Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Acırdı babasına.Erkek olmak bu kadar zordu demek! Bu rakıyı içip Fikret’in şiirlerini okumak demekti erkek olmak!
Sayfa 124Kitabı okudu
“Hayal kırıklığı" kelimesini ilk kullanan ve bize, 🇹🇷Türkçemize kazandıran kişi
Tevfik Fikret
Tevfik Fikret
‘tir.. Ayrıca Türk şiirinde Noktalama İşaretlerini de ilk kullanan yazarlarımızdandır. Bugün doğum günü🎈 BU ARADA FARK ETTİNİZ Mİ; TEVFİK FİKRET’in adının ve soyadının ilk heceleri adını, ikinci heceleri soyadını verir! İyi ki doğdun, büyük usta...#24.12.1867🎂
Reklam
335 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Prof. Dr. Mehmet Kaplan'ın, Tevfik Fikret'in hayatı, şiirleri ve üslubu yer alan metinler bizi karşılıyor. Kitap hakkında sadece önerimi ve düşüncelerim dışında birazda Tevfik Fikret hakkında edindiğim bilgilerden bahsetmek isterim. Fikret küçük yaşta babasını kaybetmiş ve bunun eksikliğini hep hissetmiştir, hassas bir ruh ve psikolojiye sahip olan Fikret döneminin olaylarından etkilenmiş. Şiirlerini Rübab-ı Şikeste adı altında toplanmıştır ( fakat Tarih-i Kadim şiirini dönemin etkisinde kalarak yazdığı için, şiire gelen eleştirilerden sonra şiirini geri almak istemiştir bu yüzden şiiri kitabına ve şiirlerinin arasına almak istememiştir. ) Rübab-ı Şikeste Tevfik Fikret'in şiirlerini toplamış halidir. İçinde yer alan şiirler Osmanlı Türkçesine ait ve ağır tamlamalar içeren şiirlerdir. Aynı zamanda şiirlerini bazen dönemin sorunlarından bahsetmek için, kendini ruhsal halini yansıtmak için yazmıştır. Rübab-ı Şikeste herhangi gibi şiir kitabı gibi akıcı bir şekilde okunabilecek bir şiir kitabı değildir, şiirleri anlamak ve dönemi kavrayabilmek için belli bir kelime bilgisi ya da öncesinde tahlil edilmiş olmalıdır. Şiirleri anlamaya başladığınızda Tevfik'i daha iyi anlamış olacaksınız. Fakat yinede herkese tavsiye edebileceğim bir şiir kitabı değildir. Keyifli okumalar dilerim...
Rübab-ı Şikeste
Rübab-ı ŞikesteTevfik Fikret · Kapı Yayınları · 2016594 okunma
273 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Mehmet Kaplan'ın 1943 yılında sunmuş olduğu doçentlik tezi olan Tevfik Fikret adlı bu eserin, içerik bakımından Servet-i Fünun Edebiyatına kadar olan dönemi ve Servet-i Fünun Edebiyatı'nın tamamını ele alarak Tevfik Fikret'in hayatını, kişiliğini, eserlerini ve sanat kişiliğinden bahsediyor. İçerik olarak daha çok bilgi verecek olursak; Kaplan Servet-i Fünun Dönemini Tevfik'le anlatarak Servet-i Fünun Dönemini ilişkilendirip ve Servet-i Fünun Edebiyatı'nın ortaya çıkış nedenlerini anlamamızı sağlamıştır. Ayrıca Tevfik'i yakından tanımamıza ve dönemin şartlarıyla anlamamıza vesile olmuştur.
Tevfik Fikret
Tevfik FikretMehmet Kaplan · Dergah Yayınları · 2017266 okunma
Ama Tevfik Fikret er geç haklı çıkacak! Bir gün sabah olacaktır, mutlaka!
Sayfa 124Kitabı okudu
"Edebiyat insanı okumaya, okuya okuya 'fikir'den lezzet almaya alıştırıyor. Zihin o sayede tatlı tatlı çalışıyor; çalıştıkça bir keyif, bir huzur, bir teceddüd hissediyor. Git gide fikir daha ziyade inceliyor. Kalp daha ziyade rikkat buluyor."
Reklam
Sen bak nasıl donup düşüyor nağmeler yere Sen bak nasıl benizler uçuk, nazreler melûl, Sen bak sitâreler nasıl âmâde-i ufûl!
Sayfa 305 - Tevfik Fikret
Elbet değil nasıybi mezellet kadınlığın, Elbet değil melekliğin ümmidi zulm-ü şer; Elbet sefil olursa kadın alçalır beşer!
Toprağın bol olsun yüce insan, saygıyla anıyorum babam
Berkay

Berkay

@Berkaycihangir_
·
19 Ağustos 2022 08:57
Siz, ey bilmediğim, görmediğim okurlarım! Size bunları ben, armağan olsun, diye sunuyorum. Size armağan olsun, diye; çünkü neden saklıyayım, o sizin görmediğim, bilmediğim gözleriniz, şiirlerimin sayfalarına cân ü gönülden bakarken belki bir noktada birden durarak sessiz ve gösterişsiz iki-üç damlacık akıtır... İşte ben hayâtımı bu ümit ile uğurlamaktayım. İki-üç şefkat damlası... Bana bu avunma yetişir; şu sıkıntılı çekişme dünyasında bütün haraplıklarla, bütün ıztırap ve fâcialarla geçen günlerimin ancak o iki-üç damladır yasını silecek. Türk edebiyatının en büyük aydını
Tevfik Fikret
Tevfik Fikret
Millet Şarkısı
Zulmün topu var, güllesi var, kalası varsa Hakkın da bükülmez kolu, dönmez yüzü vardır Göz yumma güneşten, ne kadar nuru kararsa Sönmez ebedi, her gecenin gündüzü vardır
Reklam
Çiçekli bir dala konmuş kanadlı bir hulyâ... Kalem, baharı bu sâde nakışlı târifiyle hulâsa eylemek isterken, bir de bakar: Yeni açmış küçük yapraklardaki utangaç ürkekliğe, mânasız bu cesâretinden sıkılır. Tabiatta o ne yenileşme hengâmesidir ki, dallariyle, semâsiyle, kuşlariyle bütün şu köhne toprağı burculatır; kışın daha dün elinde hırpalanırken, bakarsınız bu gün çiçeklerin serpilmesiyle tabiat dopdoludur. Sular akar, kuzular oynaşır; sefâsından hayat dans ediyor sanırsınız; seherler yağmurun inci dâneleriyle gülüşler saçar... Bu gülüşle gûya, baharın rûhu açılmış da sarı bir nilüferin dudağından Nisan doğmuştur.
Tevfik Fikret
Tevfik Fikret
Senin İçin
"Senin için ölmeliyim" dediğim zaman merhametli........................... boynunu bükersin: "hayır ölme!"
Sayfa 83 - Kitabın adı saklı
Eve Dönerken
kendi kendime diyorum ki: "Şüphe yok; en güçlü yazarlar da kudretini tecelli ettiği yerin birer şâkiridir!" **(şâkirt: çırak öğrenci)
Sayfa 74
"SİS"
Lâkin sana lâyık bu derin sütre-i müzlim lâyık bu tesettür sana, ey sahn-ı mezâlim!
38 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.