Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.15
157 syf.
9/10 puan verdi
Bu kitabı konuşmaya başlamadan önce yazarını konuşmak gerekiyor. Bence artık Türk edebiyatında Ali Ural üslubu diye kalıplaşmış bir üslup oluştu. Nahifliği, nezaketi ve derinliği ile insanın kalbinden düşünmesini sağlayan bir tarzı var Ali Ural’ın.
Raf Ömrü ise bir kapağa sığdırılan bir çok kitaptan oluşuyor. Her denemesinde ayrı birer kitap anlatılan eserde, denemelere konu olan kitapların özü çok güzel anlaşılıyor. Karakter irdelemesi yapılan kimi eserlerde konunun ne kadar gündelik, bizden konular olduğu anlaşılıyor. Mutlaka okunması gereken klasiklerin toplandığı raf ömrü kitapsever herkesin mutlaka okuması gereken bir kitap.
Dünya ve Türk Edebiyatının 19.yy ve 20.yy'da Gelişimi ve Okur Profilleri
Edebiyat bulunduğu çağda dünyanın nasıl anlamlandırıldığıyla yakın ilişki içinde olmuştur. İçinde bulunulan çağın “gerçek”e verdiği anlama göre şekil almıştır. Bu değişmelerden yüzyıllar nasıl etkilenmiş ona bakmakta fayda var. 19.yy itibariyle Aydınlanma Çağı’nda maddenin somut gerçekliğine olan güven tavan yapmıştır. “Yalnızca gözümle gördüğümü
Kitabı okumadan önce isminden(özellikle “acıları” kısmından) yola çıkarak Oliver Twist ya da Alphonse Daudet’nin Eksik Hayatlar’ı gibi hüzün ve acı dolu çocukluk ve bunun devamı olan yine acı dolu gençlik çağı hikayesi sandım. Ama burada kısa bir zaman dilimi anlatılmakla birlikte Werther’in acısı da aşk idi.
Konunun özü ne kadar aşk gibi görünse de Werther aşk acısından söz ederken sınıfsal analizlerde de bulunuyor. Hem kendi bulunduğu sınıf açısından hem de içinde bulunduğu duygusal durumlardan yola çıkarak kendisine karşı acımasız denilecek derecede özeleştirilerde bulunuyor. Werther’in en büyük acısının bu olduğunu söylemek mümkün olabilir bence. Acı çekmek ve bu acının kaynağının yalnızca kendisi olduğunu bilmek.
Kitabın yarattığı intihar etkisi de bu kitabın içeriğinden bağımsız olarak üzerinde durulması gereken bir başka önemli konudur. Kitabın yayımlandığı dönemde genç erkeklerin Werther ile aynı yollu intihar etmeleri kitabın toplumda aynı konumda bulunan ya da aynı acıyı yaşayan bireyler üzerinde bıraktığı intihar algısı sosyoloji için önemli bir araştırma alanı oluşturmaktadır. Kitap bu bağlamda toplumu etkileyecek bir intihar hareketine kaynaklık ettiğinden Durkheim’in intihar incelemesi kapsamında ele alınabilir.
Tüm bunların yanı sıra Werther’in birçok konuşması, özeleştirisi ya da gözlemi altı çizilecek cinstendi. Kitabı arkadaşımdan ödünç aldığım için üzerinde işaretleme yapamadım ama yapabilseydim sanırım her sayfaya birkaç işaret koymam gerekirdi. :)
116 syf.
·
Puan vermedi
ASLI GİBİDİR & MURAT ÖZYAŞAR
Murat Özyaşar, daha önce 2008 Haldun Taner Öykü Ödülü ve 2009 Yunus Nadi Öykü Ödülüne değer görülen Ayna Çarpması ve 2016 Uluslararası Balkanika Edebiyat Ödülünü kucaklayan Sarı Kahkaha kitapları ile gönlümde taht kuran bir isim-di. Aslı Gibidir adlı bu kitabını ise, geçenlerde açıklanan 2020 Sait Faik Hikaye Armağanı adayları arasında görünce,
" Bu kitabın özü benim" diyor Montaigne.
"Her konudan çok kendimi incelerim. Benim metafiziğimde budur fiziğimde".
Hayat, felsefe , insan tabiatı , tanrılar , vicdan , ölmek , mutluluk , özgürlük , şiir , eğitim , büyüklük , ün ve akıl daha nice konunun bu kadar içten ve samimi bir anlatımını bir daha okuyabileceğimi sanmam. Bir nevi kendini tanı felsefesinin bir ömre uygulanması esasına dayanıyor bu eser .
"Montaigne amma da fikir calmış benden." Diyor Beranger.
Ona en iyi cevabı yine Montaigne veriyor "Her insanda insanlığın bütün halleri vardir."
Bir kere okumanın tadına doymaya yetmeyeceği bir eser.
Okuduktan sonra üzüldüğüm şeylerden biride böyle büyük bir kalemin tek eserinin bu olmasıydı belki de bu yüzden bu kadar sevdalandık.
İyi okumalar.
Bu ne yaman çelişkidir böyle!
Kitap her yerde sürekli önüme çıkıyordu. Üstelik Ankara’dan İstanbul’a giderken havalimanının keşmekeşliğine rağmen her ikisinde de üst üste 2 arkadaşıma rastladım. Sonra da havalimanında kitapçıda indirimli olarak önüme bu kitap çıkınca ‘Bu kadar karşılaşma tesadüf olamaz’ deyip kitabı aldım. 2 günde okudum.
Kitap akıyor mu? Evet akıp gidiyor,
