu yiyen yılan Ouroboros, hem doğanın ebedi döngüsünü hemde bu döngünün içerisindeki sonsuz kendini yenilemeyi anlatır.
Ouruboros -kendi kuyruğunu yutan
éjderha veya yılan- sonsuz símya döngüsünü
simgeler. Cadeceus-bir asaya sarılmış iki yılan cıvanın bir diğer simgesidir, "cinnabar" sözcüğü ise (cıva sülfür içeren parlak kırmızı renkli bir mineral) Persçe "ejderha kanı" sözcüğünden türemiştir.
Kullanılan başka şekiller de oldukça tuhaftır ve zıtların birleşimini ifade ededer Hermafroditler, dişi ve erkek, krallar ve kraliçeler.
On altıncı yüzyılda yaşamış Michael Maiere
göre simyanın asıl hedefi zatları birleştirmekti.